"atalarımızın" - Translation from Turkish to Arabic

    • أسلافنا
        
    • اسلافنا
        
    • آبائنا
        
    • الأجداد
        
    • أجدادنا
        
    • اجدادنا
        
    • لأسلافنا
        
    • أبائنا
        
    • لأجدادنا
        
    • آباءنا
        
    • أسلافِنا
        
    • السالفون
        
    • آباؤنا
        
    Yani kalıtımsal olarak atalarımızın 10.000 yıl önceki hallerinden daha dayanıklı değiliz. TED حسنا، لسنا أكثر صلابة وراثيا، مما كان عليه أسلافنا منذ 10،000 سنة.
    Köyümüzün şaman kadını bu ışıkların atalarımızın ruhları olduğunu ve dünyamızda değişiklikler yapabilecek güçlere sahip olduğunu söylemişti. Open Subtitles كاهنة قريتنا اخبرتنا ان هذه الاضواء هى ارواح اسلافنا وانهم ملكوا القدرة على تغيير عالمنا
    Eğer ilerleme tanrıyı bırakmak, atalarımızın inancını terk etmek demekse... Open Subtitles إذا كان التقدم يعنى التخلى عن الرب التخلى عن إيمان آبائنا
    Ruh Tutucular tüm atalarımızın ve büyüklerimizin ruhlarını tutarlar. Open Subtitles حراس الروح يبقوا على أرواحنا من أجل الأجداد القديمة
    Bu atalarımızın aptal olduğundan değil, beyinlerinin bizimki gibi çalışmamasındandı. Open Subtitles لم يكن أجدادنا أغبياء لكن مخهم لم يكن يعمل كمخنا
    Bu, bizim atalarımızın ve hiçbir hayvanın biz gibi yapamadığı bir hile. TED وهذه الخاصية لم يكن اي من اجدادنا يملكها من قبل ولا حتى اي كائن حي آخر يمكنه القيام بأمر مشابه، إنه تطور رائع فعلاً
    Ve atalarımızın aletleri böyle duylara sokarak inanılmaz salakça davranmış olduklarını düşünebilirsiniz. TED ولربما تظن أنه كان من الحماقة غير المعقولة لأسلافنا أن يوصلوا شيئاً بمقبس ضوئي مثل هذا.
    Bu göğsümüzü kabartacak ve cesaretimizi artıracak bir durum hala burasının atalarımızın imparatorluğu olduğunu düşünebiliriz. Open Subtitles الحل الوحيد أن نتقدم للأمام ونستعرض شجاعتنا وندعى انها لازالت امبراطورية أبائنا
    Kültür, doğaya karşı bir reaksiyondur ve atalarımızın bu anlayışı akla uygunluğu daima farksız hikayeler, semboller ve riüeller şeklinde nesilden nesile aktarılmıştır. TED الثقافة هي نتاج تفاعل مع الطبيعة وما فهمه أسلافنا تنتقل من جيل إلى جيل في شكل قصص، ورموز، وطقوس وكلها لا تبالي بالمنطق
    atalarımızın yuvası olan Güney Afrika'da iklîm düzensizleşti ve öngörülemez oldu. Open Subtitles في شرق أفريقيا ، موطن أسلافنا أصبح المناخ فوضويّ وغير متوقّع
    atalarımızın, şimdiye kadar yapılmış en destansı yolculuktaki ayak izlerinde, benimle gelin. Open Subtitles كونوا معي في تقفّي أثر أسلافنا في أكثر مغامرة ملحمية تم خوضها
    Köyümüzün şaman kadını bu ışıkların atalarımızın ruhları olduğunu ve dünyamızda değişiklikler yapabilecek güçlere sahip olduğunu söylemişti. Open Subtitles كاهنة قريتنا اخبرتنا ان هذه الاضواء هى ارواح اسلافنا وانهم ملكوا القدرة على تغيير عالمنا
    atalarımızın anısına, yer ve göğün anısına dürüstlük, güven, doğruluk içinde. Open Subtitles في ذاكرة اسلافنا في شرف الأرض والسماء الاستقامة والإيمان الجيد تحت السماوات
    Yılın bu zamanı, atalarımızın ruhuna yakınlık hissederiz. Open Subtitles إنه الوقت من السنة الذي نحس فيه إننا قريبين من أرواح اسلافنا
    Ve burada, bu mahkeme salonunda atalarımızın inancının haklı çıktığını gördük. Open Subtitles و هنا فى هذه القاعة وقد شهدنا تبريراً لإيمان آبائنا
    atalarımızın çok övdüğü zafer cehennemin azabından kurtulmuş cesetler topluluğu. Open Subtitles والمجد الذي ينشده آبائنا جيّد جداً حشود الجثث تخلّصت من آلام الجحيم
    atalarımızın sırları sır kalmalı, Open Subtitles اسرار الأجداد يجب ان تبقى اسرارا
    Yüzbinlerce yıl geriye dönerek, insanlığın başlangıcına kadar... atalarımızın izini süreriz, fakat gerçekte, hikayemiz çok daha uzak bir zamana kadar genişlemektedir. Open Subtitles الآن يمكننا تتبع الأجداد إلى مئات الألاف من السنين... إلى فجر الجنس البشري. ولكن في الواقع فإن قصتنا تمتد إلى ذلك الوقت.
    Soylarının tükenmesinden kurtulan atalarımızın.... ... hayal güçleri uçuşa geçmiş. Open Subtitles بعد أن نجوا من الانقراض بدء خيال أجدادنا في التحليق
    Tıpkı geçmişteki atalarımızın soğuk kış gecelerinde ısınmak için kamp ateşi çevresine toplandıkları gibi. Open Subtitles تماماً كما كان اجدادنا يزدحمون حول نار المخيم طلباً للدفء في ليالي الشتاء الباردة
    atalarımızın, sevdiklerinin ölülerinden ayrılmak için birçok başka yolu vardı. TED كان لأسلافنا القدماء طرقاً أخرى كثيرة للافتراق عن فقيديهم.
    Her şey kurucu atalarımızın birbirlerine saksofon çalmalarıyla başlamış... Open Subtitles هل تعلم أنهم أبائنا المجددين أسسوا هذا وهم يلعقون ذكور بعضهم البعض
    O, en eski atalarımızın akıllıca becerilerinden ve zengin duygusal yaşamlarından bize devredilmiş bir hediyedir. TED انه هبه، قدمت الينا من الحرف الذكيه و الحيوات الغنية بالعواطف لأجدادنا القدماء
    Ve bu da şaşırtıcı şekilde atalarımızın yarım ya da bir milyon yıl önce pişirmeyi icat ettikleri zamana denk geliyor. TED و بشكل مذهل، هذا يطابق تماماً ما يُعتَقد أن آباءنا قد اخترعوه منذ مليون و نصف سنة، حينما اخترعوا الطبخ.
    Bu öneriyi, atalarımızın dünyasına dönüş önerisini büyük bir sevinçle kabul ediyoruz. Open Subtitles نحن سَنَقْبلُ هذا العرضِ بكل سرور للعَودة إلى وطن أسلافِنا.
    "Dokuz meclisin kararına uygun olarak, atalarımızın koyduğu yasalarında emri ile, Open Subtitles "بموجب القانون الذي سنّة السالفون وبحكم المعاشر التسعة"
    atalarımızın inancına, kutsal inanca sizlere sadık kalacağız ölene dek... Open Subtitles إيمان آباؤنا الإيمان المقدس سوف نكون صادقين معك حتى الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more