| Burada olmam için para ödedi, bu otelin parasını, avukatımın parasını o verdi. | Open Subtitles | أعطاني المال اللازم لأكون هنا دفع من اجل هذا الفندق ومن أجل المحامي |
| Yani, eğer hayatımın davası olsaydı, avukatımın savcının delilleririni çürütmesini beklerdim. | Open Subtitles | أعني، إذا كانت المحاكمة ستكلفني حياتي فأنا أريد من المحامي الذي وكلته أن يمزق شهود الإدعاء، أو على الأقل أن يحاول. |
| Yalan söyledim çünkü o gün avukatımın yanındaydım. | Open Subtitles | كذبتُ لأنني كنتُ عند محاميّ بعد ظهر ذلك اليوم |
| Haberi benim yerime avukatımın vermesini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد أوشكت أن أجعل محاميّ . بأن يرسل الأخبار نيابة عني |
| avukatımın asitle dolup anormal bir mahkemede kilit altına alınmasına. | Open Subtitles | لأجد محاميي تحت تأثير المخدرات برفقة فتاة غريبة الأطوار |
| Benimle konuşabilmen için yanımda avukatımın olması gerekmez mi? | Open Subtitles | ألا يُفترض أنّ تكون محاميتي حاضرة إنّ كنت ستتحدث إلي؟ |
| avukatımın numarası, benimle bir daha konuşmak isterseniz . | Open Subtitles | رقم محامىّ فى حالة أن أردت التواصل معى ثانية |
| avukatımın işini çok daha kolay hâle getirdin. | Open Subtitles | لقد جعلت وظيفة مُحاميّ أسهل بكثير. |
| Denedim ama avukatımın ofisine vardığımda, duyduğum tek şey şuydu: | Open Subtitles | حاولت , لكن عندما ذهبت الى مكتب المحامي , كل ما سمعته هو |
| Hemen avukatımın ofisine gideceğim ve evlilik feshini alacağım. | Open Subtitles | سأذهب الآن الى مكتب المحامي وأبطل هذا الزواج |
| avukatımın bunlara bir bakmasının sence sakıncası yok değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تمانعين في أن يرى المحامي هذا بالطبع. |
| avukatımın bana dediği bu... ama her halükarda sizin gibi düşük seviyeli insanlarla... hiç bir zaman iş ilişkisine girmem işin aslı. | Open Subtitles | في واقع الأمر هذا ما قاله لي المحامي و لكن حتى لو كان له معنى فأنا لن أقوم بالعمل مع شخص وضيع مثلك |
| avukatımın tavsiyesine dayanarak, ...susma hakkımı kullanıyorum. | Open Subtitles | بالعمل بنصيحة محاميّ فأنا أتمسك بحقي وفقًا للتعديل الدستوري الخامس بعدم الإجابة |
| avukatımın tavsiyesi üzerine, susma hakkımı kullanıyorum. | Open Subtitles | بالعمل بنصيحة محاميّ فأنا أتمسك بحقي وفقًا للتعديل الدستوري الخامس بعدم الإجابة |
| - avukatımın değil de dava vekilimin desem? | Open Subtitles | بناء على نصيحة المستشار؟ بناء على نصيحة محاميّ الخاص؟ |
| Dr. McNamara, siz avukatımın ofisine gelin ve konuşun. | Open Subtitles | الدّكتور مكنمارا، تَجيءُ إلى مكتبِ محاميي وأنت تَتكلّمُ معه. |
| Hemen avukatımın sana iftiradan, yanlış tutuklamadan ve mümkünse bu şirret tutumundan dolayı dava açmasını sağlayacağım. | Open Subtitles | أنا سَيكونُ عِنْدي محاميي يَشتكي عليك بسبب تشهيرِ الشخصِ، توقيف خاطئ ، وإذا كان بالإمكان، أنْ يَكُونَ كلبة ملكية. |
| Galiba ilk önce avukatımın bakmasını istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد محاميي ّ ان يقوم بالقاء نظرة علي هذه اولاً |
| avukatımın yaptığı her şeyden ben sorumluyum. | Open Subtitles | و بنهاية الأمر, سأتحمل المسؤولية لكل ما تفعله محاميتي |
| Evet, bana ufaktan çarpılan avukatımın işini yapıyor. | Open Subtitles | نعم هو يقوم بعمل لصالح محاميتي والتي ... هي غير معجبة بي |
| avukatımın tavsiyesi üzerine size söylemeliyim ki eğer babanız, kocama karşı başka suçlamalarda bulunursa kocam derhal yasal yöntemlere başvuracak. | Open Subtitles | ... نصحنى محامىّ بأنه إن وجه والدك المزيد من الأتهامات ضد زوجى ... سيتخذ أجراءات فورية ... |
| avukatımın da haberi olsun. | Open Subtitles | فقط ، أعلمي مُحاميّ |
| Ya da avukatımın gelmesini beklerken saatler boyunca burada otururuz. | Open Subtitles | أو سنجلس هنا لبضع ساعات بينما أحضر محامي الخاص |
| Üzgünüm ama avukatımın talimatlarına göre, basın mensuplarıyla konuşamam. | Open Subtitles | أنظرى , أنا أسف جداً .. أنا أنفذ الأوامر الصارمة من المحامى الخاص بى بألا أتحدث إلى أحد من الصحافة |