Bu kadar ufak bir şey için onları otobüsün altına attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تضحي بهم من أجل شيء سخيف كهذا |
Bu salak için hayatını tehlikeye attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تخاطر بحياتك من أجل هذا الأحمق |
Kızın teki için görevimizi tehlikeye attığına inanamıyorum. Neden? | Open Subtitles | لا أصدق أنك تخاطر بمهمتنا لأجل فتاه |
Kalbinin attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن قلبك لا يزال ينبض مع كل تلك المحاليل الطبية |
Benimle konuşmadan bir uzay programına imza attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن سجلتَ في برنامج الفضاء دون أن تحدثني في الأمر |
Fıskiyeye kafa attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن رأسك إرتطم بنافورة المياة |
Telefonumu pencereden attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك ألقيت هاتفي من النافذة. |
Onları hala buraya attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك لاتزال تلقي بهم هناك |
Soktuğumun aygıtını yapma fikrini ortaya attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك اقترحت فكره بناء جهاز لعين |
Yüzüme baka baka palavra attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تضع هذا أمامي. |
Yüzüme baka baka palavra attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك تضع هذا أمامي. |
Bert'e yumruk attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | (لا أصدق أنك لكمت (بيرت |
Son derece berbat bir durumdasın. Kalbinin attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن قلبك ما يزال ينبض |
Navid'in Vegas'ta bulduğu bir kızı odaya attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن (نافيد) يقيم علاقة في الأعلى مع فتاة عشوائية في "لاس فيغاس", إلا في حال.. |
O şişko ineğin beni okuldan attığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق... أن تلك البقرة قامت بطردي |