"asim" - Translation from Turkish to Arabic

    • عاصم
        
    • عصيم
        
    Asim. Anti Emperyalist Arap birliği. Open Subtitles (عاصم) مناهض للإمبريالية، جامعة الدول العربية
    Dostum Asim'in çetesinin peşinde olan bir CIA ajanıydı. Open Subtitles صديقي كان من المخابرات المركزية يتعقّب مجموعة (عاصم).
    Eğer ismini ihbar edip onlara İsrail'in Asim'i alan Kuzey Korelilerle çalıştığını söylersem o lanet resmin 48 saat içinde tüm CIA arananlar listesinde yer alır. Open Subtitles إذا أبلغ عن هويتك وأخبرهم أنّ "إسرائيل" تعمل مع الكوريون الشماليون الذين أخذوا (عاصم
    Ara! Ses eşleşmesi bulundu. Kesinlikle Asim Naseri. Open Subtitles حصلت على تطابق للصوت إنّه (عصيم نصيري) بالتأكيد
    Babasına karşı kullanılacak bir koz olarak bulunuyordu, Asim Naseri. Open Subtitles "وكان الهدف هو استغلالها لاستدراج والدها" (عصيم نصيري)
    Efendim CIA uydu ağında "Kuzey Kore", "Abdül" ve "Asim" anahtar kelimeleri geçti. Open Subtitles سيّدي، الكلمات الدليلية "كوريا الشمالية"، (عبدو)، و(عاصم) ظهرت على قمر المخابرات المركزية.
    Ekibim Yuri'nin Asim için ayarladığı silah satışını bozacak ve sen de ikisini birden teslim edeceksin öyle mi? Open Subtitles فريقي إقتحم صفقة الأسلحة التي رتّبها (يوري) لـ (عاصم) وأنتَ ستسلّم كِلاهما لنا؟
    Yuri ile Asim'i pusu kurarak suç üstü yaparsak o zaman mevcut görevlileri değiştirmek için haklı bir sebebin olur değil mi? Open Subtitles إذا كما لصفقة (يوري) مع (عاصم) حينها سيكون لديّك سبب مبرّر لإستبدال المسؤولين الحاليين، صحيح؟
    Yani siz İsrailliler sonunda Yuri ve Asim'i ele geçireceksiniz. Open Subtitles حتّى أخيرًا أنتم الإسرائليون سيكون لديكم (يوري) و(عاصم
    Asim onu vurmalısın! Open Subtitles عاصم، لديك لاطلاق النار عليه! عاصم!
    Ama Asim bir anti-Amerikancı. Open Subtitles لكن (عاصم) ناشط معادي للأمريكان.
    Ekibimin Asim ve çetesinin izini sürdüğünü biliyordun. Open Subtitles عرفت أنّ فريقي كان يتتبع (عاصم) وشبكته!
    Ekibimin Asim ve çetesinin peşinde olduğunu biliyordun! Open Subtitles عرفت أنّ فريقي كان يتتبع (عاصم) وشبكته!
    Bize Berlin'deki birkaç adamını değiştirmek için onlara fırsat verdiğimiz taktirde onlar da iş yaptıkları adam Asim'i teslim edeceklerini söylediler. Open Subtitles أخبرونا بأنّ إذا أعطيناهم الفرصة بإستبدال بضعة من جماعتهم في "برلين"... حينها سيسلّمون الرجل الّذي يتاجر مع (عاصم).
    Abin Asim'i İsraillilere veren köstebeği buldum. Open Subtitles وجدتُ الواشي الّذي سلّم أخّيك (عاصم) إلى الإسرائيليين...
    Asim, ATB'ye varmak üzereyiz. Open Subtitles (عاصم) ، سنذهب لوحدة مكافحة الارهاب
    Asim Naseri'nin kızına ne yaptığını biliyoruz. Open Subtitles -نعرف ما فعلت لابنة (عاصم نصيري )
    Asim Naseri ülkede. Buradaydı. Open Subtitles (عاصم نصيري) في البلد كان هنا
    Kızın şu anda elçilik yolunda, Asim. Open Subtitles ابنتك في طريقها إلى السفارة يا (عصيم)
    Asim Naseri ülkede. Open Subtitles (عصيم ناصري) في البلد
    Asim, bu kadın cezalandırılmalı. Open Subtitles (عصيم)، علينا معاقبة المرأة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more