"bölüm var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك قسم
        
    • هناك فصل
        
    • هناك جزء
        
    Biliyorsun Charlie, senin gibiler için cehennemde özel bir bölüm var. Open Subtitles أتَعْرفُ، هناك قسم خاصّ في الجحيم حَجزَ للناسِ أمثالك.
    Haklısın. HIV ile ayrım yapma arasında bir ilişkinin olduğu bir bölüm var. Open Subtitles أنت على حق ، هناك قسم HIV عن تمييز علاقة ال
    Bak. Bu ayki Modern Yaban Ördeği'nde bu konu hakkında bir bölüm var. Open Subtitles هناك قسم كامل عن هذا فى جزء هذا الشهر من مجلة "البطة البرية العصرية".
    İçinde, kendi kendine doku yenilenmesiyle ilgili koca bir bölüm var, bende seni şu mucizevi dirilişler hakkında aydınlatabileceğini düşündüm. Open Subtitles من المفترض أن هناك فصل كبير عن التجديد التلقائي لذا اعتقدت أنه قد يفيدكِ ليُعرّفكِ أكثر على قدرتكِ
    - Kitabımda pozitif düşünceyle ilgili bir bölüm var. Open Subtitles - هناك فصل في كتابي حول التفكير الايجابي
    Oh, burada gizli aşkla ilgili büyük bir bölüm var. Open Subtitles هناك جزء كبير يتعلق بالحب
    En iyi bölüm var mı ? Open Subtitles هل هناك جزء افضل؟
    Bak. Bu ayki Modern Yaban Ördeği'nde bu konu hakkında bir bölüm var. Open Subtitles هناك قسم كامل عن هذا فى جزء هذا الشهر من مجلة "البطة البرية العصرية".
    Çocuğunla yemek yapmak üzerine çok güzel bir bölüm var. Open Subtitles هناك قسم رائع عن الطبخ مَع أطفالِكَ.
    Cadılar Bayramı kostümleri diye bir bölüm var. Open Subtitles هناك قسم خاص مكتوب عليه "ألبسة الهالوين"
    Bu işler için koskoca bir bölüm var. Open Subtitles هناك قسم كامل مخصص لهذا
    Okumayacak mısın? Yeni stajyer hakkında koca bir bölüm var. - Pek sevmedim. Open Subtitles {\pos(192,210)} حسناً، هناك قسم كامل حول المتدربة الجديدة، لستُ معجباً بها.
    Uyku bozukluklarıyla ilgili bir bölüm var mı? Open Subtitles هل هناك فصل عن أمراض النوم ؟
    Senle ilgili bir bölüm var. Open Subtitles هناك جزء عنكِ
    Demek heyecanlı bir bölüm var. Open Subtitles هناك جزء مثير
    Şifreli bir bölüm var. Open Subtitles هناك جزء مشفر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more