"azize'" - Translation from Turkish to Arabic

    • قديسة
        
    Derindekilerin Azize olarak gördüğü kadın mı? Open Subtitles إنها نفس المرأة التي ينظر إليها من هم في الأعماق على أنها قديسة
    Oandanitibaren,tüm kasabada adeta bir Azize gibiydi. Open Subtitles و من هذا الوقت فصاعداً أصبحت بمثابة قديسة القريه
    Bunun için Azize olması gerekmez eğer gülümsemenin nedeni bu ise. Open Subtitles وهذ لا يعني أنها من المفترض أن تكون قديسة , إذا كان هذا ما يضحكك
    Ama jürinin önünde Doris'i bir Azize gibi anlattılar. Open Subtitles ولكن في نظر هيئة المحلفين كانوا يعتقدون أن دوريس كانت قديسة.
    O lanet bir Azize ve sen onun ismini zikredemez herhangi bir şekilde de temasa geçemezsin. Open Subtitles إنها قديسة , وليس لك ذكر إسمها أو التحدث عنها بأي قابلية
    Sırf beni aradığın için bile bir Azize sayılırsın, tatlı kız. Open Subtitles لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة.
    Sırf beni aradığın için bile bir Azize sayılırsın, tatlı kız. Open Subtitles لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة
    Bir manastıra katılıp, Azize olmak istemiştim. Open Subtitles كنت أرغب في الإنضمام إلى الدير و من ثم أصبح قديسة
    Ağabeyimin eş seçimini yargılayamam ister fahişe, ister Azize olabilir. Open Subtitles لا أستطيع الحكم على خيار أخي لزوجته. سواء كانت عاهرة أو قديسة
    - Oğlunu ölüme terk eden bir Azize'ydi o. Open Subtitles لقد كانت قديسة .. أن تدع طفلها يموت هكذا
    Sırf beni aradığın için bile bir Azize sayılırsın, tatlı kız. Open Subtitles لقد كنتِ قديسة بقيامكِ بتلك المكالمة أيتها الفتاة الرقيقة
    Sana yaptıklarından sonra hâlâ onunla olduğun için bir Azize sayılırsın. Open Subtitles \u200fيجب أن أعترف أنك قديسة لبقائك معه \u200fبعد كل ما فعل.
    Howard'ın karısı bir Azize mi yoksa pek zeki değil mi, karar veremiyorum. Open Subtitles لا يمكننى أبداً أن أقر إذا ما كانت زوجة "هوارد " قديسة أم أنها فقط ليست ذكية
    Azize ya da şehit olmaktan vazgeç artık. Open Subtitles بطلي تحاولي تظهري نفسك قديسة أو شهيدة
    Bu kişi iyi bir anne mi olurdu, fahişe mi, yoksa Azize mi? Open Subtitles هل هذا الشخص يعتبر بمثابة أمٍ جيدة... أما عاهرة أو قديسة ؟
    Emily'nin bir Azize olduğuna, Tanrının ona dokunduğuna inanmak istiyor. Open Subtitles بان إيميلي قديسة مستها يد السماء
    Tam bir Azize gibisin. İçki hoşuna gitti mi? Open Subtitles يالك من قديسة, هل تحبين هذا المشروب؟
    -Evli bir adamla yatan ve yatağa kelepçelenmekten zevk alan bir Azize. Open Subtitles حسناً قديسة كانت... تعاشر رجلاً متزوجاً.
    Unutmuşum. Ölmüştü. Şimdi kendisi bir Azize. Open Subtitles نسيت, لقد ماتت فهي قديسة الآن.
    Jane bir bakire olabilir, ama bir Azize değildi. Open Subtitles جين كانت عذراء، لكن ليست قديسة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more