| atlarını geri aldıktan sonra, onları evine götürüp, güzelce bakabilmen karşılığında, düşmanlarını affetmeye hazır mısın? | Open Subtitles | هل أنت مستعد لأن تعفو عن عدوك وتذهب لإطلاق سراح خيولك وتعيدهم إلى المنزل وتعتني بهم؟ |
| Altın sırma Moğol hükümdarlarınca giyildi, atlarını süsledi ve çadırlarını kapladı. | TED | لقد استُخدمت المطرزات الذهبية كملابس للحُكام، كما غطت خيولهم وبطّنت خيامهم. |
| Hatta atlarını bile çarşafla örter ve öylece ata binerlermiş. | Open Subtitles | حتى الخيول كانوا يضعون عليها هذه الشراشف |
| O annemin atlarını çaldı ve onu öldürebilirdi de. | Open Subtitles | لقد سرق خيول امي وكان قد تسبب في محاولة قتلها |
| Otoritene mi karşı geliyorum? Polisin atlarını mı çalıyorum? - Bu-- | Open Subtitles | هل أثمل، واعصي السُلطة، وأسرق أحصنة الشرطة عارياً؟ |
| Sadece hafta sonları buraya gelir atlarını kontrol eder. | Open Subtitles | أنه يأتي فقط في نهاية الاسبوع لكي يرى أحصنته |
| Polis Merkezi'nin, süvarilerin atlarını sağlıklı tutmak konusunda sorun yaşadığını duydum. | Open Subtitles | قيل ليّ إن قسم الشرطه يواجه مشاكل بالمُحافظه على أحصنتهم |
| Gidip atlarını oradan alsan, iyi edersin. | Open Subtitles | أنا أنصحك بأن تذهب وتسترد خيولك |
| Onu, senin atlarını görmek için getirirsem... | Open Subtitles | لذا أحضرتها لرؤية خيولك |
| Arkanı dönersen atlarını ve köpeklerini yer. | Open Subtitles | أدر ظهرك و سيأكل خيولك وكلابك |
| atlarını, ceketlerini, silahlarını ve eyerlerini sat. Parayı kırışırız. | Open Subtitles | بع خيولهم وجميع مقتنياتهم وسأتقاسم المبلغ معك |
| Ayrıca, çoğu atlarını nallatmak için bana getiriyorlar. | Open Subtitles | أيضا ، معظمهم يحضرون خيولهم للحدو في حانوتي |
| Sonra bu katil Blevins geldi ve herkesi öldürüp atlarını çaldı. | Open Subtitles | ثم يأتي هذا القاتل بليفنز ... ... ويقتل الجميع ويسرق خيولهم. |
| Hatta atlarını bile çarşafla örter ve öylece ata binerlermiş. | Open Subtitles | حتى الخيول كانوا يضعون عليها هذه الشراشف |
| O her zaman atlarını sürebileceği bir yeri olsun istemişti... vede farklı bir yaşam arzulamıştı. | Open Subtitles | لَكنَّه دائما حَلمَ بإمتِلاك مكان يمكنه من تربية الخيول وأن تكون له حياة خاصة |
| Golf severim, yarış atlarını, boks yaparım biraz. | Open Subtitles | اوقات احب لعب الجولف اوقات احب سباق الخيول انا احب الملاكمة والتمرينات اللياقية |
| O zaman başkasının atlarını çalsaydın. | Open Subtitles | .اعتقد انه كانت يجب ان تسرق خيول شخص آخر |
| Yarış atlarını yani. Sürekli onlardan bahsedermiş. Tahliye memurunun dediğine göre, hastalıklı şekilde bahsedermiş. | Open Subtitles | خيول السباق، إنه يتحدث عنهم طوال الوقت بطريقة غير مناسبة، وفقاً لكلام المشرف. |
| Sürücüler atlarını kamçıladılar, subaylar ve askerler vagonların direkleri arasına doğru itildiler ve sıkıştırıldılar. | Open Subtitles | -استخدم السائقين أحصنة الضباط وتزاحم الجنود و اعتصروا أنفسهم داخل العربات.. -وحتى بين أعمدة العجلات |
| Tom atlarını ve zarlarını buraya getirirse yakında dekore edilecek. | Open Subtitles | (سيتم إصلاحه قريباً، إذا إستطاع (توم أن يبتعد عن أحصنته ولعبة النرد |
| Arkadaşlarımıza atlarını ödünç alabilir miyiz diye sordum. | Open Subtitles | طلبت من أصدقائنا أنّ نستعير أحصنتهم. |
| Birinci sınıf atlarımız onların ikinci sınıf atlarını yener. | Open Subtitles | حصاننا من الدرجة الأولى ضد حصان من الدرجة الثانية, نصر |
| Onlar geceleri en iyi atlarını yanı başlarına bağlayarak uyur. | Open Subtitles | إنهم ينامون بجوار جيادهم |
| Şeyh llderim'le ilgili bir mesele, düzenbaz Yahudi'ye atlarını ödünç veren adam. | Open Subtitles | إنها مسأله متعلقه "بالشيخ "إلدريم الذي أعار خيله لليهودي المدعي |
| ...atları çalınmış diye duydum, hırsızların cezalandırılmasını ve atlarını geri istiyor. | Open Subtitles | لقد سمع بأن خيوله سرقت، وهو يطالب القانون بمعاقبة اللصوص واستعادة خيوله |
| Yaz da bittiği için, adamlarını ve atlarını beslemekte zorlanacaklar. | Open Subtitles | والان ومع انتهاء الصيف سيجدون صعوبه في إطعام رجالهم وخيولهم |