"asla bilmeyecek" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن تعرف أبدا
        
    • لن يعلم
        
    • ولن يعرف
        
    • يعلم أبدا
        
    • يعلموا أبدا
        
    • لن يعرف أبدا
        
    Geride kalanların baş başa kaldığı acı ve zorluğun derecesini asla bilmeyecek. Open Subtitles أنها لن تعرف أبدا المشقة والحزن لهؤلاء الذين تبقوا
    Söz ver bana, Monsieur, Cosette asla bilmeyecek... Open Subtitles عدني يا سيدي أن كوزيت لن تعرف أبدا
    Dünya var olduğunuzu asla bilmeyecek. Open Subtitles العالم لن يعلم أنك كنت موجود على الاطلاق
    Ben iki ayağımın üzerinde duramadıkça bunu asla bilmeyecek. Open Subtitles إلا إذا استطعت السير ثانية وساعتها سأجرى إليه ولن يعرف بحقيقة ما حدث
    Ama o asla bilmeyecek. Open Subtitles "لكنه لن يعلم أبدا لأنقبلتيلا زالتمنعشة"
    Kübalılar güruh tabakasının ödeme aldığını asla bilmeyecek. Open Subtitles الكوبيون، لن يعلموا أبدا بأن المافيا، تتقاضى الأرباح.
    Ve Kızıl Bulut bize söylediğini asla bilmeyecek. Open Subtitles والسحابة الحمراء لن يعرف أبدا انك قلت كلمة واحدة
    asla bilmeyecek. Open Subtitles إنها لن تعرف أبدا.
    asla bilmeyecek. Open Subtitles إنها لن تعرف أبدا.
    Muhtemelen... ama Karen bunu asla bilmeyecek. Open Subtitles ربما ولكن كارين لن تعرف أبدا
    Limonlu turta asla bilmeyecek. Open Subtitles فطيرة الليمون لن تعرف أبدا
    Nasıl bir pislik olduğunu asla bilmeyecek. Open Subtitles انها لن تعرف أبدا أين أنت
    Ama o asla bilmeyecek çünkü öpülesi kadar tatlıyım, yeni Dazzledent yoluyla. Open Subtitles لكنه لن يعلم أبدا لأن قبلتي لا زالت منعشة بطريقة (دانزلدينت) الجديدة
    Walter Kenney'nin oğlu, babasının bir canavar olduğunu asla bilmeyecek. Open Subtitles "لن يعلم ابن (والتر كِني) أبدًا بأنّ أباه كان وحشًا"
    Ne gerekiyorsa veririm. Kimse, asla bilmeyecek. Open Subtitles سأدفع لك أي شيء ولن يعرف أحد بهذا
    Senin rengini seçeceğim öğretmenim asla bilmeyecek Open Subtitles ولن يعرف المدرس
    Ve o bunu asla bilmeyecek. Open Subtitles ولن يعرف مطلقًا
    "asla bilmeyecek. Öpülesi kadar tatlıyım, Dazzledent yoluyla" mıydı? Open Subtitles لكنه لن يعلم أبدا ، لأن قبلتي لا زالت منعشة بطريقة (دانزلدينت) الجديدة
    Ne yaptığınızı asla bilmeyecek. Open Subtitles و لن يعلم أبدا ما فعلتم
    - Gidemeyeceğimi biliyorsun. Senin işine bakacağım, onlar asla bilmeyecek. Open Subtitles سأغطي غيابك,لن يعلموا أبدا
    Dünya sana ne yaptıklarını asla bilmeyecek. Open Subtitles لأن العالم لن يعرف أبدا ماذا فعلوا لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more