| Bunların bir çoğu, bombalarımızı attığımız... bazı coğrafi bölgelerde yaşamakta olan sıradan erkekler, kadınlar ve çocuklardı. | Open Subtitles | كان العديد منهم مجرد نساء ورجال وأطفال عاديين شاءت الأقدار أن يعيشوا في المنطقة الجغرافية نفسها التي رمينا قنابلنا فيها |
| Sonra yaşlı kadın arkamızdan topallayarak geldi, çünkü attığımız yaban elması camını kırmıştı, | Open Subtitles | بسبب أننا رمينا التفاح على الواجهة الزجاجية |
| Yazı tura attığımız gün seçtiğim tay var ya? | Open Subtitles | أتعرفين تلك الفرس التي أخترتها في اليوم الذي رمينا فيه العملة؟ |
| Onları bizim yüzme bölgemizde çıplak suya attığımız için intikam almaya çalıştılar. | Open Subtitles | انهم يريدوا ان ينتقموا منا لاننا أجبرناهم على القفز عاريين في نهرنا |
| Onları bizim yüzme bölgemizde çıplak suya attığımız için intikam almaya çalıştılar. | Open Subtitles | انهم يريدوا ان ينتقموا منا لاننا أجبرناهم على القفز عاريين في نهرنا |
| Evimizden attığımız çocuğu unuttuğuna eminim. | Open Subtitles | إنني متأكدة من أنك لم تنسى الطفل الذى ألقينا به خارج منزلنا |
| Babamın küllerini attığımız yere yaklaşıyoruz. | Open Subtitles | أوه , لقد اقتربنا جداً حيث ألقينا برماد أبي |
| Çatıdan attığımız şu çocuk. | Open Subtitles | ذلك الفتى الذي رمينا به من على البناء |
| Ona attığımız her şey onu daha güçlü yapıyor. | Open Subtitles | انه يزداد قوة كلما رمينا عليه شيئا |
| Cole'u denize attığımız gece. | Open Subtitles | هذه هي الليلة التي رمينا فيها (كول) |
| O teras çocuklarına sidikli balonlar attığımız günü. | Open Subtitles | عندما ألقينا بالونات البول على فتيان (تيراس) |
| Mike, polis arabasına taş attığımız zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | مايك) هل تذكر المرة التي) عوقبنا فيها لأننا ألقينا الحجارة على سيارة الشرطة |