Pekâlâ, işte atardamar. Bağırsaklarda zedelenme yok. Bana pensi uzat. | Open Subtitles | حسناً, هذا هو الشريان لا ثقوب في الأمعاء, أعطني ملزم |
Böylece ışık dalgaları kullanarak atardamara içten dışa doğru bakılan bir test uyguladık: testin adı: atardamar içi ultrason. | TED | فقمنا بعمل فحص داخل الشريان التاجي بالموجات فوق الصوتية. حيث نستخدم الموجات الصوتية لرؤية الشريان من الداخل والخارج. |
atardamar kesilmedikçe bu kadar kan kaybedemezsiniz. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تنزف بشدة مالم يتم قطع شريان حيوي |
Tahkikat sonuçları damar sertliğinden öldüğünü gösteriyor bir atardamar hastalığı. | Open Subtitles | لقد ظهر فى التحقيق أنه قد مات من تصلب الشرايين مرض فى الشرايين التاجية |
Bu simüle edilmiş atardamar kanaması "kanama alarmı" iki insandaki atardamar basıncı. | TED | الآن هذه محاكاة لنزيف شرياني ـــ إنذار بوجود دماء ـــ عند تطبيق ضعفي الضغط الشرياني البشري. |
Sağ kolunda derin bir kesik ve atardamar kanaması var. | Open Subtitles | هو يحصل على تمزيق عميق إلى ذراعه الأيمن بالنزف الشرياني. |
Plak daha eşit uzanmış, atardamar boyunca daha dağınık ve görmesi daha zor. | TED | التصلب يبدو منتشرا بشكل أكثر تساوٍ على طول الشريان ومن الصعب رؤيته. |
Beyne giden atardamara girdikten sonra hasarlı noktaya ulaşana dek atardamar sisteminde kalacağız. | Open Subtitles | عندما ندخل الشريان السباتى، سوف نبقى داخل النظام الشريانى حتى نصل الى منطقة الضرر، |
İki dakika içinde ana atardamar ayrımına ulaşmalısınız. | Open Subtitles | يجب ان تصل الى تفرعة الشريان الرئيسى خلال دقيقتين |
Kasıkların bir ısırık izi olup olmadığına bakmalısın bunun gibi, atardamar ısırığı. | Open Subtitles | تبحثين فقط عن علامة عض في الجزء الخلفي من فخذه مثل هذه، ثقب الشريان |
atardamar genişlerse pıhtı hareket edebilir. Çok yaratıcı bir fikir. | Open Subtitles | إن تمدد الشريان قد تتحرك الجلطة هذا ذكاء حاد |
Koroner atardamar hastalığından dolayı, büyük bir hasar meydana gelmiş olabilir. | Open Subtitles | أشعر بوجود بعض الضرر من مرض الشريان التاجي |
O da "Onda olup da bende olmayan ne var?" olur, sen de "Ortaya çıkmış atardamar." dersin. | Open Subtitles | , و سيفكر هو "ماذا لديه أفضل مني؟" , و ستقولين أنتِ . . شريان سباتي" |
Damarları yıpranan hastalar için yapay atardamar yapan cerrahlarla ilgili bir makale buldum. | Open Subtitles | عثرت على تلك المقالة عن جراحّين قاموا بزراعة شريان صناعي... لمرضى لديهم أوعية مستنزفة. |
Eğer ülkenizdeki ortalama yaş 45-55 arasındaysa, insanlar diyabet,kalp rahatsızlığı, koroner atardamar gibi hastalıklarla uğraşıyor olacaklar. Doğal olarak daha zor tedavi edilen ve tedavileri de daha maliyetli olan şeyler. | TED | أما إذا كان متوسط الأعمار في الدولة ما بين 45 إلى 55 فستكون الأمراض الذي يصاب بها الشخص العادي ما بين مرض السكر العادي أو الذي يظهر في وقت مبكر، فشل في القلب، داء شريان القلب التاجي أمراض معروف أنه يصعب الشفاء منها وأن علاجها يتطلب الكثير من المال |
Sağ kolunda derin bir kesik ve atardamar kanaması var. | Open Subtitles | ذراعه الأيمن مجروح ويعانى من نزيف في احد الشرايين |
Koridorlarda sanki bir atardamar ağında ilerleyen bir hücreymişim gibi geziniyorum. | Open Subtitles | أتحرك على طول منافذها مثل خلية داخل شبكة من الشرايين |
atardamar hastalıklarının dengeye kavuşup tersine dönmeleri ve belirtilerinin yok olması beklenebilir. | Open Subtitles | وربما حتى أن تعكسها في بعض الحالات. يمكنك أن تتوقّع لأمراض الشرايين أن تستقر وتنعكس، وأن تزول الأعراض، |
Dokuları etkileyen şiddetli bir atardamar pıhtılaşması var. | Open Subtitles | عانت من تصلب شرياني حاد أثر كثيراً على الانسجة |
Ama atardamar yırtılmaları ya da derialtında damar hasarları bulamadım. | Open Subtitles | الذي لم أجده تمزق شرياني أو تلف وعائي ضمني |
Tamam, kalbinizin içinde dört oda var, ve kalbe kan ve oksijen sağlayan üç tane ana atardamar var... | Open Subtitles | , هناك 4 أقسام مهمة في قلبكِ و هناك 3 شرايين مهمة . . التي تمد الدم و الأوكجسين |
Ana atardamar ve sol akciğer delinmiş. Yuh. Çok kan akmış mıdır? | Open Subtitles | -الشريان الأبهر والرئة اليسرى كلاهما ثقب |
atardamar damar bağlantı yeri değilse tabii. | Open Subtitles | الا اذا كان هناك ناسور وريد شريانى |