"asla yapmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن يفعل
        
    • لن تفعل
        
    • لم تكن لتفعل
        
    • لَنْ يَعمَلُ
        
    • يكن ليفعل
        
    • ماكان ليفعل
        
    • لن تغفر لي
        
    • إنه لم يفعلها
        
    Kes şunu! Yalan söylüyorsun. Babam bana bunu asla yapmaz. Open Subtitles توقفِ , انتِ تكذبين أبي لن يفعل هذا لي أبداً
    Roma'ya saldırmak bana saldırmak demek ve bunu asla yapmaz. Open Subtitles مهاجمه روما يعنى مهاجمتي وهو لن يفعل ذلك
    Hayır, bu ne demek bilmem ama bunu asla yapmaz. - Tamam çok iyi. Open Subtitles لا أعرف ما معنى هذا و لكنني لا أظن أنه لن يفعل شيئاً كهذا
    Siz otobüsteyken kızınız asla yapmaz. Open Subtitles هي لن تفعل شيئاً اثناء تواجدك بالحافلة هي ؟
    Hayır, olamaz. O mükemmel biri! Bunu asla yapmaz! Open Subtitles لا , هذا محال , إنها ممتازة لم تكن لتفعل ذلك
    Eddie bunu asla yapmaz. Open Subtitles إدي لَنْ يَعمَلُ ذلك.
    Stormtrooper bunu asla yapmaz. Open Subtitles جندي العاصفة لم يكن ليفعل هذا أبداً
    Seni dinlemeyecek, biliyorsun. asla yapmaz. Open Subtitles تعرف بأنه لن يستمع إليك، إنه لن يفعل أبداً.
    Hayır. Bunu asla yapmaz. Vazgeçmek ona göre değildir. Open Subtitles لا، لن يفعل ذلك ابداً ليست من طبيعته الأنسحاب
    Sana zarar verecek güç her daim o'nda ama asla yapmaz. Open Subtitles لطالما كانت لديه المقدرة على إيذائك لكنه لن يفعل و لا يستطيع أن يفعل
    - Boden asla yapmaz öyle şeyler. - Tabii yapmaz. Open Subtitles لن يفعلَ "بودين" شيئاً كهذا - بالطبعِ لن يفعل -
    Hayır, Bay Mobbi bize bunu asla yapmaz. Open Subtitles كلا . السيد "موبـى" لن يفعل هذا بنا أبداً
    Düşünebilir, ama asla yapmaz. Open Subtitles قد يفكّر في الموضوع, لكنّه لن يفعل هذا
    Böyle bir şeyi asla yapmaz. Çok büyük bir risk olur bu. Open Subtitles لن يفعل ذلك قط، في الأمر مخاطرة أكثر ممّا ينبغي!
    Ali daha önce manyakça şeyler yapmış olabilir ama bu kadar bayağı bir şeyi asla yapmaz. Open Subtitles ربما فعلت بعض الاشياء المجنونه لكنها لن تفعل شيئا مبتذلا كهذا
    O bu işleri model olarak asla yapmaz Open Subtitles هي لن تفعل مثل هذه الامور كعارضه ابدا
    Hayır, hayır, hayır. Bunu asla yapmaz. Open Subtitles لا، لا، لا، لن تفعل ذلك أبدًا.
    Karen böyle bir şeyi asla yapmaz. Hiçbir mantığı yok. Open Subtitles كارين لم تكن لتفعل أشياء كهذه هذا لا يعقل
    Christian bana bunu asla yapmaz. Open Subtitles المسيحي لَنْ يَعمَلُ ذلك لي.
    - Böyle bir şeyi asla yapmaz. - Dunbar'ın çok fazla parası var. Open Subtitles .لم يكن ليفعل شيئًا كهذا - لدى (دانبر) الكثير من المال -
    Fakat şimdiki Louis bunu asla yapmaz. Open Subtitles ولكن صدقيني، (لويس) الحالي ماكان ليفعل ذلك
    asla yapmaz. Open Subtitles انها لن تغفر لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more