"atalarım" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسلافي
        
    • أجدادي
        
    • الأسلاف
        
    • اسلافي
        
    • اجدادي
        
    • أجدادى
        
    • أسلافى
        
    • أسلافَي
        
    Atalarım, size saygım sonsuz... ve bana öğrettiğiniz gibi şerefimle yaşamaya çalışacağım. Open Subtitles أسلافي أنا أحترمكم سأحاول العيش بالكرامة التي علّمتموني إياها
    Atalarım, size saygım sonsuz... ve bana öğrettiğiniz gibi şerefimle yaşamaya çalışacağım. Open Subtitles أسلافي أنا أحترمكم سأحاول العيش بالكرامة التي علّمتموني إياها
    Atalarım dağlarda yaşayan yaratıklardan söz etmişti. Open Subtitles أسلافي تَكلّموا عن وحوشِ الروحِ ذلك يَعِيشُ داخل تلك الجبالِ.
    Atalarım vu taşıyıcı programına başladığından beridir, ...bu böyle devam ediyor. Open Subtitles أجدادي هم من بدأوا ببرنامج بناء المركبات وأستمرنا على هذا المنوال
    Atalarım Pelops tarafından o kadar seviliyormuş ki o bu bahçeyi bizim için hazırlamış. Open Subtitles أجدادي كانوا محبوبين من بيلوبس لذا صمم هذه الحديقة لنا
    Atalarım, önünüzde saygıyla eğiliyorum... ve bana öğrettiğiniz gibi onurumla yaşamaya çalışacağım. Open Subtitles أيها الأسلاف .. المجد لكم سوف أحاول أن أحيا بكرامة كما علمتمونى
    Jedi'lara karşı gururla savaşmış savaşçı Atalarım için. Open Subtitles لاجيال اسلافي حاربوا بفخر كمحاربين ضد الجيداي
    Atalarım 18'inci yüzyılda buraya yerleşmiş. Open Subtitles أسلافي كَانوا هناك منذ أواخر قرن ثامن عشر.
    Ama benim Atalarım beyaz, protestan avrupalılar bu ülkeyi kurdular. Open Subtitles ..لكن أسلافي أوروبيـين، بروتسـتانـيـين، بـيـض بنوا هذه البلاد
    Büyükbabamdan bu yana Atalarım her zaman huzur içinde olmuştur ama... Open Subtitles أسلافي كانوا دائماً مسالمين منذ وقت جدي ولكن هذا حسناً
    Atalarım, atların ateş ve rüzgar zamanında dağlardan gelen bir ruhu olduğuna inanır. Open Subtitles أسلافي كانوا يؤمنون أن روح الجواد تنزل من الجبل , تسبق الزمن وتطلق النار والريح
    Atalarım sınırın kuzeyinden gelmişler. Open Subtitles ''.وأيضاً من الحدود الشمالية التي مجدّها أسلافي''
    Wisconsin'de yaşamış olan Atalarım var. Open Subtitles وبعض من أسلافي كانوا يعيشون في ويسكونسن.
    Fakat benim Atalarım hiçbir zaman birleşik Amerika'da çalışmadı. Open Subtitles لكن أسلافي لم يعملوا أبداً في الشركات الأمريكية
    Atalarım bunları kullanmışlar. Open Subtitles أسلافي كانوا يستعملون كل هذه الأغراض, أتعلم؟
    Atalarım yenilmez savaşçılardı, samuraylık soyumuzdan gelir. Open Subtitles أجدادي هُزِموا المحاربين، الساموراي بقتالٍ شريف
    Atalarım savaşçı olmalarına rağmen her zaman kitaplara büyük bir saygı göstermişler. Open Subtitles أجدادي كانوا محاربين كانوا يستمتعون بمطالعة الكـتب
    Eğer cenazemi seçme şansım olsaydı Atalarım gibi güzel eski bir Viking cenazesi isterdim. Open Subtitles لا, لو خيرت بتحديد نوع الجنازة فقط اجعلوها مثل جنازة أجدادي قدماء الفايكنج
    Ailem, Atalarım seni o kasvetli yerden geri getirirlerse ödüllendirileceğimizi düşünürlerdi. Open Subtitles عائلتي، أجدادي تعلموا الإيمان.. بأننا لو أعدناك من ذلك المكان اللعين ستكافئنا
    Atalarım seni o kasvetli yerden geri getirirlerse ödüllendirileceğimizi düşünürlerdi. Open Subtitles لقد تعلم أجدادي الإيمان بأننا لو حررناك من محبسك اللعين ستكافئنا
    Bana olan güveninizi boşa çıkarmayacağım. Yüce bir amacım var, saygıdeğer Atalarım. Open Subtitles اقدر كل من وثق بي، قضيتي مهمة إيها الأسلاف العظماء
    Bu ışın kılıcı eski cumhuriyetin çöküşü sırasında Atalarım tarafından Jedi Tapınağınızdan çalınmıştı. Open Subtitles هذا السيف الضوئي قد تم سرقته من معبد الجيداي من قبل اسلافي خلال انهيار الجمهورية القديمة
    Sonra Atalarım bu harika kitapta bir kurtarıcı buldular. Open Subtitles خسنا اجدادي وجدو النجده في كتاب
    Atalarım, Wraithleri yenmek için, onlar gibi düşünmeyi öğrenmeye karar vermişlerdi. Open Subtitles لقد قرر أجدادى أنه لكى نهزم الريث فلابد أن نفكر مثلهم
    Atalarım bunu bulmaya çalıştı bizi yaratıcıdan ayıran kapıyı açmak için. Open Subtitles ... أسلافى حاولوا العثور عليه ... لفتح الباب الذى يفصلنا .عن خالقنا
    Çünkü sadece benim Atalarım var-- Open Subtitles فقط لأن أسلافَي صادف أن كَانَ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more