"bölgelerdeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • المناطق
        
    Ama sorun şu ki bu bölgelerdeki insanlar kendilerini kazanan olarak görmediler. TED ولكن المشكلة أن أولئك الناس في تلك المناطق لا يعتبرون أنفسهم مستفيدين.
    Güvenli bölgelerdeki insanlar, kurtarma ekipleriniz de dâhil olmak üzere büyük risk altındalar. Open Subtitles كل هؤلاء الأشخاص في المناطق الامنه ومن ضمنهم فرق الإنقاذ معرضين لخطر كبير
    Bir tahminde bulunduk. Tahmin, uzak bölgelerdeki okulların yeterli derecede iyi öğretmenleri olmadığıydı. TED قمنا بالتخمين. وكان التخمين أن المدارس في المناطق النائية ليس لديها معلمين أكفاء بما يكفي.
    Ayrıca o bölgelerdeki türler, büyük, çeşitli, ve genelde grup ya da küme olarak yaşıyorlar bu da onları toplamayı kolaylaştırıyor. TED والأنواع في هذه المناطق كبيرة جداً ومتنوعة وتميل إلى التجمع في مجموعات أو أسراب مما يسهّل صيدها.
    Kuşaklar boyu seçilimle birlikte, bu bölgelerdeki deri rengi aşamalı olarak açıldı. TED على مدى العديد من الأجيال، أصبح لون البشرة في تلك المناطق أفتح تدريجياً.
    Sıcak bölgelerdeki binaları düşündüğünüzde ilki önemlidir. TED الأول في غاية الأهمية عندما تفكر في المباني في المناطق الحارة.
    Görevleri,bu bölgelerdeki bütün köprüleri almak ve tutmak. Open Subtitles و الآن مهمتهم هي السيطرة على جميع الجسور في هذه المناطق الثلاث
    Günümüzde, tropik bölgelerdeki sularda birçok türü bulunmaktadır. Open Subtitles أغلب الممرات المائية في المناطق المدارية هذه الأيام لديها انواع خاصه بها من التماسيح
    FMRI iskeminin sonrasında kalan bölgelerdeki hipoksik kalmış bölgeleri gösterebilir. Open Subtitles فالرنين المغناطيسي الوظيفي يمكنه إظهار علامات السكتة الإقفارية في المناطق المتضررة من الدماغ
    Özellikle ünlü suikastçıların bulunduğu bölgelerdeki bankalardan yapılanları. Open Subtitles مستهدفة البنوك التي تقع في المناطق التي حدثت بها اغتيالات بكثرة
    Evet, kehribarlı bölgelerdeki boyutsal yarığı dengeledi nedense. Open Subtitles نعم، لقد ثبّتَ الفجوات المكانيّة في المناطق المغطّاة بالكهرمان.
    Oradaki kırsal bölgelerdeki sağlık hizmeti çok kötü. Open Subtitles وانا أقول لكِ في المناطق الريفيه بالكاد يمكنهم الحصول على الرعاية الصحيه
    Kuzey bölgelerdeki anket sonuçları kimde? Open Subtitles من لديه نتائج التصويت في المناطق الشمالية ؟
    Çalışmalar gösteriyor ki, hedeflenmiş bölgelerdeki konsantrasyon iyileştirme yöntemlerinde destekleyici bir role sahip. Open Subtitles تظهر الدراسات أن التركيز على المناطق المستهدفة قد يلعب دوراً داعماً في العلاج الشافي
    Özellikle etkilenen bölgelerdeki çocuklarda duygusal ve ruhsal olarak bedeli çok ağır. Open Subtitles من الناحيتين الروحية والعاطفية على الأطفال في تلك المناطق المتأثرة.
    Buna dünya çapındaki hedef bölgelerdeki virüslülerin yoğunluğu da dâhil. Open Subtitles بما يشمل كثافة جثوم العدوى حول المناطق المستهدفة في أنحاء العالم.
    Bu bölgelerdeki mültecilerin çalışma izni her zaman yok. TED فااللاجئين في هذه المناطق الحضرية ليس لديهم في الغالب الحق في العمل ،
    Devlet ve politikacılar, okul fonu kuralı yaratma ve gittiğim okulların varlıklı bölgelerdeki okullara kıyasla öğrenci harcamasının daha az olmasına yol açan kararı veren aktörlerdi. TED الحكومة والجهات السياسية الفاعلة هم الذين اتخذوا القرارات التي أوجدت صيغ التمويل للمدراس، والتي وُضعت حتى تتلقى المدرسة التي ذهبت إليها إنفاقاً أقل لكل طالب من المدارس في المناطق الأكثر ثراءً.
    O zaman biz evrimden yola çıkarak, "nasıl evrimleştiler" sorusundan yola çıkarak, bu bölgelerdeki DNA ve RNA elemanlarını seçip, bu ultra-koruma alanlarını tespit edip, çipimizde tanı ajanı olarak kullanabiliriz. TED و لذلك يمكننا تغليف هذه المناطق الثابتة عبر التطور ..كيف تطورت هذه الفيروسات عبر اختيار اما عناصر الحمض النووي أو عناصر الحمض الريبي النووي في هذه المناطق لتمثل على شريحتنا كعناصر كيميائية كاشفة
    Tüm bölgelerdeki tüm birimler. Yoklama için bekleyin. Open Subtitles انتباه جميع الوحدات فى كل المناطق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more