| Babam evlenmem için zengin bir Danimarkalı tüccarın kızını ayarlamıştı. | Open Subtitles | رتب لي والدي الزواج من ابنة شريكه التجاري الدانماركي |
| Bunu daha önce de yaşadım. Birisi bir yarış ayarlamıştı. | Open Subtitles | لقد كنتُ في هذا الموقِف من قبل ، أحدهم رتب لنا سباقا ً |
| Bir arkadaşım bana bir buluşma ayarlamıştı ama hâlâ kendime gelemedim. | Open Subtitles | صديق لي رتب لي ميعاد غرامي, انا مازلت اتعافي . هل انت... |
| Kardeşim Charlie Cincinnati Register'da bir tanıtım ayarlamıştı. | Open Subtitles | أخي تشارلي رتب تمهيد في سينسناتي ريجستر |
| Kuzenim bana sevgililer günü için bir randevu ayarlamıştı ve demin öğrendim ki kız şeymiş... | Open Subtitles | رتّب ابن عمّي لي موعداً أعمى، واكتشفت للتّو أن الفتاة... حسنٌ... |
| Okuduğum kadarıyla IRA üyeleri ve bir rahiple Belfast'ta bir toplantı ayarlamıştı. | Open Subtitles | مما قرأت كان قد رتب لقاءاَ في " بلفاست " مع أحد أعضاء الجيش الأحمر وكاهن |
| Muhbirim Benito Caza ile büyük bir buluşma ayarlamıştı. | Open Subtitles | المرشد الخاص بى هناك، "بينيتو" رتب لى موعداً مع الكازا |
| Rocco bize bir araba ayarlamıştı. | Open Subtitles | لقد رتب روكو عربة لتفر بنا |
| Kürtajı bile o ayarlamıştı. | Open Subtitles | حتى إنه رتب عملية الإجهاض |
| Evet, kapı görevlisi ayarlamıştı. | Open Subtitles | نعم , البواب رتب ذلك |
| Mitchell Kardeşler başka bir şey ayarlamıştı. | Open Subtitles | rlm; رتب "ميتشيل برذرز" لمشهد مختلف. |
| Virgil her şeyi ayarlamıştı; kredi kartını, sosyal güvenlik numarasını ve buraya döndüğünde çalışacağı işi. | Open Subtitles | رتب (فيرجل) تأشيرة العمل ... والتأمينات الاجتماعية ووظفيه تلتحق بها عندما تأتي إلى هنا |
| Eddie ayarlamıştı. | Open Subtitles | كان (ايدي) من رتب لنا ذلك |
| Aldridge federal bir avukatla buluşma mı ayarlamıştı? | Open Subtitles | لحظة ، أيّها الد. (بانكروفت) هل رتّب (أولدريدج) للقاء مع النائب الفيدرالي؟ |
| Eğlenceyi kim ayarlamıştı? | Open Subtitles | من الذي رتّب للحفلة؟ |
| Konuşmayı o ayarlamıştı. | Open Subtitles | - نعم- هو من رتّب إلقاء كلمتي هناك |