Pek sayılmaz. Kış uykusuna yatan ayıların kalp atışı oldukça yavaştır. | Open Subtitles | ليس تماماً بالبيات تكون دقات قلب الدب بطيئة |
Pis, leş kokulu, koca kafalı, ağzı kokan hayvanlar olan ayıların yüceltilmesine bir son vereceğiz. | Open Subtitles | نطالب نهاية تمجيد الدب أعرف أننا كلنا نعرف ماذا تفعل في الغابة |
Gerçekten bu durum, onun boz ayıların, yalnız koruyucusu imajına pek uymuyor.. | Open Subtitles | السبب الذي جعله لا يميل إلى شخصيتها .بوصفه الحارس الوحيد للدببة |
ayıların insanlara alışması için bir fırsat. | Open Subtitles | انها فرصة بالنسبة للدببة لتعتاد على الناس. |
Ve aklımı bulandıran, Treadwell in şimdiye kadar çektiği tüm ayıların yüzünde, hiç bir yakınlık, anlayış, merhamet görmedim. | Open Subtitles | ما يؤرق لي هو أنه, في أي من الدببة التي صورها ثريدويل, أنا لم أرى أي تقارب او تعاطف |
Çocuklar, yani insanların ve ayıların yavruları barış içinde yaşayabilecekler. | TED | والأطفال، سواء البشر والدببة الكسولة يمكنهم العيش بسلام. |
Burası ayıların üstünde yürüyebileceği bir yapı değil. | Open Subtitles | توقف, هذا ليس مجهز للدببه |
Durun. ayıların anlamı ne burada? | Open Subtitles | انتظر ، ماذا دببة ، فراخ سمينة ؟ |
Sevgili kutup ayıların seni bir fıstık veya her neyse onun için öldürebilir ve yiyebilirler. | Open Subtitles | دببتك البريئة ستقتلك لتأكل حبة فول سوداني أو ما تأكله بالعادة |
ayıların pençe izleri var, ve parmakla yapılmış muhteşem bir mamut çizimi.. | Open Subtitles | لدينا خدوش دببه و من ثم لوحة رائعة للماموث رسمت بواسطة الأصابع |
ayıların avlanmak ve savaşmak için yaşadığını duymuştum. | Open Subtitles | قيل ليانالدببة القطبية .تعيش لتقاتل وتصطاد |
Diğerleri bu balıkları nehrin yukarısında avlayacak ama burada ilk fırsat ayıların olacak. | Open Subtitles | سيصطاد الاخرون السمك في أعالي النهر .. ولكن هنا في البحر ستحصل هذه الدّببة على الفرصة الأولى |
Çünkü ben bazı ağırsıklet ayıların yaptığı gibi duygularımı incitmiyor. | Open Subtitles | لأنَّ نفسي لا تجرحُ مشاعري أبداً مثلما يفعلُ بعضُ الدببه |
Pis, leş kokulu, koca kafalı, ağzı kokan hayvanlar olan ayıların yüceltilmesine bir son vereceğiz. | Open Subtitles | نحن نطالب بنهاية لمجد الدب لأنه مجـرّد حيوان قذر عفن غبي وآلة قتل قذرة ونتنة |
Ancak macerası onu, boz ayıların dünyasında hayal edip edebileceğinden çok daha ileriye götürecekti... | Open Subtitles | لكن أخذه مسعاه إلى عمق عالم الدب أكثر مما تصوّر |
Oyuncak ayıların yumuşak tüyleri olsa da, kutup ayısı dünyanın en acımasız etçillerinden biridir. | Open Subtitles | رغم فراءه الناعم و مظهره الطيب الدب القطبي من أشرس الحيوانات آكلة اللحوم فى كوكبنا |
En son DNA'lar üzerine yapılan ulusal bilim çalışmaları sonuçlarına göre pandalarla, güney afrikadaki ayıların DNA'ları rakunlardan daha fazla benzer. | Open Subtitles | دراسة وطنية مؤخراً إستنتجت أن الباندا هو في الواقع أقرب ترابطاً من الدب الطيفي الجنوب أفريقي منه إلى الراكون |
ayıların tetikte olmadığı bir gizli sığınak. | Open Subtitles | ملاذ خفي حيث يمكن للدببة ألا يهتموا بسلامتهم |
Bu, ayıların bize ilk geldiklerindeki haliydi. | TED | هذا ما كان يحدث للدببة عندما نستلمها. |
Jeff ayıların dünyasına girip su altında gerçekleşen avlarını ilk kez görüntülemeyi başardı. | Open Subtitles | تمكّن "جيف" من دخول عالم الدببة، لتعطي له أكثر اللقطات قرباً للدببة الشهباء التي تصطاد تحت الماء |
ayıların bir yılda iki milyon somon öldürdüğü tespit edilmiştir. | Open Subtitles | لقد قدر بأن الدببة تقتل مليوني سمكة سلمون في السنة |
Ama o da Kanada'da geyiklerin ve ayıların arasında yatıyor. | Open Subtitles | "ماعدا أنها بمكان ما في "كندا تنام بين الموظ والدببة |
Dur bakalım bıdık! Burası ayıların üstünde yürüyebileceği bir yapı değil. | Open Subtitles | توقف, هذا ليس مجهز للدببه |
- Üzerinde, ayıların beslenme... düzenleri ve göç yolları araştırması yapılan 4 ayıdan oluşan bir sürü. | Open Subtitles | -زمرة من أربعة دببة بنية أوراسية كان يتم دراستهم للهجرة وعادات التغذية. |
Kurallarım aptal değil. Senin ayıların aptal. | Open Subtitles | قوانيني ليست غبية، دببتك هي الغبية. |
ayıların bile bu küçük bombardımancıdan küçük yükler bıraktığına eminim. | Open Subtitles | لقد رأيتَ دببه تخرج شيئاً أصغر من هذا المدفعي الصغير |
ayıların avlanmak ve savaşmak için yaşadıklarını duymuştum. | Open Subtitles | قيل ليانالدببة القطبية .تعيش لتقاتل وتصطاد |
Normalde ayıların yediği yemişler çok az çıktı. | Open Subtitles | التوت الذي ستغذي عليه الدببه أصبح نادراً |
Burası ayıların yurdu. | Open Subtitles | هذا صحيح فهى مدينة مليئة بالدببة |