Hani ben arkadaşı olmayan üzgün kızım ve içindeki kurtarıcılığı harekete mi geçirdim? | Open Subtitles | إذ أنّني الطفلةُ الحزينة بلا أصدقاء وقد حرّضتُ المخلّص في داخلكَ ليظهر؟ |
Ama hayranlarımın çoğu hiç arkadaşı olmayan, aptal bu ülkedeki çeşitli devlet okullarında... bu ya da şu hemşirelik okulunda okuyan tipler... | Open Subtitles | لكن الكثير من مُحبيني بلا أصدقاء وقصيري القامة وبُدناء في كلية التمريض هذه وفي واحد من الأعياد المُختلفة لهذه البلد |
Ama arkadaşı olmayan adamın gücü de olmaz. | Open Subtitles | ورجل بلا أصدقاء.. هو رجل بلا قوة |
İyi düşün, arkadaşı olmayan kız olmak hiç de eğlenceli değildir. | Open Subtitles | حاولي أصلاح ذلك. ليس من الجيد بأن تبقي بدون أصدقاء |
arkadaşı olmayan erkekler, çok yapışkan olabiliyorlar. | Open Subtitles | شخص بدون أصدقاء يمكنه أن يكون شديد التعلق |
En iyi arkadaşı, erkek arkadaşı olmayan ve sosyal statüsü zayıf olarak... liseye başlayan kızların başlarına neler geleceğini biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف ماذا يحدث إلى البنات اللواتي بدأن فى المدرسة بدون صديق جيد لا رجل، و مستوى إجتماعي واطئ؟ |
Sen, annesi, babasının Eugene O'neil olmadığını anlayınca kendisini terk ettiği dokuz yaşındaki ebeş kızlar gibi zır zır ağlayıp salyalarını davul setimin üstüne akıtan, beş para etmez arkadaşı olmayan, ibne dudaklının tekisin! | Open Subtitles | إنّك شاذ بلا أصدقاء تافه. الذي والدته تركت والده عندما أدركت (إنه لم يكن (يوجين أونيل والذي ينوح ويسال لعابه على جميع ! |
Hiç arkadaşı olmayan saldırgan bir yalnız kurt gibi görünmemelisin. | Open Subtitles | فليس من مصلحتك أن تبدو كأنّك ذئباً مهاجِماً وحيداً بدون أصدقاء |
Orada özel arkadaşı olmayan tek kişi bendim. | Open Subtitles | كنت الوحيد هناك بدون صديق خاص. |
arkadaşı olmayan bir saattir. | Open Subtitles | ساعة بدون صديق |