Aşırı mastürbasyonla... politikacılık mesleğinin seçilmesi arasındaki bağlantıyı ilk ben keşfettim. | Open Subtitles | أنا أول من قام بشرح العلاقة بين الأستمناء الزائد عن حده و الدخول الى عالم السياسة. |
O, nikotin ve akciğer kanseri arasındaki bağlantıyı 30 yıldır test etmekte ve hâlâ kesin sonuçlar bulmadı. | Open Subtitles | هو يختبر العلاقة بين النيكوتين وسرطان الرئة ل30 سنة وما وجد أي نتائج حاسمة. |
Özel Senato Beslenme Komitesi diyet ve kalp hastalıkları arasındaki bağlantıyı araştırıyor. | Open Subtitles | مجلس الشيوخ خصص لجنة معنية بالتغذية تبحث عن صلة بين أمراض القلب والحمية |
Polis hâlâ vahşice katledilen 4 kadın arasındaki bağlantıyı çözmeye çalışıyor. | Open Subtitles | ولا تزال الشرطة تبحث عن وجود صلة بين عمليات القتل الوحشية من 4 نساء. |
Ama gözlem ve gerçeklik arasındaki bağlantıyı anladığında görünmezlikle oyun oynayabilirsin. | Open Subtitles | لكن، حالما تجد الصلة بين الرؤية ...والواقع حينها سترقص مع الخفية |
Enerji aktarımını durduramayacağız gibi görünüyor, yani tek seçeneğimiz iki gemi arasındaki bağlantıyı koparmak. | Open Subtitles | إيقاف تحويل الطاقه إذا خيارنا الوحيد أن نقطع الرابط بين السفينتين |
Aynı zamanda New York'daki Gambinos ailesi ve Sicilya mafyası arasındaki bağlantıyı sağlıyor. | Open Subtitles | أقام علاقة بين الغامبينو في نيويورك و المافيا الصقلية |
Bu hareket beden ile zihin arasındaki bağlantıyı simgeliyor. | Open Subtitles | هذه الحركة ترمز إلى العلاقة بين الجسم والعقل |
Ben gibi birinin beslenme ve hastalık arasındaki bağlantıyı keşfetmesini beklemeyebilirsiniz. | Open Subtitles | ومن المرجّح ألّا تتوقع أحداً مثلي أن يستكشف العلاقة بين الطعام والمرض. |
Corbin ile Nevins arasındaki bağlantıyı en az senin kadar bende bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظري ، أريد معرفة ماذا كانت العلاقة بين كورين ونيفينز مثلك تماماً |
Bu ikisinin arasındaki bağlantıyı bulmaya çalışmaya döndük. | Open Subtitles | سنعود إلى محاولة إيجاد صلة بين هذين الرجلين |
Polis bu iki olay ile bir ev hanımının öldürülmesi arasındaki bağlantıyı inceliyor. | Open Subtitles | الشرطة تبحث عن وجود صلة بين هذا الحادث ... وقتلسيدةربة منزل |
Bu iki adam arasındaki bağlantıyı bulmam gerek. | Open Subtitles | أريد إيجاد صلة بين هذين الرجلين |
Gwen, sen çiplerle kontrol eden kişi arasındaki bağlantıyı kopart. | Open Subtitles | غوين، جدي طريقة لكي نقطع الصلة بين هذه الاشياء والبشر المصبين |
Fakat, yiyecekle sağlık arasındaki bağlantıyı daha iyi öğrenme çabamın bir parçası olarak | Open Subtitles | و لكن كجزأ من جهدي لأتعلم المزيد عن الصلة بين الصحّة والطعام، |
Fakat daha sonra, bir araştırma yaptım ve günlüğe erken yaşta maruz kalma ve tip bir diyabet arasındaki bağlantıyı referans gösteren sayısız çalışma karşılaştım. | Open Subtitles | قمتُ بالبحث وصادفتُ دراسات لا تحصى تشير إلى الصلة بين التعرّض للألبان في سِن صغيرة والسكري نوع 1. |
Konuşmayı yapan kendisi olduğu için değil ama en nihayet bankaların önünde yemek ve parlak pirinç tabaklar için kıçlarını yırtan çocuklar arasındaki bağlantıyı anladım. | Open Subtitles | ليس بسبب أنها تتكلم و لكن لأنني اخيرا فهمت الرابط بين الأطفال اللذين يبحثون عن الطعام فى النفايات |
Annenle araba arasındaki bağlantıyı kuramamıştım. | Open Subtitles | . لم أستطع إيجاد الرابط بين أمّك و السيّارة |
Bu üç görünmez olgu arasındaki bağlantıyı gösterebilirse doğanın en büyük sırlarından biri aydınlanacaktı. | Open Subtitles | إذا استطاعَ فقط أن يُظهر علاقة بين هذه القوى الثلاث الخفية يتم أخيرًا اكتشاف واحدة من أكبر أسرار الطبيعة الأساسية |
Nanolar arasındaki bağlantıyı bozan tek yönlü bir enerji ışını yayarlar. | Open Subtitles | إنها تطلق شعاع طاقة موجه ينهى الروابط بين النانيت |
Tamam ama mavi gözakı ile soygun şüphelisi arasındaki bağlantıyı kuramadım. | Open Subtitles | حسناً لكنني لا أرى الإرتباط بين الإزرقاق العيني ومشتبه مخزن الخمور |
Önce, bilgisayarının ve e-posta sunucusunun arasındaki bağlantıyı şifrele. | TED | أولا يجب تشفير الاتصال بين حاسوبك وخادم البريد الالكتروني. |
Şimdi sen ve ikinci kurban Sam Clennon arasındaki bağlantıyı biliyoruz. | Open Subtitles | لقد عرفنا الآن العلاقه بينك وبين الضحيه الثانيه (سام كلينون) |