"arif" - Translation from Turkish to Arabic

    • عارف
        
    • عريف
        
    • عارِف
        
    Arif'i ararım. Open Subtitles أنا سَأَدْعو عارف وأنا سَأَدْعوك تَدْعمُ مباشرة.
    Arif'i arıyordum ama cebi kapalı. Open Subtitles أنا كُنْتُ أَدْعو عارف لكن نقَّاله مُطْفَأُ.
    Arif hakkında bildiklerini anlatabilir misin? Open Subtitles هَلّ بالإمكان أَنْ تُخبرُني أيّ شئَ؟ بأنّك تَعْرفُ حول عارف.
    Arif, basket oynamak ister misin? Open Subtitles (عريف), (عريف) هل تريد مشاهدة بعض المهارات؟
    Arif beni ya buradan çıkar ya da öldür gitsin. Open Subtitles )عريف),أما أن تخرجني من هنا او أقتل نفسي
    97F444, Kareem Said, 97A622, Zahir Arif, Open Subtitles كريم سعيد زاهِر عارِف
    Arif ve Beşir'i bulmalısın. Open Subtitles تَحتاجُ لإيجاد عارف وأنت تَحتاجُ لإيجاد باشر.
    Önemli olan şu, Haşim, Arif olarak da biliniyor. Open Subtitles الآن، الشيء المهم، يَمْرُّ هاشم اسم عارف أيضاً.
    Arif, idam cezası olan başka bir devlet düşmanıyla seni değiştirdi. Open Subtitles عارف قام بتيديلك مع أحد أعداء الدولة والذي كان ينتظره حكم الإعدام أيضا
    Bir yol olmalı Arif, bütün işçileri aldatmadan iş yapmanın bir yolu olmalı. Open Subtitles لا بُدَ من وجودِ طريقةٍ يا (عارف) للقيامِ بالأعمال من دون غُشِ العُمّال
    Arif'le Harkut-ul-Mücahiddin'de buluştuk. Open Subtitles قابلتُ عارف في حركات المجاهدين.
    Arif'i aramalı. Open Subtitles هو يَجِبُ أَنْ يَبْحثَ عن عارف.
    Arif, Muzaffarabad'a mı gidecek? Open Subtitles هَلْ عارف ذاهِب إلى مظفر آباد؟
    Arif seni başka bir vatan haini ile değiştirdi. Open Subtitles عارف قام بتبديلك مع عدو آخر للدولة
    Arif... disari bak. Open Subtitles عارف أُنظُر هُناك
    Liderlik konusunda Arif. Open Subtitles على القِيادَة يا عارف
    Doğru. Arif, Bu adamı ve sahip olduğu bilgiyi istiyorum. Open Subtitles أجل (عريف) أردت ذلك الرجل وتلك المعلومات التي بحوزته
    - Arif, telefonu hoparlöre al biri seninle konuşmak istiyor. Open Subtitles مرحبا (عريف)ضع الهاتف مكبر الصوت أحدهم يريد مكالمتك حسنا
    Arif, hoparlörü kapat ve telefonu Khan'a ver. Open Subtitles عريف)أغلق مكبرالصوت) (وأعط الهاتف الى (خان
    Bay Rathod, Arif oradan ayrıldığında sizi arayıp bombaların tam yerlerini söyleyeceğim. Open Subtitles سيد(راثود)سأتصل بك (بعد مغادرة (عريف وأعطيك موقع القنابل
    Arif sana söylemiştir. Onu helikopterden atmalıydım. Open Subtitles أخبرك (عريف) كان يفترض بي رميه من المروحية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more