"aslına bakarsanız" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الواقع
        
    • بالواقع
        
    • في الحقيقة
        
    • فى الواقع
        
    • فى الحقيقة
        
    • في واقع الامر
        
    • فى واقع الأمر
        
    • متكتما جداً
        
    • وفي الحقيقة
        
    • الحقيقة نحن
        
    • في واقع الأمر
        
    aslına bakarsanız bu ülke oldukça ilgi çekici bir modernleşme sürecinden geçmiş. TED فهذا بلد قد مر في الواقع من خلال تحديث مثير جداً للاهتمام.
    aslına bakarsanız bu yöntem size çokça para ve zaman tasarrufu sağlar, sadece havayı görmek için kıyı kıyı gezmek zorunda kalmazsınız. TED وسيوفرُ لكم هذا في الواقع ربما الكثير من الأموال والوقت، بدلًا من السفر من ساحلٍ إلى ساحل للتحقق من أحوال الطقس فقط.
    - aslına bakarsanız, bunu ben halledebilirim. Uçuş sırasında çağrı sistemini sizinle paylaşacağız. Open Subtitles بالحقيقة استطيع ان اتولى هذا بنفسي سوف نتشارك هذا اليوم نظام الاستدعاءات بالواقع عفوا ؟
    aslına bakarsanız, kızlarım babalarıyla biraz başbaşa vakit geçirmek istiyor. Open Subtitles بالواقع بناتي يريدون بعض الوقت القيم لوحدهم مع أبيهم
    aslına bakarsanız, neredeyse hiç kimse fark etmemiş ve hiç kimse umursamamıştır. Open Subtitles في الحقيقة انه في ذلك الوقت لا أحد لاحظ ولا أحد إهتم
    Evet, aslına bakarsanız, Lucy beni uyandırana kadar bir kaç kez zile basmış. Open Subtitles نعم, فى الواقع فان لوسى قامت برن الجرس عدة مرات قبل ان توقظنى
    aslına bakarsanız özel bir araştırmacı tutmaya daha bugün karar verdim. Open Subtitles فى الحقيقة لقد قررت اليوم فقط ان استعين بمحقق خاص
    aslına bakarsanız biz sadece-- Open Subtitles في واقع الامر لقد كنا نتناقش منذ قليل
    Bu neredeyse inanılmaz. aslına bakarsanız, resmini çektiğinizde gayet güzel olduğunu göreceksiniz. TED هذا مدهش نوعا ما. ولكنه جميل في الواقع عندما تلتقط صورة له.
    Tabii ki var. aslına bakarsanız kafama birkaç darbe aldım. Open Subtitles بالطبع لدي، لقد ضُربت على رأسي، عدة مرات في الواقع
    Pekâlâ, aslına bakarsanız dersinize girmek istiyorum, bilirsiniz işte okula geri dönmek falan... Open Subtitles حسنا في الواقع أنا مهتمة بالمادة التي تدرسّها.. أعني العودة للمدرسة وكل ذلك
    aslına bakarsanız Bayan Potter'ın, yaşayan hiçbir akrabası olmadığını sanıyorduk. Open Subtitles في الواقع نحنُ تحت ضغط كانت السيده بورتر لاأقارب لها
    aslına bakarsanız, onlar dünyadaki en yangın dirençli bitkilerdir, ve burada gördüğünüz gibi bunların hepsi yanmış gibi gözüküyor. Open Subtitles في الواقع ، انهم أكثر النباتات مقاومة للحريق على وجه الأرض و يمكنك ان ترى هنا، هذا يبدو مُحْرَق.
    aslına bakarsanız erkeklere yapmıyoruz bile. Bakım yani. Open Subtitles بالواقع , نحن حقاُ لا , تعلم , نعمل الرجال
    Buradaki polisler çalışma konusunda aslına bakarsanız çok rahatlar. Open Subtitles الشرطة هنا في الواقع هذا متأخر بالواقع بخصوص
    Efendim, aslına bakarsanız hikayenin duymanız gereken bir bölümü daha var. Open Subtitles حسناً، سيّدي، بالواقع هنالك جزءاً آخير من القصة ينبغي عليك أن تسمعه.
    Evet. aslına bakarsanız mahallede bir kaç garip olay daha var. Open Subtitles نعم, في الحقيقة لقد حصل ذلك من عدة أماكن في الحي
    aslına bakarsanız, bana bu aşamada ilham veren konu da bu. TED في الحقيقة.هذا هو الذي الهمني للاهتمام بهذا المجال
    aslına bakarsanız, alternatifinden daha fazla trafiğe ve araç km'sine yol açacaklar. TED في الحقيقة سوف تزيد من الأميال المقطوعة في الرحلة ومن الازدحام، أكثر من البدائل المتاحة.
    aslına bakarsanız öyle bir şey olacağını size söyleyebilirim. Open Subtitles فى الواقع ، يمكننى أن اقول لك أن هذا سوف يحدث
    aslına bakarsanız, üç gün önceye dek Kuzey Amerika'da da hiç bulunmamıştım. Open Subtitles فى الواقع انا لم أكن ابدا فى أمريكا الشمالية حتى منذ ثلاثة أيام
    aslına bakarsanız, otelinizi değiştirmeniz için bile bir sebep göremiyorum. Open Subtitles فى الحقيقة , لا أرى أى داعى لتغيير الفنادق
    aslına bakarsanız temelli olarak kalmanızı istiyoruz. Open Subtitles في واقع الامر نحن نوَد بقائك بشكل دائم
    aslına bakarsanız, bizde üçünüzle kurumlar arası daimi çalışma grubu oluşturabilir miyiz diye düşünüyorduk. Open Subtitles فى واقع الأمر , لقد كنا نتشاور فى احتماليه أن... جعل ثلاثاتكم فريق عمل دائم
    aslına bakarsanız, dün evdeki hizmetçileri göndermemi istedi. Open Subtitles متكتما جداً طلب منّي اخلاء المنزل من الخدم بالإمس
    Yeterince yaşlıyım aslına bakarsanız bu resmi görmemizden önce doğdum. TED وفي الحقيقة لقد ولدت قبل مشاهدتنا لهذه الصورة.
    aslına bakarsanız, delil yetersizliğinden suçlamayı düşürdük. Open Subtitles وفي الحقيقة نحن أسقطنا التهم بسبب نقص الأدلة
    aslına bakarsanız, cevap bundan biraz daha incelikli. TED في واقع الأمر, أن الإجابة هي أبسط وأوضح مما تبدو عليه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more