| Kalbim küt küt atıyordu, aynen şimdi düşünürken olduğu gibi. | Open Subtitles | قلبي كان ينبض بسرعة كما لو انني الآن افكر به |
| Senin kalbin o zamanlar atıyordu, ama onunki 13 yıl önce durmuştu. | Open Subtitles | قلبك لا زال ينبض, و قلبها قد توقف منذ 13 عاماً |
| Adam harika. Striptizcilere 20 dolar atıyordu. | Open Subtitles | إنه مزاجي كان يرمي بالعشرينات على المتعريات |
| Gitmememi söylediğini biliyorum ama çitin üzerinden bir şeyler atıyordu. | Open Subtitles | أعلم أنك أمرتني ألا أفعل ولكنه كان يرمي أشياء على السياج |
| Liseli kızlar gibi hissettim. Kalbim geçitten geçtiğimiz zamankinden daha hızlı atıyordu! | Open Subtitles | لقد شعرت انني طفلة، قلبى يدق أسرع مما فعل عند عبوري البوابة |
| Dans pistini geçerken kalbim küt küt atıyordu. | Open Subtitles | كان قلبي يخفق بشدة عندما عبرت ساحة الرقص |
| Hep ters tarafıma atıyordu. Sekizincide isabet ettirdi. | Open Subtitles | برمي الكرة نحوي و يرميها مجدداً و بالشوط الفاصل |
| - Neden? Ağaçların arkasından taşları büküp bize atıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يتحكم بالأحجار الصغيرة و يرميهم علينا من خلف الشجرة. |
| Kalbin nabzını ölçtüğümdekinin iki katı hızda atıyordu. | Open Subtitles | كان قلبك ينبض بضعف السرعة التي قمت بقياس نبضك بها |
| Kalbim yerinden fırlayıp çıkacakmış gibi atıyordu. | Open Subtitles | قلبي ينبض بشدّة وكلّ ما أفكر في فعله |
| Kalbim çello ile birlikte atıyordu sanki. | Open Subtitles | فقد شعرت كما لو أن قلبي ينبض مع التشيلو |
| Kalbin tazı kalbi gibi atıyordu, dostum. | Open Subtitles | قلبك ينبض بسرعة يا صديقي مثل كلب صيدٍ. |
| Onların kalbi attıkça benimki atıyordu. | Open Subtitles | طالما تنبض قلوبهم ينبض قلبي ايضا |
| Birden uyandı ve kalbi atıyordu. | Open Subtitles | لقد استيقظت وحسب... وقلبها كان ينبض. |
| Sahne bir uçurum kenarındaydı ve seyirciler komedyenleri aşağı atıyordu. | Open Subtitles | المسرح كان على منحدر والجمهور... كان يرمي بالمجلات... |
| Ama Marge, Alan Thicke, Ricardo Montalban`a bıçak atıyordu tam. | Open Subtitles | لكن (مارج) ، (آلن ثك) يرمي (بالسكاكين على (ريكاردو منتلبون |
| Topu duvara atıyordu hani? | Open Subtitles | عندما كان يرمي الكره على الحائط؟ |
| Bomba atıyordu. Bombalar da patlıyordu. | Open Subtitles | كان يرمي قنابل أشياء كانت تنفجر |
| 0 bedenin içinde, nazik bir kalp atıyordu. | Open Subtitles | بداخل هذا الجسد كان هناك قلب طيب يدق |
| Ama bu aslında yanlış bir teşhisti çünkü sen ölmüyordun Barry sadece kalbin EKG'nın çözebileceğinden çok daha hızlı atıyordu. | Open Subtitles | والذي كان في الحقيقة خطء في التشخيص لانك ترى قلبك لم يكن يتوقف بيري قلبك كان يدق بسعرعة عالية بحيث جهاز النبضات لم يستطع تسجيلها |
| Kalbim çok hızlı atıyordu, patlayacak sandım. | Open Subtitles | كان قلبي يخفق بسرعة كنت أعتقد أنه سينفجر |
| Ben daha ayakta duramazken bana top atıyordu. | Open Subtitles | بدأ برمي الكرات إلي قبل إن استطيع إن اقف |
| Onları duvara falan atıyordu. | Open Subtitles | يرميهم علي الحائط |
| Son gördüğümde yere mısır gevreği atıyordu. | Open Subtitles | آخر مرّة رأيتها , كانت ترمي حبوبَ الشوفان على الارض. |