"aslanları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأسود
        
    • اسود
        
    • الاسود
        
    • أسد
        
    • أُسود
        
    • أسود
        
    • بأسود
        
    • للوادي
        
    • الاسدين
        
    • يااسود
        
    • اللبؤات
        
    Ahırın yakınında durarak Aslanları kandırmaya çalışıyordum TED كنت أحاول أن أخدع الأسود بأنني واقف قرب الحظيرة.
    Purity'nin Aslanları kovalayıp avcıları yakalama konusundaki öz güveni, atletik yeteneğinden ya da sadece inancından kaynaklanmıyordu. TED إن ثقة بيوريتي على مطاردة الأسود والقبض على الصيادين لم تنبع نتيجةً لقدراتها الرياضية ولا حتى من إيمانها بنفسها
    Deniz Aslanları ben olmadan da iyi olacaklar, tamam mı? Open Subtitles اسود البحر سوف يكونوا على مايرام بدوني ، مفهوم ؟
    Bizden nefret eder. Deniz Aslanları'ndan. Open Subtitles الان هي مكروهه احدى اعضاء فريق اسود البحر الكريهات
    Şöminenin rafındaki küçük taş Aslanları bulmak iki haftamı aldı. Open Subtitles كلفتني إسبوعان لإيجاد حجارة الاسود الصغيرة أبقيتها على رف الموقد
    Deniz Aslanları dalgaların altında inanılmaz dayanıklı avcılar. TED فتحت الأمواج يكون أسد البحر صيادًا ذا قوة تحمل مدهشة.
    Deniz Aslanları istedikleri şeyi toplayacak çevikliğe ve sürate sahip. Open Subtitles أُسود البحرتتمتع بخفة الحركة والسرعة التي تحتاجها لاي تجَمْع َ
    Aslanları seversin sandım. Open Subtitles . كنت متأكد أنك ستحب الأسود قدماي العجوزتان متعبتان
    Aslanları başıboş bırakıyorsun, itibarımı zedeliyorsun sonrada benden iyilik istiyorsun. Open Subtitles انك لم تغلق قفص الأسود بإحكام، لقد ألحقت بسمعتي الضرر ، ثم تريد أن أسدى لك معروفاً
    Bu Aslanları deveyle getirdim. Open Subtitles لقد إضطُّرِرتُ لإحضار تلك الأسود بالجِمال
    Hiç hayvanat bahçesindeki Aslanları seyrettin mi? Open Subtitles هل شاهدت في أيّ وقت الأسود في حديقة الحيوان ؟
    Sırtlanların birlikte saldırması sonunda Aslanları geri çekilmek zorunda bıraktı. Open Subtitles القوة المتحدة للضباع تُجبر الأسود للتراجع أخيراً.
    Sen olmasan pankek yiyen o Aslanları asla keşfedemezdim. Open Subtitles لولاكِ ما كنت سأعرف أن الأسود تأكل البانكيك
    Ama o zamana dek yeteneklerini kullanmak istersen, Deniz Aslanları'nda yerimiz var. Open Subtitles لكن اذا كنت تريدين ان تحافظي على مهارتك حتى ذلك الوقت عليك الانضمام لفريق اسود البحر
    Aslına bakarsan, Deniz Aslanları'nın antrenmanlarına gideceğim. Open Subtitles في الحقيقة انا ذاهبة الى تدريب اسود البحر
    Şimdi gidip Deniz Aslanları'nla yap bunu. Open Subtitles الان دربي فتيات اسود البحر الصغيرات هكذا
    Eğer en iyi hâliniz buysa, Deniz Aslanları'ndan olmayı yeğlerim. Open Subtitles انا افضل ان اكون من اسود البحر اذا كان هذا كل مالديكم
    10 yıldır Aslanları ve filleri bir arada... ...yakalamaya çalışıyorduk. Ve bu özel geceye kadar... ...hiçbir şekilde başaramamıştık. TED فعلى مدى 10 سنوات حاولنا كثيراً ان نصور احتكاكاً مباشراً بين الاسود والفيلة .. ولم نستطع ذلك حتى ذات ليلة ..
    Deniz Aslanları bu yırtıcı sürüngenleri kabulleniyor. Open Subtitles أسد البحر هذا يقبل هذه السحالي المتتطفلة
    - Avcı Aslanları saldılar. - Avcı aslan mı? Open Subtitles لقد أطلقوا أُسود المطاردة - أُسود المطاردة ؟
    Deniz Aslanları, en sevdikleri yemeği bulmak için yarı suda yaşayan çoğu akranından daha derinde avlanır. TED للعثور على طعامها المفضل، تصطاد أسود البحر على أعماق أكبر كثيرًا من نظائرها من البرمائيات.
    Galapagos deniz Aslanları, Kaliforniya deniz aslanlarıyla akrabadır,.. ...buraya Kuzey'den gelirler. Open Subtitles أسود بحر غالاباغوس تتعلّق بأسود البحر الكاليفورنية ، جاؤوا هنا من الشمال
    Güneyde Nehir Aslanları yaşıyor.. Open Subtitles في الجنوب تعيش العائلة الملكية المجاورة للوادي
    Şimdi, Aslanları öldürerek ve sonra giderek ben sana yardım edeceğim, ve sen de gidebilmem için her dediğimi yaparak bana yardım edeceksin. Open Subtitles ساساعدك بان اقتل الاسدين ثم ارحل وانت تساعدنى بتنفيذ ما اقول كى ارحل ..
    Bastır, Deniz Aslanları! Open Subtitles هيا يااسود البحر
    Avantajı ele geçirip Aslanları kargaşaya zorluyorlar, güvenlerini yok edip onları darmadağın ettiler. Open Subtitles يستغلون فوزهم ويُجبرون اللبؤات على التشتت يُحطمون ثقتهم ويبعثرونها في مهبِّ الريح.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more