"ayakkabılarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأحذية
        
    • بأحذية
        
    • بالأحذية
        
    • بحذاء
        
    • بحذائك
        
    • الاحذية
        
    • الاحذيه
        
    • هم يلبسون
        
    • بالأحذيةِ
        
    Test çok kapsamlı, ve özellikle, derecelendirmede ki kıstas çok çok katı olduğundan, sana tavsiyem, şu ayakkabılarla olan işini bitirir bitirmez, Open Subtitles بما أن الامتحان شامل لكل شيء .. وتوزيع الدرجات صارم .. أنصحك .. بمجرد انتهائك من هذه الأحذية
    - Cehenneme gitsem evime o çamurlu ayakkabılarla girmene izin vermem. Open Subtitles أنت لن تدخل مثل الجحيم بهذه الأحذية الموحّلة إلى منزلي
    Bu ayakkabılarla uyuşturucu satıyorsunuz, değil mi? Open Subtitles أنت تنقل المخدرات بهذه الأحذية أليس كذلك ؟
    - Geniş ayakkabılarla yürümek... Open Subtitles تنظيم الجلوس بالسيارة الصغيرة السير بأحذية ضخمه
    Bu topuklularla "uzakta değil", düz ayakkabılarla maraton yürümek gibi. Open Subtitles المسافة في هذا الكعب مثل مسافة سباق المارثون بالأحذية الرياضية
    Bu halimle kendimi hava durumu sunuyorum gibi hissettim. Neyse. Ve kuşlar ayakları ufak kumaş ayakkabılarla kaplanmış şekilde getiriliyorlardı. TED أشعر و كأنني كمذيعة الطقس و أفعل هكذا. على كل حال. و كذلك الطيور كانت تدخل و أرجلها محمية بحذاء قماشي خفيف
    Bunu okulumda çamurlu ayakkabılarla dolaşmadan önce düşünmeliydin. Open Subtitles ربما يجب عليك التفكير بهذا قبل أن تسير داخل مدرستي بحذائك الموحل
    Ve siz bu kayda değer ayakkabılarla etrafta dolaşırken biri "Bunlar ne?" TED وعندما تمشي بزوج الاحذية الافت للنظر ويقول لك احدهم ماهذا؟
    O ayakkabılarla bir bebeği nasıl taşıyacak merak ediyorum. Open Subtitles لا أعرف كيف ستتمكن من حمل الرضيع بتلك الأحذية
    Yürüyüş yapmak pek huyum değildir ama bu ayakkabılarla yapabilirim artık. Open Subtitles أقصد ، أنا لا أمارس المشي حتى الآن ، لكنني قد أمارس الآن لدي الأحذية
    Getirdiğimiz ayakkabılarla olay yerinde bulduğumuz izler arasında bağlantı kurabildin mi? Open Subtitles أهناك أيّة صلة بين الأحذية التي جلبناها، و الآثار في مسرح الجريمة؟
    Korseli külotlu çorap ya da süslü ayakkabılarla uğraşmayın. Open Subtitles لا تضايقوني بالجوارب الطويلة أو الأحذية الفاخرة
    Tahmin ediyorum ki bu ayakkabılarla yürümeye çalışırken bileğini burktu. Open Subtitles أخمّن أنّها لوت كاحلها مُحاولة المشي بهذه الأحذية.
    Siyah ayakkabılarla beyaz çorap. Hiç sanmıyorum! Open Subtitles جوارب بيضاء مع الأحذية السوداء لا يروق لي ذلك لا تعجبني تلك القباحة
    - O ayakkabılarla mı gemiye bindi yani? Open Subtitles يعني أنها حصلت على السفينة مع تلك الأحذية على؟ نعم.
    Fakat bazı ayakkabılarla yürümeniz diğerlerinden daha zordur çünkü bazı insanlar bunu yapmanıza izin vermezler. Open Subtitles لكن بعض الأحذية أصعب من أن تمشي عليها من الأحذية الأخرى ربما لأن بعض الأشخاص لا يسمحون لك أن تتدخل في أمورهم
    Onlar eroini satar, ben de ödemeyi ayakkabılarla yapardım. Open Subtitles أجل كانوا يبيعون الهيروين ثم أدفع لهم بأحذية
    İnsanların ayakkabılarla öldürüldüğünü görmüştüm, ama asla böylesini değil. Open Subtitles لقد رأيت ناس يقتلون بالأحذية لكن ليس هكذا أبدا
    ayakkabılarla çarmıhta asılı olduğunu, ne ? Open Subtitles مُعلقاً على الصليب بحذاء رياضـيّ، مـاذا؟
    Şu kadarını söyleyeyim biz beyaz halı üzerinde yürüyeceğimizi hayal bile edemezdik özellikle bu ayakkabılarla. Open Subtitles السجاد الأبيض كان أمراً لم لم يكن ليحدث ، لم نكن حتى نحلم بالمشي على السجاد . وخاصة بحذائك
    Bu ayakkabılarla sağlam durmak zor olacak bu yüzden umalım ki Alman binbaşı bize tam takım spor kıyafeti temin edebilsin. Open Subtitles من الصعب من تأخذ نفس المظهر بهذه الاحذية لذا نأمل ان يمنحنا الميجور الالمانى العتاد المناسب
    ayakkabılarla duşa girmen ne kadar mantıklıysa, bu da o kadar mantıklı. Bunu neden yaptığını bile bilmiyorsun, değil mi? Open Subtitles كل هذا غير منطقي مثل تلميع الاحذيه انت لا تعرف حتى لماذا ذلك
    Film 9 fahişenin Sunset Bulvarı'ndan aşağı topuklu ayakkabılarla salınmasıyla bitiyor. Open Subtitles الفيلم ينتهي ب 9 عاهرات يهرولون بمؤخراتهم في اتجاه شارع الغروب و هم يلبسون كعبا عاليا
    Bu neden? Zaten bizdeki ayakkabılarla ezemedik ki. Open Subtitles الذي، نحن لا نَستطيعُ أَنْ نَسْحقَه بالأحذيةِ نَمتلكُ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more