sorusunu temsil eder. Nasıl çalıştığının ayrıntılarını bilmiyoruz, ... ... fakat FOXO geninin ... ... insan ömrü üzerinde etkili ... ... olabileceğini biliyoruz. | TED | لا نعلم عن تفاصيل كيفية ذلك لكننا نعلم ان جينات فوكسو يُمكنها التأثير في مدة عُمر الاشخاص |
Aşk üçgenlerinin ayrıntılarını bilmiyor olmama rağmen onları tanımak zorunda oluğumu derinden hissettim. | TED | على الرغم من أنني لا أعرف شيئًا عن تفاصيل حبهم الثلاثي شعرت أنّه يجب عليّ أن أكتشف من يكونون. |
Fotoğrafların büyütülmesi bize zirvenin ayrıntılarını gösterdi, çarpışma ile en az 12 yolcunun dışarı savrulduğunu ve kuyruk bölümünde de dört cesedin olduğu seçiliyor. | Open Subtitles | الكثير من الصور تبين تفاصيل موقع الحادث و تُظهر 12 جثة على الأقل بجانب جسم الطائرة, و 4 عند منطقة الذيل |
Bana da evlilik hayatınızın samimi ayrıntılarını gözlemleme fırsatı verecek. | Open Subtitles | وسيتيح لي الفرصة لأراقب عن كثب التفاصيل الحميمة لحياتك الزوجية |
Biz sadece hava durumunu düşünürüz ve hava durumunda bile, hava durumunun bütün ince ayrıntılarını düşünmeyiz. | TED | نفكر فقط في حالة الطقس, و مع أننا نفكر في الطقس , نحن لا نفكر في كل التفاصيل الدقيقة في الطقس. |
Bay Holmwood, size Jonathan'ın haberini getirdiğimde... trajik ölümünün ayrıntılarını söylememenin en iyisi olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | سيد هلون وود عندما اخبرتك عن جونسون اعتقد انة من الافضل000.. اخفاء تفاصيل الظروف المخيفة لموتة |
Döndüğümde Paris'te gece hayatının ayrıntılarını incelemek istiyorum. | Open Subtitles | عندما أعود، فقد أرغب في الدراسة المزيد من تفاصيل الحياة الليلية الباريسية |
Nasıl baştan çıkardığınızın ayrıntılarını geçelim. | Open Subtitles | أجل .. أعتقد أنك قد تحذف تفاصيل إغواء الفتاة. |
Sapkın seks hayatının ayrıntılarını yabancı biriyle paylaşıyorsun. | Open Subtitles | ، بأن تروي تفاصيل حياتك الجنسية الشاذة مع شخص غريب عنك مثلي ؟ |
Jürinin tecavüzün bütün ayrıntılarını öğrenmesi çok önemli. | Open Subtitles | من المهم أن يعرف أعضاء هيئة المحلفين تفاصيل عملية الإغتصاب |
Görevini aldığın zaman bütün ayrıntılarını kesekağıdına yazacaksın. | Open Subtitles | عندما تحصلين على أي تكليف ضعي تفاصيل عمليتك على كيس بلاستيكي |
Kitapta da görebileceğiniz gibi bulmacalara suç mahallerinin ayrıntılarını gizledi. | Open Subtitles | كما ترون في الكتاب فقد ترك تفاصيل محددة عن مسرح جرائمه في احجية الكلمات |
Bir çok katil kendi cinayetlerinin ayrıntılarını hatırlayamaz. | Open Subtitles | العديد من القتلة لا يتمكنون من تذكر تفاصيل جرائمهم |
Yani o duruşmanın ayrıntılarını bilen kişi o duruşmada bulunmuş olmalı. | Open Subtitles | هذا يعني ان اي احد يعرف تفاصيل تلك القضية لا بد انه كان في قاعة المحكمة تلك |
Basında yer almamış bir cinayetin ayrıntılarını biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف تفاصيل معيّنة حول جريمة قتل . و التي لم يتم الإعلان عنها |
Şimdiye kadar tesise yapılan teftişlerin ayrıntılarını bul. | Open Subtitles | وأريد تفاصيل عن كل معاينة حصلت لتلك المنشأة |
Uygulanacak piyango yöntemi, şu anda ülkedeki tüm haber merkezlerine faksla iletiliyor ve ayrıntılarını biraz sonra yayınlayacaklar. | Open Subtitles | محطات الاخبار فى أنحاء البلد ستُراسل بالفاكس بقوائم الناس المختارة بينما أتحدث وسيعلنون التفاصيل بعد دقائق |
Boşanmanın bütün kötü ayrıntılarını gazetelerde yazıyorlar. | Open Subtitles | وهم يطبعون كل التفاصيل القذرة حوله في الورقة |
Dün gecenin ayrıntılarını bilmiyorum, ama anladığım kadarıyla hâlâ hayatta olmamızda büyük payın var. | Open Subtitles | انا لا اعرف التفاصيل حول ليله امس و لكنى اعرف انك احدى الاسباب لكوننا على قيد الحياه |
Doğru açıyı yakaladığında bu vücut boğumlarının ayrıntılarını görebiliyorsun. | Open Subtitles | حالما تضعها في الوضعية الصحيحة، يمكنك رؤية التفاصيل لأجزاء الجسم هذه. |
Ajan Russ, belki bu, Konsolosa görevimin ayrıntılarını anlatmanız için iyi bir zamandır. | Open Subtitles | اعتقد بأنه وقت جيد لإخباره بتفاصيل المهمة |
Ne giyeceğim? Balonun ayrıntılarını molada konuşabiliriz. | Open Subtitles | -بإمكاننا أن تناقش حفل التّخرّج في الاستراحة . |