| Çene arkası ve göz altlarını keserek yağları dışarı çekiyorlar. | Open Subtitles | لقد صنعوا شقاً خلف الفك و تحت العينين وإمتصوا الدهون |
| Annenin arkası beş metre uzunluğundaki kuyrukla korunuyor ki bu onları dilimleyebilir. | Open Subtitles | خلف الأمّ محميّ بذيل عرضه 5 أمتار قادر على قطع جسد أعدائه |
| Ama şu anda yaptıgım sahne arkası işi daha iyi bence. | Open Subtitles | لكن صور ما وراء الكواليس التي أفعلها حالياً أفضل، أكثر واقعية |
| Tüm iyi arkadaşlarına ilk sıra koltuk ve sahne arkası geçişleri vermemi bekliyorsun. | Open Subtitles | علي أن اعطي أعز صديقاتك مقاعد في الصف الاول أو مقاعد وراء الكواليس |
| Bıçağın giriş noktası vücudun önü görünüyor ancak çıkış noktası vücudun arkası. | Open Subtitles | يبدو كما لو أنّه طعن من الأمام، لكن أزيلت السكّين من الخلف. |
| Devriye arabamızın arkası kusmuk içinde, leş gibi içki kokuyor. | Open Subtitles | أما نحن فلدينا رائحة الخمر والقيء في مؤخرة سيارة الدورية |
| Aynı şekilde seyirciye performansınızın perde arkası olarak Dallas'ı gösterebilirsiniz. | TED | كما تتوفر أيضاً الإمكانية لتدع الحضور يرون دالاس, أن تكون دالاس خلفية العرض الذي تؤديه. |
| Üçüncü dönüş. John bu köşeye doğru gidecek ve arabanın arkası kaymaya başlayacak. | TED | وسوف يذهب جون إلى تلك الزاوية وسوف يبدأ الجزء الخلفي من السيارة في الانزلاق. |
| Merkezi Saray,Güney Bölgesi, Hammaddeler İstasyonunun arkası. | Open Subtitles | القصر الأوسط، المنطقة الجنوبية خلف محطة المواد الخام |
| arkası 15 dönüme yakın olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هناك ما يقارب الأربعين هكتاراً خلف المنزل |
| Sahne arkası düzenlemeleriyle ilgili birkaç sorun var. | Open Subtitles | هناك بعض المشاكل فى الترتيبات خلف الكواليس. |
| Herneyse. Bize sahne arkası biletleri buldu. | Open Subtitles | بأى حال ,لقد حصل لنا على تذاكر من خلف الكواليس. |
| "Erich Segal'ın 1970 yapımı klasiği 'Aşk Hikayesi'nin gerçek kamera arkası hikayesi. | Open Subtitles | الحقيقة وراء الكواليس من كتابة اريك سيقال عام 1970 , قصة حب |
| Aylarca süren mekik diplomasisinden ve perde arkası pazarlıklarlardan sonra... | Open Subtitles | بعد شهور من السياسة الدبلوماسية والمفاوضات وراء الكواليس |
| -Şu anda Moda Haftası için sahne arkası fotoğrafları çekiyorum. | Open Subtitles | أنا ألقي نظرة وراء الكواليس عن أسبوع الموضة |
| Önü depo, arkası apartman dairesi. Sahibi: George F Babbitt. | Open Subtitles | واجهة المخزن، شقة في الخلف مالك، جورج ف. |
| Koltuğu öne çek. arkası biraz dar. | Open Subtitles | حرّك المقعد إلى الأمام ، إن جسمك الكبير يجعل المكان فى الخلف ضيق |
| Silahın arkası ve namlusu çok kötü halde. | Open Subtitles | حسناً مؤخرة السلاح وماسورته ملتويتان حقاً |
| Kafasının arkası en iyi yer, ensesinin tam üstü. | Open Subtitles | ماذا عن هذا ؟ مؤخرة الرأس هو أفضل مكان فوق مؤخرة العنق |
| O banttaki parmak izinin sahibinin, küpe arkası kayıp. | Open Subtitles | صاحبة البصمات على الشريط اللاصق قد أضاعت خلفية حلقها |
| Düşünün: Kaçınız bir müzeyi ziyaret ettiğinizde bir heykelin arkası dahil tüm taraflarının fotoğrafını çeker? | TED | فكروا بالأمر: كم منكم، عندما تزورون متحفًا، يلتقطُ صورًا لجميع أجزاء التمثال حتى الجانب الخلفي منه؟ |
| Hanımefendinin omzunun üstünden onu göz ucuyla gördüm. arkası bana dönüktü. | Open Subtitles | لقد لمحته فقط من أعلى كتفها، فقد كان يدير ظهره لي |
| Hayvanlar arasındaki bu gerilimin hep bir perde arkası, bir temeli vardı. | Open Subtitles | لقد كان هُناك دائماً نوعاً من الخلفية.. تعزيز الجهد هذا بين الحيوانات. |
| - Madonna biletleri, sahne arkası kartı. | Open Subtitles | تذكرة حفل مادونا مع تصريح مرور لخلف الكواليس |
| Önü neresi, arkası neresi? | Open Subtitles | ولمَ إستراليا؟ أنت لا تكاد تميز وجهها من ظهرها. |
| Beş poz da arkası dönükken çekilmiş, yüzü hiç görünmüyor. Bir de kadın şoförün resmi var. | Open Subtitles | خمس صور لمؤخرة رأسه، ولا واحدة لوجهه، وصورة أخرى للمرأة التي تقود. |
| Sonra adamı gördük. arkası bize dönüktü. | Open Subtitles | ثم رأيناه، بظهره نحونا |