| Arka kapı açıktı, ben de kendimi içeri davet ettim. | Open Subtitles | ، الباب الخلفي كان مفتوحاً . لذا سمحت لنفسي بالدخول |
| Bir saniye, hepinizin bahsettiği bu Arka kapı nedir ? | Open Subtitles | انتظروا لحظة،ما هو هذا الباب الخلفي الذي يتحدث عنه الجميع؟ |
| Ve bu da bilgisayarınızı ele geçirecek bir Arka kapı. | TED | وذلك هو الباب الخلفي الذي سوف يسيطر على حاسوبك |
| Kimseye görünmeden dışarı çıkmalıyız. Bildiğin bir Arka kapı falan var mı? | Open Subtitles | يجب ان نخرج بدون ان يرانا احد هل تعرف باب خلفي للخروج ؟ |
| Son oynadığım birkaç seferde, her zaman bir Arka kapı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | العامين الماضيين لعبت مرات بالألعاب الإلكترونية وكنت أحسب أن هناك دائما باب خلفي للخروج |
| Eğer evde olmazsak, Arka kapı her zaman açıktır. | Open Subtitles | أردت إخبارك لو لم تجدنا بالمنزل نترك الباب الخلفى مفتوح |
| Trene ulaştıklarında, Arka kapı açılacak ve parayı taşıyan, çuvalı trene bırakacak. | Open Subtitles | عندما يصلون الى العربة سيفتح الباب الخلفي ومن معه المال سيرميه على سطح القطار |
| Evin önündeki kapıda bir polis memuru var. Arka kapı da aynı şekilde. | Open Subtitles | مدخل البيت مراقب من قبل الشرطة و الباب الخلفي كذلك |
| İşte kayıkhane, garaj ve Arka kapı. | Open Subtitles | لقد أمَنا المرسى ، الجراج ، الباب الخلفي |
| Derevko'nun Swarm'la ilgili verdiği bilgiyle bir Arka kapı bulmayı başaramadık. | Open Subtitles | أما بالنسبة إلى إنتيل دريفكو على الحشد، المعلومات سيك كانت فاشل في بحثهم لنقطة وصول الباب الخلفي. |
| Ya Arka kapı patladığında, enkazın bir kısmı oraya girdiyse? | Open Subtitles | عندما الباب الخلفي فُجّرَ، ماذا لو أنّ الحطام ذَهبَ تحت البيتِ؟ |
| Ama bekle, Arka kapı, kim o? | Open Subtitles | ولكن انتظر .. صوت نقر الباب .. الباب الخلفي .. |
| Arka kapı sadece bir çıkış yoluydu, seçeneklerden biri. Başka bir tane daha var. | Open Subtitles | الباب الخلفي كان أحد الخيارات هناك خيار آخر |
| Hatta yöntem bile aynı. Arka kapı levyeyle açılmış. | Open Subtitles | والأسلوب نفسه أيضاً، فُتح الباب الخلفي بالعتلة |
| Arka kapı açıktı, girdim ve bavullarımı oraya bıraktım, ama... | Open Subtitles | كان الباب الخلفي مفتوحاَ تركت حقيبتي هناك ولكن .. |
| en iyi şansınız kendinize bir Arka kapı yapmaktır. | Open Subtitles | افضل خيار لك في غالب الاحيان هوانت تفعل باب خلفي إذا كنت لا تمانع ان تبتل |
| Şöhretini korumak için NKT'de bir Arka kapı yarattın. | Open Subtitles | حاولت إنقاذ سمعتك عن طريق صنع باب خلفي لبرنامج الحماية |
| Düşmanımıza ulaşmamızı sağlayacak bir Arka kapı. İçeriden bilgi iletecek. | Open Subtitles | صنعت ذكاء اصطناعيا صغيرا يمكنه خلق باب خلفي داخل عدونا، ويرسل البيانات من الداخل |
| Arka kapı kırıktı. Muhtemelen katil oradan girip çıkmıştır. | Open Subtitles | ، الباب الخلفى مكسور من المُحتمل أنه كانَ نقطة دخول و خروج القتله. |
| Bir Arka kapı oluşturmak için dizayn edilmişler. | Open Subtitles | لقد صمموا باب خلفى للبرنامج حيث تمكن العدو من إختراقه |
| Arka kapı dışında, o da iyidir, hatta bazen daha iyidir. | Open Subtitles | قد تكون الأبواب الخلفية جيدة بالأحق هي الأفضل |
| Ana bilgisayar sistemine Arka kapı açmak için kullanabileceğimi düşünüyorum. | Open Subtitles | أوقن أن بوسعي استغلالها لفتح باب خلفيّ في نظام حاسوبه الرئيس. |
| Arka kapı açık. | Open Subtitles | البوابة الخلفية مفتوحة على مصراعيها |
| Arka kapı duvarla yapışık. Hırsız falan giremez yani. | Open Subtitles | الابواب الخلفية تكون ملاصقة للجدار كي لا احد يسرق اغراضكم |