Doğru araç-gereci ele geçirebilmiş olsa bile Böyle bir şeyi tekrar yapabilecek kadar gözü kara değildir özellikle de bulunduğu koşullarda. | Open Subtitles | حتى إن كان بإمكانه الحصول على الأدوات المناسبة أنه ليس متهوراً لهذا الحد ليفعل شيئاً كهذا مجدداً لاسيما وهو بهذه الحالة |
Böyle bir şeyi kim yapabilir sonra da olay yerini terk edebilir? | Open Subtitles | أنّى لأحدهم أن يفعل شيئاً كهذا ثمّ يغادر المسرح بهذه البساطة ؟ |
Ben bu yükseklikten çok şey gördüm, ama Böyle bir şeyi asla. | Open Subtitles | رأيت الكثير من الأشياء من على هذا الارتفاع، لكن لا شيء كهذا |
Birkaç hafta önce, Böyle bir şeyi yapmaya gücünüz yoktu. | Open Subtitles | منذ بضعة أسابيع، ما كنتما لتقدران على فعل شيء كهذا |
Kim Böyle bir şeyi, hangi amaç uğruna yapar ki? | Open Subtitles | ومن هو المجنون الذى قد يفعل شيئا كهذا ولأى غرض؟ |
Böyle bir şeyi hatırlamam gerekirdi. Önemli bir şey çünkü. | Open Subtitles | أتعتقد أنني أتذكر شيء مثل هذا, بدا مهم مرة |
Böyle bir şeyi kendi rızasıyla yapmış olamaz. | Open Subtitles | أعلم أنها لن تفعل شيئاً كهذا بمحض إرادتها. |
Böyle bir şeyi asla bir başkasına söylemem. | Open Subtitles | لا يُمكن أن أُردّد أو أُذكر شيئاً كهذا أبداً |
Bir şey biliyor musunuz? Böyle bir şeyi nasıl yaptığını anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا فعل شيئاً كهذا كيف إستطاع قتل زوجته؟ |
Komiser, Böyle bir şeyi kanıtsız ileri süremeyecek kadar iyi bir polissiniz. | Open Subtitles | ملازم أنت شرطي جيد وأقترح أن شيئاً كهذا يحتاج دليل |
Böyle bir şeyi söylememi bekliyorsanız burada uzun bir süre bekleyeceğiz demektir. | Open Subtitles | يبدو أننا سنمكث هنا لوقت طويل إن توقعتم أنني سأقول شيء كهذا. |
Ama Böyle bir şeyi düşünüp düşünmediğinizi de merak ediyorum. | Open Subtitles | لكنّي أتسائـل إذا كـان هنـاك شيء كهذا يمُرّ برأسك |
Böyle bir şeyi nereden bilebilirdin, eğer onu görmedi ve onunla konuşmadıysan? | Open Subtitles | صحيح كيف تعلم عن شيء كهذا إن لم تقابله أو تتحدث معه ؟ |
Evlat, Böyle bir şeyi kaybetmek istemezsin. | Open Subtitles | يا فتى,أأنت متأكد من انك لاتريد ان تضيع شيء كهذا. |
Hiç kimse, Pakistan İstihbaratı bile Böyle bir şeyi yapmaz. | Open Subtitles | لا أحد، ولا حتى الاستخبارات الباكستانية قد تفعل شيئا كهذا |
Sana asla böyle bir şey söylemedim. Böyle bir şeyi asla düşünmedim bile. | Open Subtitles | لم أقل في حياتي شيئا كهذا كما أنني لم أفكر به حتى |
Partinin havasını söndürdün. Böyle bir şeyi hiç görmedim. Harika parti! | Open Subtitles | حولت ألحفلة إلى ألخارج لم ارى شيء مثل هذا أبدا |
Böyle bir şeyi söyleyeceğimi hiç tahmin etmezdim, ama inanıyorum ki yok etmeyi düşünmeliyiz. | Open Subtitles | اعتقد اننى لم اسمع نفسى اقول شئ كهذا من قبل، لَكنِّي أَعتقدُ يَجِبُ علينا ان نحطمه. |
Senelerdir buraya gelirdim ama Böyle bir şeyi hiç görmemiştim. | Open Subtitles | في كل سنوات مجيئي إلى هنا لم اشاهد شيئًا كهذا |
Böyle bir şeyi bir daha atlatabileceğime inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّني أستطيع تخطي أمر كهذا مجدداً. |
Böyle bir şeyi nasıl imzalarım, onu bilmiyorum. | Open Subtitles | اسمع, لا أعرف كيف يمكننى التوقيع على شىء كهذا |
Böyle bir şeyi yapabilecek biri olmadığını umduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنك كنت تأمل بأنه لم يكن قادراً على فعل أمراً كهذا |
Böyle bir şeyi bana söyleyerek bitmek bilmeyen küfür döngüsünü uzatmaktan başka bir şey yapmadığının farkındasın, değil mi? | Open Subtitles | أنت تدرك بقولك شيء مثل ذلك لي.. فإنك فقط تواصل الدورة اللامنتهية من التعسّف؟ |
Böyle bir şeyi ben yapsaydım başım büyük derde girerdi. | Open Subtitles | أشعُر بأنّني كنتُ سأواجه مُشكلة لو فعلتُ شيئاً مثل هذا |
Margaret Böyle bir şeyi asla yapmadı. | Open Subtitles | لم تقم مارغريت بفعل أي شيء من هذا القبيل |
Dürüst olmak gerekirse, Böyle bir şeyi hayatım boyunca görebileceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | صراحة لم أكن أتوقع أن أرى شيئا مثل هذا في حياتي |
Onu kurtarmaya çalışıyordu... Ben Böyle bir şeyi asla yapamazdım. | Open Subtitles | طريقة انقاذه لها لم يكن يمكننى فعل شئ مثل هذا |
Bir kameraman olarak Böyle bir şeyi izlerken içiniz parçalanıyor. | Open Subtitles | كصانع أفلام، عقلك متعطشٌ ولا ريب لمشاهدة شيئاً مماثلاً |