"böyle güzel bir" - Translation from Turkish to Arabic

    • جميل كهذا
        
    • جميلة كهذه
        
    • رائع كهذا
        
    • بهذا الجمال
        
    • شيئاً بهذه الأهميّة
        
    • هذا المكان الجميل
        
    • مثل هذا اليوم
        
    • لطيفة مثلها
        
    • الشيء جيد
        
    böyle güzel bir teknenin denizde olması gerekir, haksız mıyım? Open Subtitles قارب جميل كهذا ينتمي إلى المياه , ألستُ محقاً ؟
    Yıllardır böyle güzel bir şey hayal etmemiştim. Open Subtitles لقد مرت سنوات لم أحلم فيها بشئ جميل كهذا
    Şey, eğer böyle güzel bir kovboy şapkam olsa muhtemelen ben de çıkarmazdım. Open Subtitles حسناً ، لو كان لديّ قبعة راعي بقر جميلة كهذه ربما كنتُ لن أخلعها أيضاً
    böyle güzel bir kız ölürse şansın yaver gider. Open Subtitles إذا اختفت فتاة جميلة كهذه فإن فرصك ستزداد
    Bazen ikimizin böyle güzel bir şey ortaya çıkardığımızı düşününce çok şaşırıyorum Open Subtitles بعض الأحيان اعجز عن تصديق انه بإمكاننا عمل شيء رائع كهذا
    böyle güzel bir kızın böyle bir karakteri olacağına inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أنه يمكن لفتاة بهذا الجمال أن تكون بهذه الشخصية الرائعة
    böyle güzel bir söz duyunca not etmelisin. Open Subtitles عندما تسمع شيئاً بهذه الأهميّة فيجب عليك كتابته.
    böyle güzel bir yerde yaşadığın için çok mutlu olmalısın. Open Subtitles يجدر بكِ أن تكوني سعيدة لكونكِ تعيشين في مثل هذا المكان الجميل
    böyle güzel bir günde evde kalmak utanç verici. Open Subtitles يبدو شيء مؤسف للذهاب في الداخل على مثل هذا اليوم الجميل.
    böyle güzel bir kız kendi düğününü unutuyor, düşünsene. Open Subtitles تخيلي، بنت لطيفة مثلها تَنْسي يومَ زفافها
    böyle güzel bir şeyi ele alıp mesela İsa'nın doğumu gibi, onu daha da iyi yapmana bayılıyorum! Open Subtitles أحب عندما يكون الشيء جيد مثل ولادة المسيح وتجعلينه أفضل.
    Aslında çok sıkıcı bir iş, ama arada bir böyle güzel bir akşamda yelken açabilir ve çökmüş Open Subtitles بالطبع معظم العمل مقرف لكن بين الحين و الآخر، تستطيع أن تبحر فى مساء جميل كهذا
    Hayatımda hiç yapmadığım şey, sanırım ... böyle güzel bir yere gelebilmek, ... bu kadar inanılmaz şeyler yapabilmekti. Open Subtitles أنا لم أفكر في حياتي مطلقاً أنه سينتهي بي الأمر في مكان جميل كهذا و أن أرى أشياء كثيرة مذهلة
    İşin özü böyle güzel bir yerin kendisi kadar güzel bir ücreti olur. Open Subtitles والمقصد هو، مكان جميل كهذا لديهِ ثمن مُرتبط بِهِ
    böyle güzel bir kadın için tekrar açılabilir. Open Subtitles وَلكن من الممكن أن يفتح مجددًّا لسيدة جميلة كهذه
    böyle güzel bir arabaya çarpıp nasıl giderim? Open Subtitles كيف يمكن أن اغادر بعد أن قمت بصدم سيارة جميلة كهذه ؟
    Birader, çok teşekkür ederim bana böyle güzel bir kız kardeş verdiğin için. Open Subtitles ... أخى، أشكرك جداً لإنك منحتنى أخت جميلة كهذه
    Hayır, siyahi biri böyle güzel bir yere sahip olamaz. Open Subtitles كلا، لا يمكن على الرجل الأسود أن يحظى بمكان رائع كهذا
    böyle güzel bir kadının kafasına sıkmak için kudurmuş bir köpek olmak lazım. Open Subtitles لقد كان كلباً متوحشاً ليطلق الرصاص على فتاة بهذا الجمال
    böyle güzel bir söz duyunca not etmelisin. Open Subtitles عندما تسمع شيئاً بهذه الأهميّة فيجب عليك كتابته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more