"ayrılmak zorunda" - Translation from Turkish to Arabic

    • عليها أن تحطمنا
        
    • عليه أن يغادر
        
    Ya hiç kimseden ayrılmak zorunda kalmasaydın? Open Subtitles لكن ماذا لو لم يكن عليها أن تحطمنا أبدًا ؟
    Ya hiç kimseden ayrılmak zorunda kalmasaydın? Open Subtitles لكن ماذا لو لم يكن عليها أن تحطمنا أبدًا ؟
    Ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Open Subtitles حسناً ، لقد كان عليه أن يغادر المدينة انظري ، أنا أفعل شئ ما خطأ هنا ، أليس كذلك ؟
    Acele etmezseniz, içlerinden biri grubumuzdan ayrılmak zorunda kalır. Open Subtitles ...إذا لم تسرعا فأنا أخشى أن أحدهم قد يجب عليه أن يغادر شركتنا
    Ailesinden kim varsa, tepeden ayrılmak zorunda. Open Subtitles أي فرد من عائلته عليه أن يغادر التل
    Caleb çiftlikten ayrılmak zorunda kaldı bir süreliğine. Open Subtitles ـ(كيلاب) كان عليه أن يغادر المزرعة لفترة
    demiş (Gülüşmeler) O anda ayrılmak zorunda olduğunu anlamış. TED (ضحك) حينها عرف أن عليه أن يغادر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more