"ayakkabıları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحذاء
        
    • حذاء
        
    • الاحذية
        
    • حذائه
        
    • حذائها
        
    • احذية
        
    • حذائك
        
    • حذاءك
        
    • حذائي
        
    • حذاءه
        
    • حذاؤه
        
    • الأحذيةِ
        
    • الأحذيه
        
    • أحذيته
        
    • الأحذية
        
    Ona o aptal mavi ayakkabıları ve limon yeşili süveteri giydirmişler. Open Subtitles لقد جعلوه يرتدي ذلك الحذاء الرياضي الازرق السخيف و كنزة خضراء
    Ona o aptal mavi ayakkabıları ve limon yeşili süveteri giydirmişler. Open Subtitles لقد جعلوه يرتدي ذلك الحذاء الرياضي الازرق السخيف و كنزة خضراء
    O sinirlenince kendimi kötü hissettim ve ona bu ayakkabıları aldım. Open Subtitles فأحسست بالسوء لغضبها .. فقمت بشراء الحذاء لها 73 00: 04:
    Koşarken üzerinde elbisesiyle beraber sadece bu inanılmaz ayakkabıları vardır. Open Subtitles وهي تركض، لكنّها مرتدية فقط حذاء واحد رائع لفستانها الجميل.
    Alan, ayakkabıları masaya zımba tabancası tutturmaz geri zekâlılar tutturur. Open Subtitles إلن,مسدس الدبابيس لا يدبس الاحذية على طاولة القهوة الاغبياء يفعلو
    Bana verdiğin ayakkabıları o şekilde giydiğim ve seni incittiğim için... Open Subtitles .. لاني ارتديت الحذاء الذي اهديته لي بهذا الشكل ولاني اذيتك
    ayakkabıları ayaklarınıza geçirirsiniz; golf sopalarıyla golf oynarsınız; ve çiğnenmiş bir sakız sizin için hiç bir anlam ifade etmeyebilir. TED فانت يمكن ان ترتدي هذا الحذاء او تلعب الجولف بهذه الادوات او تستخدم هذه العلكة .. دون ان يعني لك هذا شيئاً
    Bu ayakkabıları gerçekten giyemem ve başka ayakkabım yok. Open Subtitles لا يمكنني حقًّا ارتداء هذا الحذاء, ولا أملك غيرها.
    Kötü şans, Celestine. O gün o ayakkabıları giymemiştim. Open Subtitles حظ سيء يا كيلستين أنا لم أرتدي هذا الحذاء في ذاك اليوم
    Elbette yürüyüşü değişik. ayakkabıları giydiği günden beri çok yavaş. Open Subtitles باستثناء طريقته في المشي التي اصبحت ثقيلة جدا منذ أن لبس الحذاء
    Evet, bu nikel kaplama paten ayakkabıları. Open Subtitles نعم، هذا الحذاء , حذاء الأبطال المطلي بالنيكل.
    - ayakkabıları değiştirecem. Open Subtitles كسر الكعب أنا بحاجة إلى تغيير الحذاء وداعا.
    Bir tarlada karşılaştık, pejmürde bir haldeydi, ayakkabıları dahi yoktu. TED إلتقيتها في حقل، كانت خشنة، لم يكن لديها حذاء.
    Benim evdeki delikanlıların kışın bile ayakkabıları yoktu. Open Subtitles اطفالي الصغار في المنزل لم يحصلوا ابدا على حتى حذاء في الشتاء الماضي
    Yapılan her bir çift ayakkabıyı çok iyi tanırım--- iyi, dayanıklı ayakkabıları. Open Subtitles أتذكر كل حذاء تم صنعه كل الأحذية الجيدة ذات الجودة العالية
    Onları ayakkabıları çaldığını düşündüğünüz ejderhanın ayak izlerini yapmak için kullanmış olmalı. Open Subtitles لابد انه استخدمهم لترك اثار اقدام التنين الذى يدعى انه سرق الاحذية
    Adam o ayakkabıları her gece parlatıyor. Kendi giysilerini yapıyor. Open Subtitles إنه يلمع حذائه كل ليلة يحضّر ملابسه بنفسه
    Ucu açık ayakkabıları lazım amına koyim senin! Hiçbir şey yapmamış olarak öleceğim. Open Subtitles تحتاج إلى حذائها المفتوح عند الأصابع أنا سوف أموت وأنا لم أحقق شيئًا
    The Clash sandalet değil, büyük asker ayakkabıları giyiyordu. TED المشاكسون يرتدون احذية جيش كبيرة، ليس صنادل.
    - Kendini,zi bir an onların ayakkabıları içindeyken hatırlayın. - Ben bot giyerdim. Open Subtitles حاولوا التذكر قبل أن تلبس حذائك أنا ألبس البوت
    Çimlere basmayın ayakkabıları cilalayıp, yüzünüzü yıkayın Open Subtitles رجاء، ابتعد عن الحشائش امسح حذاءك ونظف.. وجهك
    "ayakkabıları bul, yoksa babama söylerim." Open Subtitles إنه خطأك، أنت ضيعت حذائي يجب أن تجده وإلا أخبرت أبي
    ayakkabıları böyle ayağından fırlayan birini görmemiştim daha önce. Open Subtitles لم يسبق و أن رأيت شخصاً خُلع حذاءه بسبب فقدانه للوعي.
    Hep dağınık, ayakkabıları hep kirli ve saçı da darmadağınık. Open Subtitles إنه ليس مهندماً أبداً ، حذاؤه ليس نظيفاً و شعره فى فوضى
    Eğer bu kadar canını sıkacaksa, git ve ayakkabıları al ordan. Open Subtitles إذا كان يُضايقُك ذلك كثيرا , فقط اخْرجُي واجلبي الأحذيةِ
    Şimdiye kadar giydiğim tüm ayakkabıları hatırlıyorum, anneminkileri ve tanıştığım insanların ayakkabılarını da. Open Subtitles أرى كل الأحذيه اللتي سبق لي إرتدائها، و أمي و الناس اللذي إلتقيتهم
    İkincisi ayakkabıları boyasızsa strese giren bir züppe. Open Subtitles أمّا الثاني, الأنيق, والذي سيكتئب إن لم تُلمّع أحذيته.
    Ve para kazanmamız için tüm kirli ayakkabıları bize gönder. Open Subtitles وقرب منا كل الأحذية المتسخة , لنحصل على المال الكافي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more