Evet, Ashley sönük bir kız. Üçüncü sayfalara çıkacak hali yok. | Open Subtitles | نعم , اشلي بعيده عن المشاكل لن تصبح في الصفحه السادسه |
Evet ama Ashley bu ameliyatın düşük riskli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم ولكن اشلي قالت ان العمليه لن تكون بتلك الخطوره |
Bu küçük bir tekne, Ashley. Saklanamazsın. | Open Subtitles | انه قارب صغير يا اشلي لا تستطيعين الاختباء |
Bir de farkettiğim kadarıyla Bay Ashley size evlenme teklif etmedi! | Open Subtitles | وأنا أعرف أن السيد آشلي لن يطلب الزواج من نحيفة مثلك |
En önde Ashley ve Ashlyn vardı. Sonra Frankie Cheeks ve ardından sen. | Open Subtitles | أولاً كانتا (أشلي) و (أشرو) و من ثم (فرانكي) و من ثم أنت |
Ben Ashley Graham, modelim ve vücut aktivistiyim. | TED | إسمي أشلي غراهام، أنا عارضة أزياء وناشطة حول ما يتعلق بالجسد. |
Bilirsin, Ashley, birlikten kuvvet doğar. | Open Subtitles | اتعلمين يا أشلى ,ان القوة فى العدد المتحد. |
Roscoe's'tan kızarmış tavuk ve bulabildiğim kadar Ashley Judd'ın aldatan kocasını vurduğu film. | Open Subtitles | و جميع افلام اشلي جود مع زوجها الخائن التي وجدتها |
Anne, yoldan Ashley'i de alabilir miyiz? | Open Subtitles | أمي هل نستطيع أن نقل اشلي ونحن على طريقنا؟ |
Ama kimse gelmedi çünkü bütün tekliflerimizi Ashley çaldı. | Open Subtitles | ولكن لم يأتي احد بسبب ان اشلي سرقت كل الدعوات |
Yedi gün yirmi dört saat kızım Ashley'ye göz kulak olacaksın. | Open Subtitles | انتي سوف تبقين على ابنتـي اشلي فـي كل الوقت |
İyiye benziyor, ama, gidemem, ben bu bu gece Ashley'le çıkacağım. | Open Subtitles | عظيم ولكن ... لا أستطيع أن أخرج اليوم مع اشلي ... |
Eğer bir gün daha öğle yemeğimi Ashley Turner ile yersem, ölürüm! | Open Subtitles | إذا ساتوقف عن تناول الغداء مع اشلي مرة أخرى ساموت. |
Alex bana dedi ki, Ashley Turner'ın ablası ona "Birisi öldüğünde, onun yerine başkası doğar." demiş. | Open Subtitles | قال أليكس لي أن أخته اشلي قالت لها انه عندما يموت شخص ما ، شخص آخر يولد ليحل محله. |
Ashley'e bize bu vakada yardım edebileceğini söyledim. | Open Subtitles | اخبرت اشلي انها قد تكون قادرة على مساعدتنا في هذه القضية |
Prentiss, Ashley'le örnek daireye gidin, evcil hayvan bilgisini de katıp 18 ismi tarayın. | Open Subtitles | جسنــا ـ برانتيس , خذي اشلي إلى نموذج المنزل مرروا ال18 إسم و أضيفوا إليـها معلومـة الحيوانات |
Ve Beaker'dan gelen bu mesajla birlikte tüm kuklalar Bob ve Ashley için çok mutlu bir düğün dilediler. | Open Subtitles | وبتلك الرسالة من بيكر جميع الدمى تتمنى لـ بوب و اشلي زفاف سعيد جدا |
Tüm bu insanlar ve hiçbirisi Ashley Braden'ın kaybolduğunu ihbar etmemiş. | Open Subtitles | جميع هؤلاء الناس، ويست واحدة منها ذكرت اشلي برادين في عداد المفقودين. |
Bir kıza güzel vakit geçirtmeyi bilen biri varsa, o da Ashley'dir. | Open Subtitles | وإن كان هناك من يعرف كيف يجعل فتاة تستمتع بوقتها فهو آشلي |
Ayrıca Ashley bu partinin biraz düşük seviyeli olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بالإضافة, آشلي تعتقد بأن هذه الحفلة ليست ذو مرتبة عالية |
En önde Ashley ve Ashlyn vardı. Sonra Frankie Cheeks ve ardından sen. | Open Subtitles | أولاً كانتا (أشلي) و (أشرو) و من ثم (فرانكي) و من ثم أنت |
HALA Ashley'İN UZAYLILAR TARAFINDAN KAÇIRILDIĞINI İDDİA EDİYOR. | Open Subtitles | وقد أصرت ابيغيل على ان إبنتها أشلي قد أختطفت من قبل مخلوقات فضائية |
Ashley o kağıtları almış olsa bile dedektifi öldürmüş olamaz. | Open Subtitles | حتى ولو كانت أشلى سرقت الاوراق فلا يمكن ان تكون هى قاتلة المحقق |