"aynı yere" - Translation from Turkish to Arabic

    • نفس المكان
        
    • لنفس المكان
        
    • المكان نفسه
        
    • بنفس المكان
        
    • مكان واحد
        
    • بنفس الغرفة مع
        
    • نفس البقعة
        
    • نفس موقع
        
    • في ذات المكان
        
    • إلى نفس
        
    ikinizde aynı yere gidecekmişşsiniz niye kavga ediyorsunuz oraya birlikte gidin işte Open Subtitles كلاكما يريد الذهاب إلى نفس المكان إذن ما المشكلة ؟ فلتذهبا معاً
    Hepsi aynı yere, genelde göze çarpan bir bölüme yönelirler. Open Subtitles وجميعهم يتجهون نحو نفس المكان وغالبا ما يكون مكاناً ثابتاً
    Sonra da aynı yere, sırtında maymun olan bir midilli getirdiler. Open Subtitles ومن ثم, في نفس المكان أحضروا بغلا يحمل قردا على ظهره
    Haber şu ki, medyumumuz bizi daha önce götürdüğüyle tamamen aynı yere götürdü. Open Subtitles الأخبار هي أن وسيطنا الروحيّ قادنا لنفس المكان الذي قادنا إليه من قبل.
    Etraf vahşidir, yol da zorludur, ama sonuçta aynı yere çıkıyor. Open Subtitles إنه موحش و صعب الاجتياز لكنه يذهب إلى المكان نفسه
    Bu yaprakların tabanı her seferinde, milimetrenin onda biri hassaslıkla aynı yere oturmalı. TED قاعدة تلك البتلات يجب أن تنتقل كل مرة إلى نفس المكان في حدود عُشر المليمتر
    Bu sınamayı 16 kez yaptık ve 16 kez, milimetrenin onda biri hassaslıkla tam olarak aynı yere geldi. TED أجرينا هذا الاختبار 16 مرة، وفي الـ 16 مرة، انتقلت إلى نفس المكان تمامًا إلى عُشر المليمتر.
    Bir sürü aslında aynı yere giden insanın aynı anda, aynı düğmeye bastığını gördük. TED رأينا الكثير من الناس يضغطون الزر نفسه في نفس الوقت ذاهبون أساسا إلى نفس المكان
    Her zaman aynı yere otururdu, tam şu anda senin oturduğun yere. Open Subtitles ، كانت تجلس دائماً في نفس المكان . حيث تجلس أنت الآن بالضبط
    Buradan karşıya geçersek aynı yere 10 dakikada gideriz. Open Subtitles سنعبر من هنا وسنصل إلى نفس المكان خلال عشر دقائق
    Farklı adresler, farklı girişler, ama ikisi de aynı yere gidiyor... yukarıdaki büroya. Open Subtitles عناوين مختلفة , مداخل مختلفة كلها تؤدى إلى نفس المكان إلى المكتب بالطابق العلوي
    Doğru. Ama hiçbir zaman aynı yere ikinci bir kez saldırmıyorlar. Open Subtitles هذا صحيح لكنها لا تهاجم نفس المكان مرتين
    Baharda aynı rota üzerinden, aynı yere geri dönüyorlar. Open Subtitles وتعود فى الربيع على نفس المسار وإلى نفس المكان
    Aynasızlar değişiklikten hoşlanmazlar! Hep aynı yere koyuyorlar. Open Subtitles الخنازير لا تحبّ التغييرات تأكل دائما في نفس المكان
    Ne kadar savaşırsan savaş, sonunda aynı yere geleceksin. Open Subtitles مهما كانت شدة محاربتك فسوف تنتهين فى نفس المكان
    aynı yere gitmeyeceğimiz öyle açık ki. Open Subtitles إنّه واضحٌ أننا لسنا ذاهبين لنفس المكان.
    Sadece oral seks soyadı verilmez, spor salonu serbesttir ve asla aynı yere aynı gömlekle gidilmez. Open Subtitles مص القضيب فقط، لا ألقاب عائلية الصالة رياضية مساحة حرة و عدم الذهاب لنفس المكان بنفس القميص
    Ama ikisi de bir hafta arayla kafalarına vurulup aynı yere atıldı. Open Subtitles لكن كليهما تعرضتا للضرب والرمي في المكان نفسه
    Şans eseri aynı yere atandık ki biz! Open Subtitles ! لقد تم تعيننا بنفس المكان من قبيل الصدفة، هذا كل شيء
    Hiçbir zaman aynı yere zıplama. Kalbin için kötü olur. Open Subtitles . لا تقفز أبدا ً فى مكان واحد هذا سيىء للقلب
    Joe'nun bize kızgın olduğunu söylüyorsun ama inan bana, beni böyle bir piçle aynı yere soktuğu için benim Joe'ya olan kızgınlığımın yanında hiç kalır. Open Subtitles أن كنت تظن أن جو مستاء فليس شيئا مقارنة بي . لوضعي بنفس الغرفة مع هذا الوغد
    Yine aynı şeyi yapacağım. Hem de aynı yere. Open Subtitles أنا سأعيد نفس التجربة من نفس البقعة تحديدا
    Yumurtadaki yavrular için yırtıcılar, ani ısı değişimleri ve boğulma ciddi risk faktörü olduğundan dişi her yıl aynı yere yuva yapmaya eğilimlidir. Open Subtitles لذا سيكون البيض في خطر من الغرق, المفترسون وتقلبات درجة الحرارة ولذلك تعتمد على نفس موقع العش سنة بعد أخرى
    Tarihin beni senin gibilerle aynı yere koymasına izin verirsem lanetlenmiş olurum. Open Subtitles علي اللعنة لو تركت التاريخ يضعني في ذات المكان مع أمثالك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more