Bir avukat olarak insanlara her gün yardim ediyorum zaten... | Open Subtitles | كما تعلمون , انا كمحامي اقوم بمساعده الناس كل يوم |
O yüzden benim için, tabii ki bir avukat olarak, ilk tepkim sahip olduğumuz tüm yasaları değiştirmemiz gerektiği oldu. | TED | لذلك بالنسبة لي، كمحامي حقوق مدنية، ردة فعلي الأولى كانت بأن أفكر حسنًا، بالطبع يجب علينا تغيير كل القوانين. |
Ancak İnsan Hakları Komisyonu'nda avukat olarak çalışmaya başladığımda, aklım başka yerdeydi. | TED | لكن عندما بدأت العمل في لجنة حقوق الإنسان كمحامي حقوق الإنسان، كان عقلي في مكان أخر. |
Ve eğer bu bana olsaydı, avukat olarak işimi nasıl yapacağımı merak ettim. | TED | وإن حدث ذلك لي، تساءلت كيف سأتمكن من أداء عملي كمحامية. |
Tabii ki buradayım fakat sadece bir birey olarak, avukat olarak değil. | Open Subtitles | أعتقد انه من الواضح أني هنا بالفعل و لكني هنا بصفة شخصية و ليس كمحام |
Bunu bir avukat olarak değil, bir baba olarak istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب هذا كمحامى ، أنا أطلب هذا كوالدك |
Yani Bay Baker'ı avukat olarak tutar, ama yan yana yürüyemez misiniz? | Open Subtitles | تقصد أنك تعين السيد باكر كمحامي لك .و لكنك لا تستطيع أن تسير معه في الشارع؟ |
Eski bir erkek arkadaş olarak değil, şirkete yeni bir yeteneğin katılmasını takdir eden bir avukat olarak. | Open Subtitles | ليس كصديق سابق كمحامي يقدر موهبة إضافية للشركة. |
Pekala bir avukat olarak mahkeme salonuna insem iyi olacak. | Open Subtitles | كمحامي, أعتقد أنه من الأفضل أن انزل للمحكمة |
Şu kadarını söyleyebilirim, bir avukat olarak konuşuyorum! ...söylediklerinizden hiçbir şey anlamadım. | Open Subtitles | أتحدث بصفتي كمحامي, أنا لم أتبع أي شيء تقولانه |
Naziler babamın avukat olarak çalışmasına izin vermediler. ve büyükbabamın hotelini aldılar. | Open Subtitles | منع النازيون أبي من العمل كمحامي واستولوا على فندق جدي |
Beni bir an için avukat olarak değil, arkadaş olarak düşün. | Open Subtitles | مارلين ، فكري بي للحظة ليس كمحامي لكن كصديق |
Sana tavsiyem, evlat, avukat olarak - son iki haftamı sürekli reddedilen dilekçelerle geçirmezdim. | Open Subtitles | .نصيحتيلك يا بني,كمحامي. لا تقضي الاسبوعين القادمين في محاولة التملص من هذا |
Bu bunun nasıl bir his olduğunu hiç unutmayacağıma dair yıllar önce genç bir avukat olarak kendime söz verdim. | TED | ووعدت نفسي طوال تلك السنوات الماضية كمحامية عامة شابة. أنني لن أنسى أبدًا، ذلك الشعور. |
Kendimi avukat olarak hayal ediyordum, o büyük sandalyede oturarak. | TED | كنت أتخيل نفسي كمحامية تجلس على كرسيها الكبير |
Sivil Haklar Hareketi ile avukat olarak çalışmaya başladın, Dr. King ile birlikte asıl Yoksul Halk Kampanyasında çalıştın. | TED | لذلك بدأت عملك كمحامية ومع حركة الحقوق المدنية، وعملت مع الدكتور كينغ على حملة الفقراء المحلية |
Hatta kapanış konuşmamı yapmak için kendimi yeteri kadar iyi bir avukat olarak bile görmüyorum. | Open Subtitles | أنا لا أشعر حتي بكفاءتي كمحام كي أقول هذا التلخيص |
avukat olarak değil, sadece arkadaşın olarak. | Open Subtitles | طلب مني أن أمر وأتحدث معكِ ليس كمحام بل كصديق |
Bir avukat olarak, bildiğime göre birinin suçlu olduğunu kanıt olmadan kanıtlayamazsın. | Open Subtitles | كمحامى لمحامٍ آخر مره تفخصتُ الأمر , يمكنك إثبات قضية بدون أدلة. |
-Avukat olarak, Sayın Yargıç. Bir avukat olarak. | Open Subtitles | - هي كَانتْ مَعي كمُحامي. |
Eyaletteki tüm hakimlerin karşısına çıkmışımdır. Çoğunlukla avukat olarak. | Open Subtitles | لقد وقفت أمام كل قضاة هذه الدولة بصفتي محامي أكثر شيء |
Bunu bir avukat olarak söylüyorum. Billable Hours'u çok sıkı takip ederim. | Open Subtitles | بصفتي محاميك الخاص، فإني أبحث دائماً عن المزيد من الساعات القابلة للدفع |