"ayrılacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستغادر
        
    • سترحل
        
    • ستغادرين
        
    • تقطعين علاقتك
        
    Diğerlerinden bir saat önce gideceksin ve onlardan iki saat sonra ayrılacaksın. Open Subtitles ستذهب إلى المصنع قبل ساعة من وصول الآخرين و ستغادر بعد ساعتين من مغادرتهم، مفهوم؟
    Evet, ancak tekrar ayrılacaksın. Fırtınalı deniz gibisin Kaptan. Open Subtitles نعم لكنك ستغادر مجدداً انت تحب أعالي البحار يا قبطان
    Buradan benim hakkımda bir şeyler yapman gerektiğini düşünerek ayrılacaksın. Open Subtitles ستغادر هذا المكان وتظن أنك عليك أن تقلق بشأني.
    Sana güzel bir akşam yemeği yapayım, Bartel'in yemeğinin tadına bak, ve söz veriyorum yarın buradan ayrılacaksın. Open Subtitles سأعدك لك عشاء جيد، ستذوق طبيخ بارتيل، وأعدك بأنك سترحل غدا.
    Cumartesiden önce mi ayrılacaksın? Open Subtitles هل سترحل قبل يوم السبت?
    Çok geçmeden evlenecek yaşa geleceksin ve bu duvarların arasından sonsuza dek ayrılacaksın. Open Subtitles قريبا ستصبحين كبيرة بما يكفي على الزواج وعندها ستغادرين هذه الجدران الى الأبد
    - Ondan ayrılacaksın yoksa Dr Lauren Yang'ın gerçek yüzünü bütün okula gösteririm. Open Subtitles - سوف تقطعين علاقتك به أو سأقوم بإخبار المجلس الطبي
    "Caesarea'ya giden ilk askeri konvoyla Kudüs'ten ayrılacaksın. " Open Subtitles "ستغادر "القدس مع اول قافله عسكريه "متجهه إلي "قيصريه
    "Caesarea'ya giden ilk askeri konvoyla Kudüs'ten ayrılacaksın. Open Subtitles ستغادر "القدس" مع اول قافله عسكريه "متجهه إلي "قيصريه
    Bu hastaneden bir şüphe bulutu içinde ayrılacaksın. Open Subtitles ستغادر هذه المستشفى أسفل غيمة من الشكوك
    Jack, hadi. Sen zaten bir hafta içinde ayrılacaksın. Open Subtitles جاك)، أنت ستغادر خلال) أسبوع على كلّ حال
    Port Hueneme'den askeri bir jetle ayrılacaksın. Open Subtitles ستغادر من ميناء "هينيم" فى طائرة عسكرية
    Ama eğer ayrılırsa, bir firari olarak ayrılacaksın. Open Subtitles ولكن إذا غادرت ستغادر كهارب
    Bizim için ekipten ayrılacaksın. Open Subtitles ستغادر الوحدة... من أجل علاقتنا
    Sen yakında ayrılacaksın zaten. Open Subtitles أنت ستغادر قريباً
    Ama buradan hayal kırıklığı ile ayrılacaksın. Open Subtitles لكنك سترحل خائب الرجاء
    6 saat içinde ayrılacaksın. Open Subtitles سترحل خلال ستّ ساعات
    Hunter ortadan kalktığına göre, sanırım buradan ayrılacaksın. Open Subtitles أعتقد انك سترحل بعد (أن تم سجن (هانتر
    Gösteriden önce konuşmaya zamanımız olmayacak sonra da ayrılacaksın. Open Subtitles لن يكون لدينا الوقت للحديث ،قبل العرض وبعد العرض ستغادرين
    Demek Chicago'ya gitmek için ayrılacaksın ha? Open Subtitles ستغادرين إذاً إلى "شيكاغو" خلال بضعةِ أسابيع، صحيح؟
    Ondan ayrılacaksın. Open Subtitles أنت تقطعين علاقتك به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more