"asitler" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأحماض
        
    • أحماض
        
    • وحمض
        
    Ve bir şekilde bu amino asitler birleşiyor ve yaşam başlıyor. TED وبطريقة ما اندمجت هذه الأحماض الأمينية معا، وبدأت الحياة.
    Fakat beyin hücrelerine varmak biraz alengirli ve amino asitler sınırlı erişim yüzünden mücadele etmek zorundadır. TED ولكن الوصول إلى خلايا الدماغ صعب، ويجب على الأحماض الأمينية أن تتنافس لوصول محدود.
    Amino asitler arasındaki kimyasal bağlar, bu uzun ipliksi moleküllerin, özgün üç boyutlu yapılara katlanmasına sebep olur. TED القوى الكيميائية بين الأحماض الأمينية تخلّف هذه الجزيئات القويّة الطويلة لتلتئم في أشكال فريدة وثلاثية الأبعاد.
    Beslenmemizdeki protein yeni doku oluşumu için amino asitler yoluyla kas kütlemizi koruyacaktır. TED يحافظ البروتين في نظامنا الغذائي على كتلة العضلة، من خلال تأمين كتل البناء لنسيج جديد على هيئة أحماض أمينية.
    Şeker tüketiminin ardından ortaya çeşitli asitler çıkar: örneğin laktik asit. TED لدى استهلاكه، تولد البكتيريا منتجات ثانوية على هيئة أحماض مثل حمض اللبنيك.
    Kokusunda naftenik ve palmitik asitler bileşimi var. Open Subtitles الرائحة تشير الي خليط من النفثينات وحمض النخليك
    Metan, hidrojen, amonyak, amino asitler, proteinler, nükleik asitler. Open Subtitles غاز الميثان، الهيدروجين، الأمونيا الأحماض الأمينية، البروتينات و الأحماض نووية
    En eski yaşam havuzlarda amino asitler denilen kimyasallar doludur. Open Subtitles حساء, مليئ بمواد كيميائية تسمى الأحماض الأمينية
    Zehirli kimyasallar boyunca amino asitler mevcut. Open Subtitles فوق المواد الكيميائية السامة هنالك الأحماض الأمينية
    Eğer bir bağıntı kurabilirsek kuyruklu yıldızların üzerindeki amino asitler ile Dünya üzerinde yaşam arasında bu, bilimdeki en önemli bulgulardan biri olurdu. Open Subtitles لو استطعنا تأسيس علاقة بين الأحماض الأمينية على المذنّبات والحياة على الأرض فستكون من أهم الاكتشافات في العلم
    Çünkü amino asitler proteinlerin yapı taşlarıdırlar. Open Subtitles لأن الأحماض الأمينية هي وحدات بناء البروتين
    Eğer kuyruklu yıldızların üzerindeki amino asitler ile bir bağlantı kurabilirsek Dünya'da sahip olduğumuz amino asitler ile, Dünya'daki yaşam ile bu bilimde en önemli bulgulardan biri olurdu. Open Subtitles لو استطعنا تأسيس علاقة بين الأحماض الأمينية على المذنّبات والأحماض الأمينية لدينا على الأرض، الحياة على الأرض
    Proteinlerin yapı taşları olan amino asitler ayrıca tüm canlıların da yapı taşlarıdır. Open Subtitles و الأحماض الأمينية هي كتل لبناء البروتينات، التي هي لبنات البناء لجميع الكائنات الحية.
    Vampir besiyeri de dallı zincirli amino asitler için yetersiz. Open Subtitles وجسم مصاصي الدماء يعاني من نقص في تشعب سلسلة الأحماض الأمينية
    Bütün zayıf asitler çözünmez. Doğru mu, yanlış mı? Open Subtitles جميع الأحماض الضعيفة غير قابلة للذوبان صح أم خطأ ؟
    Hayatın temel yapı taşları Dünya'ya özgü değil: gök cisimlerinde amino asitler bulundu, yıldızlar arası toz bulutlarında karmaşık organik moleküller, güneş sistemi dışındaki gezegenlerde su bulundu. TED المقومات الأساسية لبناء حياة ليست محصورة بالأرض: ففقد وُجدت الأحماض الأمينية على المذنبات، والجزيئات العضوية المعقدة في غبار الغيوم بين النجوم، والمياه في أنظمة كوكبية خارجية.
    Hayatım, dövme çıkartan asitler var. Open Subtitles يا عزيزتي, توجد أحماض بإمكانها أن تزيل ذلك
    Asimetrik olarak birleştirilmiş keratin, amino asitler, guanidin... Open Subtitles إنها مكونة لا تناظريا كيراتين، أحماض آمنية و غوانيدين
    Bilim insanları Wild 2 kuyruklu yıldızının amino asitler içerdiğini buldular. Open Subtitles وجد العلماء أن المذنّب "فيلد 2" يحتوي على أحماض أمينية
    Mineral asitler, organik asitler alkaloitler, bakterisel zehirler. Open Subtitles أحماض معدنية وطبيعية وسموم
    Amino asitler. Open Subtitles بروتين أحماض أمينية
    Noel Babanın kuşağındaki, kurtlar yüksek yoğunlukta, sülfatsız kondroitin glikozaminoglikan ve N-asetilnöraminik asitler ile besleniyormuş. Open Subtitles الديدان الميتة في قبة (سانتا) تغذت على تركيزات عالية... من "شوندروتن" غير مُكبْرت و"جليكوزامينوجليكان" وحمض "إن أسيت النيورامينيك"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more