Bana ve sevdiğim insanlara yaptıkların için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أغفر لك للذي عملت لي. إلى الناس أحبّ. |
Ve öyle bir insan olduğum için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أغفر لنفسي لذالك الشخص الذي كنت عليه. |
Kaçmak zorunda kalan, benimle aynı kuşaktan çoğu kişi gibi burada yaşamama mani oldukları için, onları asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | مثل الكثير من أبناء جِيلي الذين اضطروا للهرب إنّي لن أغفر لهم، لعدم سامحهم ليّ بالعيش هُنا |
Bu kadar acımasız olabileceğini bilmiyordum. Bunun için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لم أكن أعلم أنك يمكن أن تكون قاسياً جداً لن أسامحك لأجل هذا أبداً |
Eğer gün geçirmek bir adam sonra yas tutuyorum kim, ya asla affetmeyeceğim | Open Subtitles | أنت ِ قضيت ِ أيامك ِ متلهفة وراء الرجل , الذي لن يغفر لك ِ أبدا |
Doğmamış çocuğumuzun ölümü için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أسامح نفسى أبدا على فقدان ابننا الذى لم يولد |
11. sınıf, okul festivali O gün için seni asla affetmeyeceğim! | Open Subtitles | مهرجان المدرسة {\3cH4100FD}! {\3cH4905F6}سوف لن أُسامحك بشأن ذلك اليوم |
Üçüncü filmi bana izlettirdiğin için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أغفر لك لجعلنا نشاهد ذلك الجزء الثالث من الفيلم |
Eğer yaşarsak onu bu yaptığı için asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ولو عشنا ,عندها لن أغفر لها مافعلته أبداً |
Bir şeyi bilmeni istiyorum kocamı ve dünyamı elimden aldığın için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أريد منك أن تعلمي أنني لن أغفر لك لأنك سلبت مني زوجي وعالمي |
Eğer buna cüret edersen, seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا اقتربت من المستشفى، سوف لن أغفر لك |
Bana bu şekilde ihanet edişini asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أغفر لك ابدا لخيانتك لي بشكل سيئ. |
Bugün burda yaptıkların için seni asla affetmeyeceğim. Asla. | Open Subtitles | لقد جعلتني أقوم بشيء اليوم لن أغفر لك |
- Hayır. - Haydi. Seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | على رسلك لن أغفر لك هذا, أبدًا |
Sana güvenebileceğimi sandım. Özellikle de şimdi. Bunun için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكنني الإعتماد عليك لن أسامحك أبداً على ذلك |
Sanki bir şey olmamış gibi buraya gelip nasıl olduğumu sorduğun için seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | مثلما لن أسامحك فقط لأنكِ أتيتِ هنا لتسألي عن حالي |
Eğer o aramayı yaparsan, seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | الآن، وجعل لكم هذا النداء، وأنا لن يغفر لك. |
- Eğer ölürse kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن يغفر نفسي. |
Kendimi asla affetmeyeceğim, senin affetmeni de beklemiyorum, ve beni bir özeleştiri ve arınma seansı için Penny ile yalnız bırakırsan çok sevinirim. | Open Subtitles | لن أسامح نفسي أبدا و لا أتوقع أن تسامحني أيضا و سوف أكون ممتنا لك لو تركتني مع بيني من دون أي تدخلات أو انتقادات |
İyi bir arkadaş olamadım. Bunun için kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لم أكن صديقة جيدة و لن أسامح نفسي على هذا أبداً |
Olanlar yüzünden seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أُسامحك أبدًا على ما حدث. |
Olanlar hakkında seni asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لَنْ أَغْفرَ لك ما حَدثتُ. |
Eğer bu uçuşu kaçırırsak, kendimi asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | إذا ضيعت هذه الرحلة، فلن أسامح نفسي أبدا |
Ona yaptıklarını asla affetmeyeceğim. O bir kaçak. | Open Subtitles | لن اسامحك على ما فعلته معه هو من فعل ذلك في نفسه |
Zor bir zamanda ülkemizi terketti, bu yüzden onu asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | ، لقد ترك بلدنا في وقت حرج لأجل ذلك لن أسامحه أبداً |
Bir bekar olarak kaldığı için onu asla affetmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أغفر له أبداً بقائه أعزب |