| arkadaşımıza yeni bir iş bulmasında yardım edecek misiniz? | Open Subtitles | هل أنت قادر على مُساعدة صديقنا أن يحظى بعمل جديد؟ |
| Beka, Trance'i alıp yeni arkadaşımıza bakmaya git. | Open Subtitles | بيكا الذهاب الحصول على نشوة واطمئنان على صديقنا الجديد. |
| Arabayla arkadaşımıza çarpmamızdan daha önemli bir şey olamaz. | Open Subtitles | ليس هناك شيئ اهم من حقيقة اننا صدمنا صديقنا بالسيارة ابي |
| Şimdi şu arkadaşımıza dönelim. Kadınların boğazlarını soldan sağa kesmiş. | Open Subtitles | لنعد لصديقنا هذا إنه يذبحهن من اليسار إلي اليمين |
| - Böylece biz de arkadaşımıza ne olduğunu öğrenebiliriz. | Open Subtitles | حتى يتسنَّى لنا معرفة ماذا حلَّ بصديقنا لا أستطيع فعل هذا |
| Tamam zor çocuk. Bayan arkadaşımıza da konuşabilirsin. | Open Subtitles | حسناً , أيها القوي بإمكانك أن تكلم صديقتنا الفتاة |
| Neden buradaki arkadaşımıza gözkulak olmuyorsun? Biz de bu arada onun hikayesini doğrularız. | Open Subtitles | لم لا تراقبين صديقنا هنا حتّى نؤكّد روايته؟ |
| Şimdi, durağanlık kapsülündeki arkadaşımıza gelince. | Open Subtitles | الان, بغض النظر ماذا عن هذا الموقف مع صديقنا فى حجرة التجميد. |
| Bizi bu işe sokmadan önce, arkadaşımıza sormak istediğim çok önemli bir soru var | Open Subtitles | قبل أن تشارك في هذه المهمة أريد ان أسئل صديقنا هنا سؤال مهم جداً |
| Ve arkadaşımıza Noel'in anlamını bulması için yardım ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن نساعد صديقنا على ايجاد معنى الكريسماس |
| arkadaşımıza yardımı dokunabilecek tek kişi sensin. Lütfen. | Open Subtitles | ربما ، أنتى الوحيدة القادرة لمساعدة صديقنا ، من فضلك |
| Aptal terfi işi bize en iyi arkadaşımıza mal olacak. | Open Subtitles | هذه الترقية الغبية . ستكلفنا صديقنا المفضل |
| O bizim arkadaşımıza saldırdı, kocası onu korumak istedi şimdi onu biz korumalıyız. | Open Subtitles | هاجم صديقنا ، وقام زوجها بحمايتها والآن سنقوم بحمايتهم |
| Bende buradaki şık arkadaşımıza küçük bir ders vereyim. | Open Subtitles | انا سوف القن صديقنا الانيق هنا درسا بنفسي |
| Dünkü patlamanı arkadaşımıza söyleyip söylemediğimi merak ediyorsundur. Söyledim. | Open Subtitles | لابدّ أنّك تتساءلُ إذا ما أوصلتُ تعنّدك إلى صديقنا البارحة. |
| Şimdi şu arkadaşımıza dönelim. Kadınların boğazlarını soldan sağa kesmiş. | Open Subtitles | لنعد لصديقنا هذا إنه يذبحهن من اليسار إلي اليمين |
| Programımızı beğendiyseniz, lütfen rahatsız arkadaşımıza çiçek gönderin üzerinde 'Geçmiş Olsun' kartı ekleyin. | Open Subtitles | اذا اعجبكم البرنامج فلترسلوا الورود لصديقنا المريض واكتبوا نتمنى لك الشفاء العاجل على البطاقة |
| Timmy, bu sağlıklı arkadaşımıza, mahkeme için hazırladığımız küçük konuşmayı gösterir misin? | Open Subtitles | تيمي اقرأ الخطاب الذي ستتلوه في المحكمة لصديقنا |
| Yeni arkadaşımıza iyi bak evlat. | Open Subtitles | إعتني بصديقنا الجديد يافتى |
| Tabii, başka bir arkadaşımızı feda ederek diğer arkadaşımıza yardım ettik. | Open Subtitles | أجل، ساعدنا صديقتنا بتسليم صديق آخر للموت. |
| Paige bizim peşimizde değil. En yakın arkadaşımıza aşık. | Open Subtitles | بيج لاتلاحقنا ، إنها واقعه في غرام أحد صديقاتنا المقربات |
| Ve bu gece son olarak, arkadaşımıza elveda etmek için bize verdiği hediyelerden daha uygun bir yol var mı müziği. | Open Subtitles | و في نهاية الليلة, ماهو المناسب لنقول لصديقتنا الى اللقاء, غير الهدية التي أهدتها لنا هي أغانيها |
| Demek Bay Charles Vyse, bizim küçük arkadaşımıza aşık? | Open Subtitles | اذن فإن "تشارلز فايس" مغرم بفتاتنا الصغيرة ؟ |