"arkadaşlarımızı" - Translation from Turkish to Arabic

• أصدقاءنا
• اصدقائنا
• رفاقنا
• بأصدقائنا
• صديقينا
• قومنا
• أصدقاؤنا
• جماعتنا
• لأصدقائنا
• باصدقائنا
• أصدقائنا
• اصدقاءنا

arkadaşlarımızı, bu hayvanı koruyarak kendi kariyerlerini zedelediklerine dair uyaralım.
دعنا إذن نحذر أصدقاءنا بأنهم يعرضون مهنهم للخطر بالدفاع عن حيوان

- Bütün günü arkadaşlarımızı gömerek geçirdik. - Korkunçtu.
كنا ندفن أصدقاءنا طوال اليوم إنه مرعب مرعب

Mesela arkadaşlarımızı ve Cybertron'u nasıl kurtaracağımızı düşünmek gibi.
مثل مثلا محاولة معرفة كيفية انقاذ اصدقائنا ثم انقاذ سيبرترون

Erkek kardeşim ve ben taşındığımız için, tüm arkadaşlarımızı kaybettik.
ان اخي و انا اضطررنا الى الانتقال و ترك جميع اصدقائنا

Böylece Ching Govt'a arkadaşlarımızı serbest bırakması için baskı yapabiliriz.
والبريطانين سوف يضغطوا على حكومة شينج لاطلاق سراح رفاقنا

Ama, belki arkadaşlarımızı arayabiliriz ve neler döndüğünü bilmelerini sağlarız.
ولكن ربما يمكن الاتصال بأصدقائنا وجعلهم يعرفون ما يجري.

arkadaşlarımızı kaçırıp sandalyeye bağlamadınız mı?
ألم تخطفا صديقينا وتربطانهما بكرسيين؟

Canımızı korumanın tek yolu, arkadaşlarımızı adadan kurtarmak.
الطريقة الوحيدة لانقاذ حياتنا هي بأخراج قومنا من الجزيرة

Artık, arkadaşlarımızı bile seçme hakkına sahip olabileceğimizden emin değilim.
ولستُ حتى متأكداً ما إذا كنّا نختار أصدقاءنا

Çünkü ormandaki arkadaşlarımızı senin ve onun kafasına nişan almış durumda.
لأنّ أصدقاءنا بالغابة الآن ممسكين بسلاح مصوّب لرأسك ورأسه

arkadaşlarımızı, kitaplarımızı Çin'deki yıllarımızı ve vatanseverliğimizi sorgulamışlar.
لقد إستجوبوه عن أصدقاءنا و كتبنا و سنواتنا في الصين، و وطنيتنا

Çok sevgili arkadaşlarımızı öldürdük ve köylüler katledilirken seyirci kaldık.
نحن قتلنا اصدقائنا الاعزاء ووقفنا بجانبهم قُتِلوا القرويون

En azından biz arkadaşlarımızı baba parasıyla satın almıyoruz.
على الأقل نحن لانشتري اصدقائنا من حساب مصرف والدك

Şömineyi kullanırız, ateşin yanında bira içen arkadaşlarımızı düşün.
ونفتح هذا الموقد تخيلي كل اصدقائنا هنا النار تشتعل, نحضى ببعض الجعه

Çıkmaya başladığımızda birbirimize eski kız ve erkek arkadaşlarımızı anlatmıştık, hatırlıyor musun?
لقد تبادلنا الكثير من القصص عندما بدأنا في رؤية بعضنا عن رفاقنا و رفيقاتنا السابقين.. أتذكر؟

ANBU, bize görevi tamamlayabilmek için gerektiğinde, arkadaşlarımızı geride bırakmayı öğretti.
الأنبو علمونا التخلي عن رفاقنا من أجل المهمة إذا وجب علينا ذلك

Telefonu yalnızca arkadaşlarımızı aramak için kullanmalıyız, dediğin gibi.
يتعين علينا أن نستخدم الهاتف للاتصال بأصدقائنا, مثلما قلت.

Artık her ne doğaüstü yaratık arkadaşlarımızı kontrol ediyorsa Ric ona karşı koymanın bir yolunu bulacak.
{\pos(190,230)} "أيًّا يكُن المخلوق الخارق للطبيعة المسيطر على صديقينا" "فسيجد (ريك) وسيلة لمقاومته"

arkadaşlarımızı sadece bıçakla bırakamayız.
هذا يعني أنه لا يمكننا إرسال قومنا للخارج بسكاكين فحسب.

arkadaşlarımızı ve ailemizi bir kenara atarız ki diğerlerinin arkadaş ve ailelerini kurtarabilelim.
بينما نهمل أصدقاؤنا وعائلتنا لذلك يمكننا الحفاظ على حياة أصدقاء و عائلة الناس

Canımızı korumanın tek yolu, arkadaşlarımızı adadan kurtarmak.
الحل الوحيد لحماية أرواحنا هو باخراج جماعتنا من الجزيرة

Şu açıdan baksan anlardın çocuklarımızı, kabilemizi, ve arkadaşlarımızı güvende tutmak üzerine kurulu evrimsel bir fedakarlık dürtümüz var.
بشكل تفهمه أكثر لدينا حافز تطوري للتضحية لنسلنا لقبيلتنا، لأصدقائنا لنبقهم على ما يرام

arkadaşlarımızı ara, bakalım yardım bulabilecek miyiz.
لاتصل باصدقائنا ربما يحضرون بعض المساعدة

Gerçekten ama gerçekten şanslıysak belki arkadaşlarımızı kurtarmanın bir yolunu bulabilir.
و إذا كنا حقا، حقا محظوظين ربما ستجد أملا ﻹنقاذ أصدقائنا

Partiye gitmek,ortak arkadaşlarımızı görmek nasıl da zordur.
تعرف ، الذهاب الى الحفلات ومشاهدة اصدقاءنا