Hunter... odamda ayrıntılı bir talimat listesi var. | Open Subtitles | ِ هنتر هناك قائمة مفصلة بالمطلوب فى مكتبى |
Bay Carter, senin ve benim arkadaşımızdı, oldukça ayrıntılı bir vasiyetname bıraktı. | Open Subtitles | سيد كارتر الذي كان صديقاً لك و لي وضع وصية و شهادة أخيرة مفصلة |
Senin beni gölde gördüğünü söylemeye iten olayları açıklayan ayrıntılı bir mektup yazacaksın. | Open Subtitles | وتكتبين لي رسالة مفصلة موضحةًفيهاكل ما حدث... تلو قولك بأنك رأيتني عند البحيرة |
Ama nedense... beni tedavi ederken fazlasıyla fikriniz vardı. Beni ayrıntılı bir şekilde muayene ettiniz. | Open Subtitles | عندما عالجتني، كانت لديك الكثير من الآراء ألقيت نظرة شاملة |
Anlaşmayı diyorum ayrıntılı bir anlaşma yapalım. | Open Subtitles | بالنسبة لهذه الصفقة علينا جعلها صفقة شاملة |
Karaya vardığımızda, kapsamlı ve ayrıntılı bir rapor yazacağım. | Open Subtitles | وسوف أقوم بتقديم تقرير مفصل حال وصولنا إلى الميناء. |
Her görüntüye çok ayrıntılı bir gerçek metin eşlik etmektedir. | TED | كل صورة يرافقها نص مفصل و واقعي. |
Her birimizin dolabında hangi kıyafetler var bana sorun size ayrıntılı bir liste vereyim. | Open Subtitles | اسأليني عن أي شيء موجود في خزائننا وسأعطيك قائمة مفصلة |
Karara bağlanmış olayda, taraflar ayrıntılı bir belge alacaklar ki o belgede Starbuck'ın koşulsuz olarak adının gizli tutulması hakkını kazandığını okuyacaksınız. | Open Subtitles | بعد الفصل في الموضوع, جميع الاطراف استلموا وثائق مفصلة والتي توضح ان " ستاربكس" بشكل كامل |
Ebeveynlerim, Noel Baba ile ilgili ayrıntılı bir hikaye anlatırlardı: Noel Baba ile nasıl konuştuklarını, ve Noel Baba'yla noel sabahı heyecanla akşam gelen sürpriz hediyelerini açan diğer ailelere yaptığı gibi bizim hediyelerimizi de Noel arifesinde teslim etmek yerine daha uzun sürede teslim etmesi konusunda anlaştıklarını söylerlerdi. | TED | كان لوالدي رواية مفصلة حول بابا نويل: كيف تحدث لهم بابا نويل بنفسه ، و وافق بدلا من أن يقدم لنا الهدايا مساء ليلة عيد الميلاد، مثلما يفعل لكل العوائل الأخرى الذين اول شيئ هو ان يفتحون مفاجآتهم صباح عيد الميلاد، أسرتنا تعطي بابا نويل مزيدا من الوقت. |
Ama ayrıntılı bir plan hazırladım. | Open Subtitles | إلا أنني لدي خطة مفصلة. |
Eminim ayrıntılı bir planın vardır. | Open Subtitles | انا واثق بأن لديك خطة مفصلة |
Hayır yok. Ama memnuniyetle ayrıntılı bir mesaj alırım. | Open Subtitles | لكن سيسعدني أخذ رسالة مفصلة. |
Ayrıca seçimlere girerken ayrıntılı bir ekonomi politikamız olması gerek, değil mi? | Open Subtitles | ونريد سياسة اقتصادية مفصلة |
Kurban çok ayrıntılı bir plastik operasyon geçirmiş. | Open Subtitles | أجرت الضحيّة جراحة تجميلية شاملة |
Bay Snowden o bilgileri sızdırmadan önce gözetleme operasyonalarımızın ayrıntılı bir incelemesini istedim. | Open Subtitles | طلبت مراجعة شاملة لعمليات المراقبة التي نقوم بها قبل تسريبات السيد (سنودن) تلك. |
Elimde, toplantılarınızda neler yaptığınıza dair ayrıntılı bir açıklama var. | Open Subtitles | لدي هنا وصف مفصل لما حدث في اجتماعاتكم |
15 dakika sonra ofisimde. ayrıntılı bir açıklama istiyorum ve iyi bir şeyler olsun, Fargo. | Open Subtitles | بعد 15 دقيقه، ألقاك في كتبي " " و أريد تفسير مفصل |
ayrıntılı bir özet oluşturdum. | Open Subtitles | إمتيازات. لقد وضعت معها موجز مفصل |