O uzun zaman önceydi. artık o kadar aptal değilim. | Open Subtitles | لم أعد ذلك الغبي على أية حال، إكتشفتُ أن الناس متشابهون في كل مكان. |
Ama artık o kişi değilim | Open Subtitles | لكنني لم أعد ذلك الشاب أعلم أني قلته من قبل |
artık o öldü. Ben de aramızdaki bütün kapıları kapatıp bu anahtarla kilitleyeceğim. | Open Subtitles | الآن هو ميت، و عليّ أن أغلق كلّ الأبواب بيننا |
Sayenizde artık o korkak, kendine güveni olmayan kız değilim. | Open Subtitles | فبسببكم لم أعد تلك الفتاة الخائفة غير الآمنة |
- Sana söyledim, ben artık o adam değilim, tamam mı? | Open Subtitles | إنظر ، قلت لك أنا لم أعد هذا الرجل بعد الآن ، أفهمت؟ |
Çok toydum ve beni ayartmana izin verdim. - artık o tanıdığın insan değilim. | Open Subtitles | كنت ساذجه وسمحت لنفسي أن تقاد من قبلك لم أعد ذلك الشخص بعد الآن |
Hayır, her ne ise ben artık o adam değilim. | Open Subtitles | لا، لا، أياً ما كنت عليه... لم أعد ذلك الشخص |
- Değiştim. artık o adam değilim. | Open Subtitles | لقد تغيرت بالفعل لم أعد ذلك الفتى بعد الآن |
Adresi bulacağım ama neden anlamıyorsun ben artık o adam değilim. | Open Subtitles | سأجلب لك العنوان لكن لماذا لا تفهم أنت ذلك؟ أنا لم أعد ذلك الشخص بعد الان |
Sadece artık o kişi olmadığımı söyleyebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أقول فقط أنني لم أعد ذلك الشخص الآن |
artık o kurul üyesi Guillermo Garcia Gomez. | Open Subtitles | الآن هو غييرمو غارسيا غوميز عضو مجلس الإدارة |
artık o sizindir, memur bey. Pekala. | Open Subtitles | الآن هو تحت أمرك أيها اضابط حسناً |
Ama artık o küçük kız değilim. | Open Subtitles | لكنني لم أعد تلك الطفلة الصغيرة |
Ama Kate, ben artık o küçük kız değilim. | Open Subtitles | لكن "كيت" أنا لم أعد تلك الطفلة الصغيرة |
artık o adam değilim. | Open Subtitles | لم أعد هذا الرجل |
Ben artık o kişi değilim. | Open Subtitles | لم أعد هذا الشخص |
artık o işlerde yokum. | Open Subtitles | أنا خارج اللعبة للأبد. |
Ölüp geri geldiğine göre, yapılan sınır büyüsünün de artık o kadar kuvvetli olacağını hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | أما التعويذة الحدوديّة وقد مات، أتصوّر أنّها لم تعُد مانعة. |
Doğrusu, artık o kadar emin değilim. - Regl oldum. | Open Subtitles | كي كون صريحاً أنا لستُ متأكد من ذلك بعد الآن |
Biliyorum, ama artık o insan değil. O artık 26 yaşında bir mahkum. | Open Subtitles | أعلم ، لكنه لم يعد ذلك الشخص إنه سجين في الـ 26 من عمره |
artık o da televizyonda. | Open Subtitles | {\pos(192,215)} والآن هو في مسلسل درامي نهاري. |
O hala bizim RJ'imiz. Sadece artık o bedende değil. | Open Subtitles | انه نفس ار جي لكن لم يعد بذلك الجسد |
Biz artık o insanlar değiliz. | Open Subtitles | . لم نعد هؤلاء الاشخاص ثانية |
Şimdiye kadar tek ortak noktamız Bill'di, artık o da yok. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي كان قاسماً مشتركاً بيننا هو بيل، والآن، لم يعد كذلك. |
artık o adam olmadığını biliyorum. Şerefe. Kime, eski düşmanlara mı? | Open Subtitles | أنا أعلم بأنك لم تعد ذلك الشاب بعد الآن توست إلى ماذا ، أعداء قدماء؟ |
artık o günler geride kaldı. | Open Subtitles | إنها ليست كذلك الآن |
artık o kadın değilsin. Şimdi daha güçlüsün. | Open Subtitles | لم تعودي تلك المرأة إنّك أقوى من ذلك الآن |