Hayatımda hiç Böyle güzel müzik duymadım. | Open Subtitles | لم أسمع موسيقى بهذا الجمال فى حياتى من قبل |
Böyle güzel biri nasıl bu kadar kendini beğenmiş olabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لكِ أن تكونين بهذا الجمال و الغطرسة بآن معاً ؟ |
Böyle güzel bir kızın böyle bir karakteri olacağına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنه يمكن لفتاة بهذا الجمال أن تكون بهذه الشخصية الرائعة |
Böyle güzel bir teknenin denizde olması gerekir, haksız mıyım? | Open Subtitles | قارب جميل كهذا ينتمي إلى المياه , ألستُ محقاً ؟ |
Bu masada, daha önce Böyle güzel bir şey görmemiştim. | Open Subtitles | لم أرى شيء بهذه الروعة من قبل على تلك المنضدة |
Böyle güzel görünerek başımı belaya sokacaksın. | Open Subtitles | راح تسوّيلي مشاكل هنا, وانتي بهذا الجمال. |
Böyle güzel bir kadının kafasına sıkmak için kudurmuş bir köpek olmak lazım. | Open Subtitles | لقد كان كلباً متوحشاً ليطلق الرصاص على فتاة بهذا الجمال |
Sahtekarlığına alet edecek Böyle güzel kadınları nasıl buluyorsun? | Open Subtitles | كيف تعثر على نساء بهذا الجمال لتحتال عليهم. |
Yalnızca hemen boynumu kırıverin de Böyle güzel öleyim. | Open Subtitles | فقط اكسروا عنقي .. لكي اموت و انا بهذا الجمال |
Yalnızca hemen boynumu kırıverin de Böyle güzel öleyim. | Open Subtitles | فقط اكسروا عنقي .. لكي اموت و انا بهذا الجمال |
Keşke bir gün benim de evlilik dışı bir kızım olsa da bana Böyle güzel bir şarkı söylese. | Open Subtitles | لا استطيع إلا أن آمل انه في يوم من الايام سأحصل على إبنه غير شرعيه ستغني لي أغنية بهذا الجمال |
Böyle güzel bir seyi yok etmek istedigine inanmiyorum. | Open Subtitles | هل تصدقين أنك تريدين تدمير شيء بهذا الجمال ؟ |
Yıllardır Böyle güzel bir şey hayal etmemiştim. | Open Subtitles | لقد مرت سنوات لم أحلم فيها بشئ جميل كهذا |
Aslında çok sıkıcı bir iş, ama arada bir Böyle güzel bir akşamda yelken açabilir ve çökmüş | Open Subtitles | بالطبع معظم العمل مقرف لكن بين الحين و الآخر، تستطيع أن تبحر فى مساء جميل كهذا |
Hayatımda hiç yapmadığım şey, sanırım ... Böyle güzel bir yere gelebilmek, ... bu kadar inanılmaz şeyler yapabilmekti. | Open Subtitles | أنا لم أفكر في حياتي مطلقاً أنه سينتهي بي الأمر في مكان جميل كهذا و أن أرى أشياء كثيرة مذهلة |
...herşey hep böyle büyüleyici, Böyle güzel kalacak sanıyorsun. | Open Subtitles | تعتقدين أن حياتكِ ستبقى دائماً بهذه الروعة وهذا الجمال |
Şey, eğer Böyle güzel bir kovboy şapkam olsa muhtemelen ben de çıkarmazdım. | Open Subtitles | حسناً ، لو كان لديّ قبعة راعي بقر جميلة كهذه ربما كنتُ لن أخلعها أيضاً |
Şer Şah Böyle güzel bir karısı olduğu için çok şanslı. | Open Subtitles | شاهرشاه سعيد الحظ بزواجه من فتاة جميلة مثلك |
Böyle güzel bir söz duyunca not etmelisin. | Open Subtitles | عندما تسمع شيئاً بهذه الأهميّة فيجب عليك كتابته. |
Böyle güzel bir günde evde kalmak utanç verici. | Open Subtitles | يبدو شيء مؤسف للذهاب في الداخل على مثل هذا اليوم الجميل. |
Böyle güzel bir kız kendi düğününü unutuyor, düşünsene. | Open Subtitles | تخيلي، بنت لطيفة مثلها تَنْسي يومَ زفافها |
Sen onun için Böyle güzel bir şey yaptın mı? | Open Subtitles | هل فعلت أمرًا لطيفًا كهذا له من قبل؟ |
Hala benden birşeyler saklayabileceğini mi sanıyorsun, özellikle Böyle güzel şeyleri? | Open Subtitles | انت لا تزالين تعتقدين انه في امكانك ابعاد الامور عني خصوصا شيئ جيد كهذا ؟ |
"Böyle güzel bir arabada 8'lik teyp olmaz mı?" dedim, bir tane taktım. | Open Subtitles | أي سيارة جميلة مثل هذه لن يحصل على أي مسار ثمانية |
Bazen ikimizin Böyle güzel bir şey ortaya çıkardığımızı düşününce çok şaşırıyorum | Open Subtitles | بعض الأحيان اعجز عن تصديق انه بإمكاننا عمل شيء رائع كهذا |