| Hepimiz, fark etsek de etmesek de, kulaklarımıza fısıldayan atalarımızla birlikte, bu soruların cevaplarını arıyoruz. | TED | جميعنا، سواء كنا أدركنا ذلك أو لا، نبحثُ عن إجابات لهذه الأسئلة، كنوع من أن أسلافنا يهمسون في آذاننا. |
| Galler'deki atalarımızla birlikte gömmemiz gereken bir gelenekti. | Open Subtitles | لقد كان تقليداً كان يجب أن ندع يموت ويُدفَنْ مع أسلافنا في وطننا بعيداً في ويلز |
| Bu tür bir atomik reenkarnasyon bizi görülmemiş evrenleri keşfe gönderenler de dahil, uzak atalarımızla bizi birbirimize bağlayan bir başka köprü oluşturuyor. | Open Subtitles | وهو رابط أخر مع أسلافنا البعيدة ومن ضمنهم هؤلاء الذين أطلقونا أول مرة في رحلة الإستكشاف للأكوان الغير مرئية |
| Ele geçirilmedim. atalarımızla bağlantı kuruyordum. | Open Subtitles | لم أكُن مُتلبَّسة، بل كنت أتواصل مع الجدّات. |
| atalarımızla olan bağlantımız zamanla zayıflıyor. Önce ekersin, sonra da hasat edersin. | Open Subtitles | صلتنا بأسلافنا تضعف بمضيّ الوقت، إنّها مسأله زرع وجنيْ |
| Annen burada diğer atalarımızla beraber. | Open Subtitles | والدتك موجودة هُنا، برفقة أسلافنا. |
| Bu geleneği sürdürdükçe atalarımızla olan bağımızı kaybetmeyiz. | Open Subtitles | \u200fإن استمررنا في هذا التقليد، \u200fفلن نفقد التواصل مع أسلافنا. |
| atalarımızla olan bağımız zamanla zayıfladıkça elimizde olan büyü gücü soluyor. | Open Subtitles | سحرنا يضعف مع ضَعف صلتنا بأسلافنا بمُضيّ الزمن |