"autumn" - Translation from Turkish to Arabic

    • أوتمن
        
    • الخريف
        
    • آوتم
        
    • اوتمن
        
    • أوتوم
        
    Autumn bana söylemesi gerekmiyordu, fakat söyledi çünkü benden hoşlanıyor. Open Subtitles أوتمن ما كان يفترض بها أن تخبرني لكنها فعلت ذلك لأنها تحبني
    Autumn Jake'i, kalbinin Tamara'da olduğuna ikane eder etmez bu kandırmaca biter. Open Subtitles حالما تُقنع (أوتمن) (جيك) أن (تمارا) تملك قلبه. سوف يُقلى هذا الصيد.
    Peter, Autumn's Piano'u beraber izleyeceğimize dair söz vermiştin. Open Subtitles لقد وعدتني أن تأتي معي لمشاهدة فيلم بيانو الخريف
    İkinizin de balkabağı kıyafetleri giyip birlikte "Autumn Leaves"i söylediğinizi düşünsene. Open Subtitles تخيلي كلاكما يغني " أوراق الخريف " تماشيا مع بدلات القرع
    Babam, Autumn'un annesine kızından hoşlandığımı yetiştirdi. Open Subtitles أبي أفشى السر لـ أم آوتم أنني معجب بـ آوتم
    Letty, Sanırım Sean'ın başlattığı tüm bu olaylar kazayla TV reklamındaki oyuncunun Jacob'ın babası olduğunu Autumn'a söyledim. Open Subtitles ليتي أنا أعتقد أن الأمر بالكامل مع شون ربما بدأ لأني مصادفة قررت أخبر اوتمن
    - Autumn, Dr. Holt'tan haber var mı? Open Subtitles أوتوم" أهناكَ أي أخبار عن الطبيب "هولت"؟"
    Autumn, Dax ve dadıyla birlikte sinemada. Open Subtitles هو في السينما مع "أوتمن" و "داكس" والمربية
    Sorun değil. Autumn'la oynadım. Open Subtitles الأمر على ما يرام لعبت مع أوتمن
    Autumn babamı TV'de gördüğünü söyledin. Open Subtitles أوتمن قال لي إنه شاهد أبي على التليفاز
    Autumn ve Crystal adındaki iki striptizci, suçları çözüyor-- tabi ki klüp sahibi Bay Lashade'in yardımıyla. Open Subtitles يحكي عن (أوتمن) و (كريستال) راقصتان متعريتان يحلان الجرائم بمساعدة مالك الملهى سيد (لاشاد)
    Yani, evet ama bu Autumn'un telefonu. Open Subtitles -لا . حسناً، نعم، لكن هذا ملك لـ(أوتمن).
    Sana her şeyi anlatabilecekmişim gibi hissediyorum, Autumn. Open Subtitles أشعر أن باستطاعتي إخباركِ عن أيّ شيء يا (أوتمن).
    Autumn Dunbar'ın kan örnekleri birkaç suç laboratuvarında saklanıyor. Open Subtitles عينات من الدم الخريف دنبار حفظت في عدة مختبرات الجريمة.
    Onları, temin ettiğimiz bıçak ve Autumn Dunbar'ın kanına nakledeceğiz. Open Subtitles سنقوم بعد ذلك نقلها إلى السكين نحن المشتراة، جنبا إلى جنب مع بعض من الدم الخريف دنبار.
    Autumn Dunbar Amerika Posta Servisi'nde veznedar olarak çalışıyordu. Open Subtitles الخريف دنبار كان يعمل كموظف نافذة لخدمة البريدية في الولايات المتحدة.
    Autumn Dunbar'ın öldürüldüğü çok katlı otoparkta. Open Subtitles في هيكل وقوف السيارات حيث قتل الخريف دنبار.
    Autumn Dunbar'ın cinayetini kolayca kafasından atamaz. Open Subtitles وقال انه لن تتغاضى بسهولة قبالة القتل الخريف دنبار،
    Brick, Autumn'un durumdan haberdar olmasını istemediğini biliyoruz ama bu iyi bir şey olabilir. Open Subtitles أسمع يا بريك نحن نعرف أنك لاتريد أن تعرف آوتم انك معجب بها بعد لكن هذا ربما يكون شيء جيد
    - Autumn'un öğrenmesini istememiş olsan bile-- - Beğendiğini söylemiştin. Open Subtitles لذا، إليك الأمر، حتى إن كنتَ تريد أن لاتعلم آوتم لقد قلتِ أنكِ أحببته
    En sevdiğiniz yıldızlarla birlikte olun. Meselâ Autumn Bliss... Open Subtitles اذن , شارك نجمتك المفضلة بما فيهم " اوتمن بليس " ِ
    Jake az önce Autumn'u kendi Bay PHL performansını izlemeye davet etti. Open Subtitles لقد دعا (جيك) للتو (اوتمن) كي تشاهده في مسابقة سيد المدرسة.
    Autumn Leaves'i çekerken aynen öyle olmuştu. Open Subtitles هذا بالظبط ما حدث في " أوني أوتوم "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more