Onları korumak için sessiz kaldığını biliyorum ama Artık çok geç. | Open Subtitles | ،اسمع، أعلم بأنّك بقيت صامتاً لحماية والديك لكنّك متأخرٌ جداً الآن |
- Evimiz Artık çok hoş görünüyor. | Open Subtitles | ـ المكان يبدو لطيفاً جداً الآن ـ هذا جيّد |
- Ev Artık çok güzel görünüyor. - Ne dediniz bayan? | Open Subtitles | المنزل يبدو جميلا جدا الآن ماذا يا انسة ؟ |
Yaşamayı öğrenmek için Artık çok geç. | Open Subtitles | انه من المتأخر جدا الآن أن أتعلم كيف أعيش |
Hoşça kal Doktor. Yardımların için teşekkürler. Sanırım Artık çok daha iyiyim. | Open Subtitles | وداعاً أيّها الطبيب، وشكراً على المُساعدة، أعتقد أنّي أفضل بكثير الآن. |
- Evet, sanırım ama... - Artık çok geç, değil mi? | Open Subtitles | آجل , أعتقد ذلك لقد فات الأوان , أليس كذلك ؟ |
Ama gerçek şu ki asla bilemeyeceğim çünkü Artık çok geç. | Open Subtitles | ... لكن الحقيقة أننى لن أعلم أبداً لأنه قد تأخر الوقت كثيراً |
Beni ilkokul müdürü yaptılar ve Artık çok geç, elimden bir şey gelmez. | Open Subtitles | لكن هذا ليس ما يهمني ، المدرسة الإبتدائية هي ما يهمني ، وقد فات الأوان على ذلك |
Ama Artık çok kirlendi. | Open Subtitles | كنت أسكن هناك لسنوات أصبحت قذرة جداً الآن |
O mahalle Artık çok şık oldu. | Open Subtitles | بمنطقة تعبئة اللحوم وهذا المكان أنيق جداً الآن |
Donma sıcaklığının altına Artık çok çabuk ulaşacağız. | Open Subtitles | سَنُصبحُ تحت الصفر اللعنة , انه سريع جداً الآن |
Darryl, hayatım boyunca burada yaşadım. Ayrıca burası Artık çok güzel oldu. | Open Subtitles | (داريل)، لقد عشت هنا طوال حياتي بالإضافة، المكان أصبح رائعاً جداً الآن |
Artık çok dikkatli olmalıyız, bombalama... | Open Subtitles | نحن مِنْ الضروري أَنْ نَكُونَ حذرينَ جداً الآن - - الانفجار |
Artık çok zor. | Open Subtitles | انها صعبة جدا الآن انت يجب ان تترك امرها |
Artık çok geç. o şimdi eve varmış olmalı. | Open Subtitles | الوقت متأخر جدا الآن. يجب أن تكون قد وصلت البيت الآن. |
Artık çok geç. Hakkında bir şey duymak istemiyorum. | Open Subtitles | لقد تأخر جدا الآن أنا لا أريد رؤيتك ثانية |
keşke söyleyebilsem, ama Artık çok geç. | Open Subtitles | أتمنّى بأنّني يمكن أن لكنّه متأخر جدا الآن |
Ben olsam endişelenmezdim. Artık çok daha iyi bir yolda. | Open Subtitles | ما كنتُ لأقلق فهي على درب أفضل بكثير الآن |
Artık çok geç, Bark. Annem çoktan... - 401k'sını çekti bile. | Open Subtitles | لقد فات الأوان , لقد نقلت أمي ثروتها الـ 401 ألفاً |
Beni azarlamayı kes. Artık çok geç. | Open Subtitles | لا تُحاضرني فلقد تأخر الوقت كثيراً |
Artık çok geç Boşanmak üzereyiz. | Open Subtitles | لقد فات الأوان على ذلك نحن على وشك التطلق |
Ancak Artık çok geçti. Sınırı çoktan geçmiştik. | Open Subtitles | لكن هذا كان بعد فوات الأوان" "لقد عبرنا الحدود بالفعل |
Artık çok geç! | Open Subtitles | فات الأوان لذلك الآن |
Küstahlığını gizlemiyor. Ama Artık çok dikkatli. | Open Subtitles | فلتماشيه عندما يكون مخادعاً إنه حذر للغاية الآن |
Muhtemelen Mesken'deki kızını oradan çıkarmak için Artık çok geç. | Open Subtitles | من الأرجح أن الأوان قد فات لتُخرج فتاتك في السفارة |
Tarih görüşünün farklı olmasını isterdim, ancak Artık çok geç. | Open Subtitles | أتمني أن تكون وجهة نظرك في التاريخ تكون قد تغيرت لكن الآوان قد فات. |
Sonra saatin Artık çok eskidiğini ve ağırlığı kesip sallanmayı durduracak güçte birini beklediğini söyledi. | Open Subtitles | ثم قال: الساعة شاخت كثيراً بإنتظار أحدٌ قويٌّ بما فيه الكفاية لقطع ذلك الثقلِ ليوقف التأرجح. |