Bir dahaki sefere masa tenisi oynayalım. Fileden atlaması daha kolay. | Open Subtitles | المرة القادمة دعينا نلعب كرة الطاولة حيث أن القفز فوق الشبكة أسهل. |
Karakterlerimizin birinin üzerine atlaması gerektiği çok açık. | Open Subtitles | .يبدو أن شخصياتنا تريد كل منهما القفز على الأخرى |
Çatıdan atlaması için zorlayacaklarmış onu, intihar gibi görünmesi için. | Open Subtitles | كانوا سيجبرونها على القفز من على السطح ويجعلونَ الأمر يبدوا أنتحاراً |
Birinin sahile ilk çıkması... veya el bombasına atlaması veya düşman ateşini başka yere çevirmesi... sayesinde topçu birlikleri koordinat belirlerler. | Open Subtitles | و يجب على احدهم ان يبدأ الضربة أو يقفز فوق قنبلة , او يجذب نيران العدو حتى يستطيع زملاؤه تحقيق الهدف |
Arthur'un mu atlaması gerekiyor? | Open Subtitles | وآرثر من المُفتَرَض أن يقفز ؟ . لا سبيل أمامه |
Yedek geminin 2016'ya tek seferlik atlaması için dizayn edilmiş yedek bir sürücüsü var. | Open Subtitles | سفينة القفز مزوّدة بسياقة زمنيّة احتياطيّة قادرة على إجراء قفزة زمنيّة لعام 2016 |
Hiçbir önlem almadan öylece saldırı menzilime atlaması... | Open Subtitles | محاولة القفز في محيطي بدون اخذ اية احتياطات خطأ كبير |
Yeni detay kızın salıncaktan atlaması mı? | Open Subtitles | بلدي تفاصيل جديدة هي فتاة القفز من على أرجوحة؟ |
Mumyalama? Kanadalılar'ın m-uzun atlaması olmasın? | Open Subtitles | حجامة؟ لا تظنه قد يكون القفز الطويل الكندي، صحيح؟ |
Aynı zamanda judodan, at sürmekten, origamiden ve üs atlaması denilen bir şeyden hoşlanıyor. | Open Subtitles | وتمارس الجودو وركوب الخيل وفنّ طي الورق... ورياضة القفز القاعديّ |
Son birkaç metre kala aşağı atlaması gerekecek. | Open Subtitles | سيتوجب عليه القفز لبضعة أمتار الأخيرة. |
Genç bir kadın küvette kan kaybından ölüyor bir kadını ölüme atlaması için zorluyor ve bundan beş gün sonra da yaşlı bir adamı ağır bir cisimle öldürüyor. | Open Subtitles | "ويجبر امرأة على القفز إلى حتفها" "وبعدها بخمسة أيّام، يضرب رجلاً أكبر سنّاً" |
Genç bir kadın küvette kan kaybından ölüyor bir kadını ölüme atlaması için zorluyor ve bundan beş gün sonra da yaşlı bir adamı ağır bir cisimle öldürüyor. | Open Subtitles | "ويجبر امرأة على القفز إلى حتفها" "وبعدها بخمسة أيّام، يضرب رجلاً أكبر سنّاً" |
Son birkaç metre kala aşağı atlaması gerekecek. | Open Subtitles | سيتوجب عليه القفز لبضعة أمتار الأخيرة. |
Berman laboratuarda bunu araştırıyor, rüya atlaması. | Open Subtitles | هذة تجربة( بيرمان ) في المختبر، القفز في الأحلام |
Aynı, biri topu düşürürse bir diğerinin topa atlaması gibi. | Open Subtitles | تعلم، عندما يرمي شخص الكرة شخص ما يجب أن يقفز للتّصادم |
Bir somon için bu şelaleleri aşmak bir insanın 4 katlı bir bina üzerinden atlaması gibidir. | Open Subtitles | تخطّي هذه الشلالات بالنسبة لسمكة سلمون كمثل إنسان يقفز بناية أربعة طوابق |
Neyse ki şimdiye dek hiçbirimizin helikopterden atlaması gerekmedi. | Open Subtitles | حسنا.. لحسن حظنا لا يوجد احد قد اضطر ان يقفز من الهليكوبتر بع |
Ama zaman atlaması sırasında patlarsa ne olacağı belli olmaz. | Open Subtitles | ولكن إذا كان ينفجر أثناء قفزة الوقت، يدري ما سوف تفعل؟ |
Bir hata, zaman atlaması oldu. | Open Subtitles | كان هناك خلل، قفزة زمنية |