"ayrımcılık" - Translation from Turkish to Arabic

    • تمييز
        
    • التمييز
        
    • تفرقة
        
    • التفرقة
        
    • التفرقه
        
    • عنصرياً
        
    • تحيز
        
    • بالتمييز
        
    • تمييزاً
        
    Her gün çevremizde sessizliğin sonuçlarının kendilerini ayrımcılık, şiddet, soykırım ve savaş olarak dışa vurduğunu görüyoruz. TED كل يوم من حولنا نرى آثار الصمت تجسّد نفسها على شكل تمييز وعنف وإبادة وحرب.
    Bir ayrımcılık davası açmak istiyorum. Open Subtitles لكنّي أودّ أن أقيم شكوى تمييز ضدّ منظمة حرم جامعي
    Şu oldukça sıcak politik konuyu ele alalım pozitif ayrımcılık. TED دعونا نأخذ قضية سياسية واحدة ساخنة نوعًا ما، التمييز الإيجابي.
    Yarışma dışı kalırsam tüm şirkete ayrımcılık yüzünden dava açarım! Open Subtitles سوف أقوم بمقاضاة الشركة بسبب العنصرية و التمييز بين موظفيها
    Sana bir şey diyeyim. Hayat başlı başına ayrımcılık. Open Subtitles دعينى أخبرك شيئا الحياة عبارة عن تفرقة عيش مع هذا
    ayrımcılık,eşit yetkinlikte ki adaylar için sosyal medya aracılığı ile olmaktadır. TED و بالفعل قاموا بذلك. التفرقة بين المتقدمين ذي الكفاءة المتماثلة كانت حاصلة بناء على شبكات التواصل الاجتماعي.
    ayrımcılık ve adaletsizlik senin gibi insanlar için normaldir. Open Subtitles التفرقه والظلم هي عادة اشكالك
    Misafirlerine ayrımcılık yapıp, iyi mallarını sadece bir kaç kişiye sunuyorsun. Open Subtitles تمييز ضيوفك وتقديم النبيذ الجيّد فقط لفئة مختارة
    ayrımcılık yapmıyorum. Bu dediğin yaş ayrımcılığı olurdu. Open Subtitles حسناً ، أنا لا أميز لأن ذلك سيكون تمييز ضد كبار السن
    Bu sorun, ayrımcılık ve ırkçılık ile ilgili değil. Cinsel taciz ile ilgili. Open Subtitles هذه ليست قضية تمييز وعنصريه بل قضية تحرش جنسي
    Eğer davanda ayrımcılık yapıldığına dair Yargıç'ı ikna edebilirsek... Open Subtitles لأنه اذا نستطيع إقناع القاضي .. انه كان هنالك تمييز في قضيتك
    Bir "pozitif ayrımcılık" ilkesi haline geldi bugün dediğimiz şekliyle. TED أصبحت سياسة "تمييز إيجابي." نسميها الآن.
    Sosyal kurumlarda ayrımcılık olduğuna işaret eden kurumsal bir ayrım var. TED وهناك تمييز عنصري على المستوى المؤسسي أيضاً، والذي يشير إلى التمييز العنصري القائم في اجراءات وعمليات المؤسسات الاجتماعية.
    Bu Hint toplumunda kadına karşı sistematik bir ayrımcılık yapıldığını gösteriyor. TED فهي تعكس التمييز الممنهج والتحيز في المجتمع الهندي تجاه المرأة.
    Hükümetlerin ayrımcılığa karşı yasalar kabul edip etmediğini değil, insanların ayrımcılık yaşayıp yaşamadığını ölçüyoruz. TED نحن لا نفيس ما إذا كانت الحكومات أقرت قوانين ضد التمييز أم لا، لكننا نقيس ما إذا كان الناس قد عانوا من التمييز.
    Ama benimki gibi bir bölgede büyürseniz pozitif ayrımcılık sizin gibi insanları engellemek için bir araçtır TED لكنكم إذا ترعرعتم في منطقة مثل هذه، فسترون أن التمييز الإيجابي هو بمثابة أداة لإبقاء الناس كما كنتم سابقًا.
    Taciz ve ayrımcılık genellikle izole edici bir deneyimdir. İnsanları saklandıkları masa altlarından çıkarmalıyız. TED وفي أغلب الأحيان، فإن التمييز والتحرش هي تجارب وحيدة ومعزولة لكننا نرغب بمساعدة الناس ليساعدوا أنفسهم.
    ayrımcılık değil, fiili saldırı bu. Open Subtitles هذا ليس تفرقة في المعاملة، هذا إعتداء
    Ayrıca, giderek artan çalışmalar gösteriyor ki ayrımcılık yaşayan insanların sağlık sorunları yaşaması daha muhtemel. TED أيضاً يوجد بحث له صدى كبير يُظهر أن الناس الذين يعانون كثيراً من التفرقة أكثر عرضة للدخول فى حالة صحية سيئة.
    ayrımcılık yasalara aykırıdır. Open Subtitles - التفرقه مخالفه للقانون
    - Bunun ayrımcılık olduğunu düşündün değil mi? Open Subtitles هل تعتقد ان ذلك كان عنصرياً ؟ انا فقد اعتقد انك أبيض
    Biliyorum bu cinsel ayrımcılık ve bel altı birşey. Open Subtitles أعرف أن هذا تحيز جنسي وضربة تحت الحزام
    Ülkedeki en hızlı büyüyen teknoloji firmalarından biriyiz. Fakat, biz ayrımcılık yapmıyoruz. Open Subtitles إننا أحد أكثر شركات التكنولوجيا تطورًا في الأمة، ولكننا لا نقوم بالتمييز
    Bana ayrımcılık gibi geldi. Open Subtitles يبدو هذا تمييزاً عنصريّاً بالنسبة لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more