"bölmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • تفرقتنا
        
    • تقسيم
        
    Eski hayallerin peşindeler ve bizi eskisi gibi bölmeye çalışıyorlar. Open Subtitles انهم فقط يثبتوننا بأحلامنا القديمة و يحاولون تفرقتنا بالأسلوب القديم
    Bizi bölmeye çalışıyorlar. Diğerlerinden ayırmaya. Open Subtitles إنهما يحاولان تفرقتنا, يجذبونا بعيداً عن الآخرين.
    İnsanların bizi bölmeye, bizim olanı almaya çalışacağını söyledin. Open Subtitles وقلت أن الناس سيحاولون تفرقتنا ويأخذون ما هو ملكنا
    Dolayısıyla milliyetçilik, kimliklerini çeşitli gruplar arasında bölmeye çalışan insanlarla büyük sorunlar yaşamıştır. TED وبالتالي، فإن الوطنية لديها العديد من المشاكل مع أشخاصٍ يرغبون في تقسيم هوياتهم بين العديد من المجموعات.
    İşte burası bizim vücudu bölüp ayırmaya başladığımız ve verilen sağlık hizmetini ufak bölüm ve parçalara bölmeye başladığımız yer. TED وهو المكان الذي بدأنا فيه تطوير هيكلية قامت حرفيا بتقسيم الجسم, و تقسيم الرعاية الصحية إلى أقسام و غرف.
    Ve kendimi farklı parçalara bölmeye çalıştım. Open Subtitles وأيضا.. لقد حاولت تقسيم الأشياء إلى فئات مختلفة
    Bizi bölmeye çalıştıklarını göremiyor musunuz? Open Subtitles إلا ترون بأنهما يريدان تفرقتنا ؟
    Teslim mi olacaksın Amerika'nın geleceği adam seni öldürmeye çalışıyor ve bölmeye çalışan kim ? Open Subtitles انت ذاهب للتنازل عن مستقبل أمريكا في يد الرجل الذي حاول قتلك والذي يحاول تقسيم البلاد؟
    Hester, dünyayı bölmeye çalışan insanlar gördüm. Open Subtitles لقد رأيت أناساً يحاولون تقسيم العالم
    Peder kasabayı bölmeye çalıştığı zaman taraf seçmem gerektiğini anladım. Open Subtitles في السابق عندما حاول الـ(القسيس)تقسيم المدينة عرفت أن علي أن أختار جانباً ما
    Ya eğer Girard'ları evi iki farklı daireye bölmeye ikna edebilirsem? Open Subtitles ‫ماذا لو تمكنت من جعل عائلة (جيرارد) ‫توافق على تقسيم الشقة الى شقتين؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more