"azılı" - Translation from Turkish to Arabic

    • السمعة
        
    • المجرمين
        
    • إجراماً
        
    • اللدود
        
    • عنفاً
        
    • ألدّ
        
    • وإدانة
        
    Demek istediğin müvekkillerinden birinin, azılı bir uyuşturucu baronun, cinayet mahallinde bulunduğu mu? Open Subtitles أتعني القضية التي وُجِد فيها موكلك تاجر المخدرات سيء السمعة في مسرح الجريمة
    Şimdi, bu adam hiç şüphesiz sahip olduğumuz en azılı tacirlerden biri. Open Subtitles هذا الرجل دون شك هو أحد ألدّ تجّار الأسرار سيّئي السمعة لدينا.
    Bir trafik polisinin şehirdeki tüm azılı suçluları... öldürdüğüne inanmamı mı istiyorsun? Kim? Open Subtitles أتتوقع مني ان أصدق أن شرطي سير يقتل كل عتاه المجرمين في المدينة؟
    Sevgilin ve yanındaki 6 azılı suçlu senin sayende hapisten kaçtı. Open Subtitles ان تتركي الباب مفتوحاً لصديقك . و 7 من المجرمين معه
    Yeni kurbanlarını arayan... ... seri katil, kent tarihinin en azılı katili haline geldi. Open Subtitles لقد ارتكبَ القاتل جريمة جديدة بحق ضحية وقد أصبح الآن أكثر الأشخاص إجراماً في تاريخ المدينة
    Ve sosyal bozukluğa sahip en yakın arkadaşı azılı rakibi; Open Subtitles و أعز أصدقائه المختل إجتماعياً الذي تحول لعدوه اللدود
    Fark ettim ki hapishanelerimizdeki en azılı suçluların kendileri öyle büyük ölçüde istismara maruz kalmışlardı ki, çocuk istismarı terimini böyle vakalarda kullanacağım aklımın ucundan geçmezdi. Open Subtitles في محاولة لفهم ماالذي سبب لهم هذا العنف. أكتشفت أن أشد المجرمين المتواجدين في السجون عنفاً هم أنفسهم كانوا ضحايا سابقين
    Şimdiyse Dahl'ın katilini bulup tutuklamak için daha fazlası harcanacak çünkü eyalet azılı bir suçluyu serbest bıraktı. Open Subtitles الآن سيتعيّن عليهم أن ينفقوا الملايين لإيجاد (وإدانة قاتل (دول لأنّ الدولة لديها الكثير من الجرائم لحلّها
    Yıllarca, FBI'ın en çok arananlar listesinde ama yetkililer, sonunda azılı uluslararası suçlu Raymond "Red" Reddington'u yakalamaya yaklaşmış olabilir. Open Subtitles لقد كان في قائمة الأف بي آي لأكثر 10 مطلوبين لدة سنة لكن السلطات قد أغلقت أخيرا على مجرم دولي سيئ السمعة
    Annem beni, resmi olarak azılı yaşlı bir adamın oğlu ile evlendirmeye çalışıyor. Open Subtitles علاقه علنية، ومثيرة مع رجل كبير وسيء السمعة من شأنه يمّحِ أي فرصة لديها لتزويجي إجباراً
    azılı bir KGB ajanının kızı olan Keen, aranan bir terörist. Open Subtitles إبنة جاسوسة روسية سيئة السمعة إن " كين " إرهابية مطلوبة
    azılı Yellow Viper'ın siniri ile karşılaşmaya hazırım. Open Subtitles أنا أكثر من مُستعد لمواجهة خطر الأفعى الصفراء سيئة السمعة
    Elimizde azılı bir katil var Barabba. Open Subtitles أننا نقبض الآن على مجرم سئ السمعة باراباس...
    Sinemaya kaçak giren azılı bir çiftiz artık. Open Subtitles نحن الآن ثنائي حب عاصابات سيئي السمعة the Cineplex في موقع.
    Yıllarca peşinden koştuğu azılı suçlularla birlikte New York Hapishanesi'ne koymuşlar. Open Subtitles وضعوه في الإتهام مع كل هؤلاء المجرمين وتم مطاردته كل تلك السنين
    Peki aldığı 10 cesaret madalyası ve bu bölümün tarihindeki en azılı suçluyu yakalaması? Open Subtitles ماذا عن عشرة كتب شكر عن شجاعته وأفضل سجل في القبض على المجرمين في تاريخ هذا القسم
    Birleşik Devletler'de azılı mahkumlarla mücadelede en ünlü müdür o. Open Subtitles إنة اشهر سجان محترم فى الولايات المتحدة يتعامل فى إصلاح المجرمين
    Birleşik Devletler'de azılı mahkumlarla mücadelede en ünlü müdür o. Open Subtitles انه اشهر سجان محترم فى الولايات المتحده يتعامل فى اصلاح المجرمين
    Şimdiden Rus tarihinin en azılı katili. Open Subtitles وهو الأكثر إجراماً بتاريخ روسيا
    Lakin apaçık bir soruya karşılık basit bir yanıt istiyorsanız aynı bürokrat en azılı düşmanınız olabilir. Open Subtitles علي سؤال مباشر نفس الموظف سيصبح عدوك اللدود
    Hz. Muhammed'in kabilesi artık en azılı düşmanlarının yönetimindedir. Open Subtitles قيادة عشيرة محمد سقطت الآن فى يد اكثر معارضيه عنفاً
    Süpermen'in azılı düşmanlarından biri. Open Subtitles إنّه أحد ألدّ أعداء (سوبر مان = الرجل الخارق).
    Şimdiyse Dahl'ın katilini bulup tutuklamak için daha fazlası harcanacak çünkü eyalet azılı bir suçluyu serbest bıraktı. Open Subtitles الآن سيتعيّن عليهم أن ينفقوا الملايين لإيجاد (وإدانة قاتل (دول لأنّ الدولة لديها الكثير من الجرائم لحلّها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more