"avucunun" - Translation from Turkish to Arabic

    • راحة يدك
        
    • ظهر قلب
        
    • كف يده
        
    • كف يدك
        
    • جيبه
        
    • يدّه
        
    • كف يدها
        
    Çok güçlü bir mevki, demek istediğim,insanların... en büyük umutlarını,hayallerini avucunun içinde tutuyorsun,gerçekten. Open Subtitles إنه منصب خطير أن تحمل اعظم آمال وأحلام الناس فى راحة يدك
    Eminim onları avucunun içine almışsındır. Open Subtitles حسنا, أنا متأكد أنكِ كنتِ تحملينهم في راحة يدك
    Onu avucunun içine almıştın, her pazar seni arıyordu ve daha seni hiç görmemişti bile. Open Subtitles جعلته يأكل من راحة يدك كل يوم احد و لم تدعيه يرى وجهك
    Ben muhbirimi arayacağım buraları avucunun içi gibi bilir. Open Subtitles سأتصل بمخبري السري إنه يعرف هذا الحي عن ظهر قلب
    Bu avucunun içindeki kanı açıklar. Open Subtitles وهذا ما يفسر الدماء على كف يده
    Senin için avucunun içini açıp... oradaki kasları parçalamayı uygun buldum. Open Subtitles فى حالتك، سوف أبدأ بفتح كف يدك وأحفر خلال العضلات الرفيعة
    Seni avucunun içine almış ama bunu göremeyecek kadar körsün. Open Subtitles إنـه يَملك قضيبك في جيبه الخلفي لكن الغشـاوة تملأ عينيك
    Bu şehir senin avucunun içinde. Open Subtitles تملكين البلدة كلها فى راحة يدك
    Bu şehir senin avucunun içinde. Open Subtitles تملكين البلدة كلها فى راحة يدك
    avucunun içinde... tütünün kokusunu duyabildiğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أنني... كنت أستطيع شم رائحة التبغ في راحة يدك
    avucunun içinde... tütünün kokusunu duyabildiğimi hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر أنني... كنت أستطيع شم رائحة التبغ في راحة يدك
    Görünüşe göre onları avucunun içine almışsın. Open Subtitles يبدو أنك وضعتهم تماماً في راحة يدك
    Ve sen onları avucunun içinde tuttuğunda. Open Subtitles يمكنك الاحتفاظ بها في راحة يدك.
    Burada doğup büyüyenler etrafı avucunun için gibi bilirler. Open Subtitles ونحن الذين وُلدوا هنا نعرف المنطقة عن ظهر قلب
    Ama bu adayı avucunun için gibi bilen biri için-- Open Subtitles لكن بالنسبة لأحدٍ يعرف الجزيرة عن ظهر قلب...
    Tanrı bizi avucunun içinde tutar ve ruhumuzu tartar. Open Subtitles سيحملنا القدير على كف يده وسيزن أرواحنا
    Gob onları avucunun içine almıştı. Open Subtitles جوب) كان يمتلكهم بـ كف يده)
    Elson'un avucunun içinde olduğu, dedikodusu vardı. Open Subtitles الإشاعة تقول، كان لديكِ (إلسون) في كف يدك.
    Ghost o beyaz çocuğun her zaman olduğu gibi avucunun içinde olduğunu sanıyor. Open Subtitles جوست يعتقد أنه يملك الرجل الأبيض فى جيبه كما كان يفعل دوماً
    Saldırgan, buraya gelen ve avucunun içiyle onu iyileştiren birini tarif etti. Open Subtitles وصفت البندقية رجلا الذي نزّل وأشفاه بنخلة يدّه.
    Beni avucunun içine almıştı. Open Subtitles وضعتني في كف يدها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more