| Cuddy karşı cinsten bir arkadaş değil, farklı bir tür. O bir yönetici. | Open Subtitles | ليست صديقة من الجنس الآخر بل من فصيلة مختلفة |
| Arkadaşlık yaptı. Tanrı aşkına o bir arkadaş değil, o bir çocuk. | Open Subtitles | يا للقرف إنها ليست صديقة إنها طفلة |
| Andy Dick bi arkadaş değil. Sadece tanıdığın bi insan. | Open Subtitles | اندى ديك ليس صديق انها شخص ما تعرفه |
| Sadece arkadaş değil, yakın bir arkadaş. | Open Subtitles | ليس صديق فقط بل صديق مقرب |
| Artık arkadaş değil miyiz, senin için yaptığım onca şeyden sonra? | Open Subtitles | نحن لسنا أصدقاء بعد الآن ، بعد كل شيء قمت به بالنسبة لك؟ |
| Eddie bir arkadaş değil. Onu görmek istemiyorum. | Open Subtitles | انه ليس صديقا, لا ارغب فى رؤيته |
| Kesinlikle eski bir erkek arkadaş değil. | Open Subtitles | هو بالتأكيد ليس صديقها القديم. |
| Yani onun iyi biri olduğunu düşünmüştüm, ama... bir arkadaş değil. | Open Subtitles | أقصد، كنت أظن أنه صاح جيد، لكن... هو ليس بصديق. |
| arkadaş değil. | Open Subtitles | ليست صديقة حسناً |
| Hiç iyi bir arkadaş değil. | Open Subtitles | هذه ليست صديقة جيدة |
| Hayır, o bir arkadaş değil. | Open Subtitles | آوهـ ، لا ، إنــه ليس صديق |
| arkadaş değil. | Open Subtitles | إنه ليس صديق |
| Artık arkadaş değil miyiz, senin için yaptığım onca şeyden sonra? | Open Subtitles | نحن لسنا أصدقاء بعد الآن ، بعد كل شيء قمت به بالنسبة لك؟ |
| Normal arkadaş değil de, seks arkadaşıyız demek istiyor. | Open Subtitles | هو يعنى اننا اصدقاء زوى منفعة .ولكننا لسنا أصدقاء |
| O gerçek arkadaş, girdirici arkadaş değil. | Open Subtitles | - والأيتام. الصديق الحقيقي، ليس صديقا العبارة. |
| Çok iyi bir arkadaş değil. | Open Subtitles | صديقك ليس صديقا جيدا |
| Erkek arkadaş değil, sevgili. | Open Subtitles | ليس صديقها. الحبيب. |
| - Hayır, hayır. Bu adam arkadaş değil. | Open Subtitles | -لا، لا، ذلك الرجل ليس بصديق . |