"asabi" - Translation from Turkish to Arabic

    • المزاج
        
    • العصبية
        
    • الغاضبة
        
    • مُتهوّر
        
    • متهور
        
    • عدواني
        
    • الغاضب
        
    • الطبع
        
    • أعصابه
        
    Ben yemek yemediğim zaman asabi olurum. Open Subtitles أعرف من نفسي حين لا آكل اصبح عصبي المزاج
    asabi bir müvekkilim var yarın ifade verecek ve şimdi müvekkilimi hazırlamam lazım... Open Subtitles ولكن لديّ هذه العميلة العصبية والتي ستعطي شهادتها غداً أنا في حاجة لأن أدربها
    Burnuna halka takan asabi kız mı yoksa hafta boyu çıplak dolaşan uyuz adam mı? Open Subtitles الفتاة الغاضبة بحلق فى أنفها أم الرجل العنيف الذى ظل عارياً لشهر
    Biraz asabi olabilir ama iyi bir çocuk. Open Subtitles إنّه مُتهوّر قليلًا، لكنّه لطيف.
    Bir kanıtımız yok ama meslektaşlarının dediğine göre asabi biri olarak tanınırmış. Open Subtitles ولكنلايوجدمايدل، وطبقاًللجامعة... لديه سمعة بكونه شخص متهور ...
    Diğerlerine karşı alışılmadık asabi hareketleri olan birini fark ettiniz mi? Open Subtitles هل لاحظت اي احد يتصرف بشكل عدواني اتجاه الباقيين؟
    Kaybetmemin ona hissettirdiği sevinç küçük asabi kalbine fazla geldi. Open Subtitles بهجة رؤيتي أخسر كانت شديدة على قلبه الصغير الغاضب
    Eğer Beyaz Atlı Prens yerine şapşalı seçen asabi bir kızsan o zaman ben de istemiyorum. Open Subtitles إذا أنتِ حادة الطبع فأنتي تختارين الأحمق بدلاً من الأمير الساحر بعد ذالك سأمضي
    Senin gibi asabi bir adam aldatıldığını öğrendiğinde çıldırmış olmalı. Open Subtitles شخص ما بمزاجك السيء لابد أن يفقد أعصابه عندما يكتشف أن زوجته تخونه.
    asabi olan ben değil eski eşimdi. Open Subtitles حسناً زوجتي السابقة هي صاحبة المزاج العصبي
    Yaşlı kadınlar da amma asabi oluyorlar. Open Subtitles السيّدات الكبيرات في السن لديهن مثل هذا المزاج الحاد.
    Durduk yere sinirleniyorum. asabi biriyim zaten. Open Subtitles ينتابكَ الغضب من لا شيء، أنا رجل عصبيّ المزاج.
    asabi, duygu ve düşüncelerini paylaşmak yerine kendi içinde gereğinden fazla inceleyen kişidir. Open Subtitles العصبية هى شكل من أشكال عدم الأحترام
    Nelly deriz biz ona; asabi Nelly. Almadan sorsaydın seni üstünden atabileceğini söylerdim. Open Subtitles اسمها (نيلي) وإننا نطلق عليها "(نيلي) العصبية" وكنت لتعرف هذا لو كنت طلبتها مني
    Ve asabi, ruh hastası babaannelerini tanımayacaklar! Open Subtitles جدتهم العصبية المجنونة
    El bombasının pimini tak geri asabi kız. Open Subtitles ضعي المشبك مجددا في القنبلة أيتها الفتاة الغاضبة.
    Sevgili asabi kardeşimin eline geçmiş bir püriten. Open Subtitles بيوريتاني بين يديّ أختى الحبيبة الغاضبة
    O neredeyse son on yıldır vergi ödemedi ve Brooklyn'de bir kuru temizlemeci zinciri üzerinden bir servet sahibi oldu, hükümet karşıtı ve özgürlük yanlısı olan asabi biri. Open Subtitles إنّه شخض مُعارض للحكومة مُتهوّر الذي جمع ثروة من سلسلة من محلاّت التنظيف الجاف في (بروكلين) الأمر الذي جعله يُهمل دفع الضرائب لما يربو من عشر سنوات تقريباً.
    Biraz asabi kendisi. Open Subtitles إنّه مُتهوّر.
    - Bakalım ortalıkta asabi birisi var mı? Open Subtitles لنرى إذا كان هناك شخص متهور على الطاولة
    Belki çabuk parlayan asabi adamın biri olduğundandır. Open Subtitles ربما لأنه شخص متهور
    Wendall'a asabi, hilekar küçük bir ergen sanıyorsun sen birde Clark'ı iş üstünde görmelisin Open Subtitles اعتقد كل توجههُ هو عدواني مخادع قليلا من المراهقين كنت بحاجة الى ان أرى كلارك في هذا التأثير
    Şu asabi balıkçı işinde de fena değildim. Open Subtitles وقمتُ بعملٍ رائع جداً مع صيّاد السمك الغاضب ذاك
    Birilerinin evine taşınıp onları çıldırtan asabi bir özürlüyle ilgili. Open Subtitles هو حول a عاجز سيّئ الطبع ذلك يَتحرّكُ إلى هذه بيت الشعبِ وفقط يُجنّنُهم.
    Ne kadar asabi olduğunu bilirsin. Open Subtitles أنت تعرف أعصابه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more